Sürgünler
-Yaz gelmeden alev alev Korsika.
Yaşayan Ölüler diyarı. Sürgünler yuvası.
Çöller çölü, vahşetin hası.
Yazı ekinsiz, güzü ürünsüz.
Burada Seneca bile ünsüz.
Neyse ki yıldızlar gökte, burada bile.
Onlar da bir gün yanacak kendi ateşleriyle.
Yontulmadık ne bırakır zaman?
Göl kurur, dağ çöker…
Her şey yok olmakta her an.
Ceza değil bu, yok olma kanunu böyle.
Roma Hukuku yetmez, Doğa
Hukuku da var.
Yapıcılarla iç içe yıkıcılar.
Dünyamız da yok olacak bir gün.
Ve ben, Seneca, Korsika’da
sürgün,
kimsenin okumayacağı şiirler yazıyorum.
Sana dönebilmek mi? İyimser
bir yorum.
Dağılsın saçların, Roma şehrim, aziz hüznüm,
rüzgârla gönder bir
görüntünü bana!
Yontulmadık ne bırakır zaman, sence?
Boş inanç belki ama, bence
deha eserlerine dokunamaz ölüm.
Dayanamadım, belirdim, 2 bin yıl önce:
-Ben de sürgünüm. Uzakta
kendimden. Önerin, lütfen?
-Bilgili olmak yetmez, amaç
bilgelik olmalı
Korkulmaktan korksun insan.
Huzurlu olamaz korkutan.
Akıl için sükûnet gerekir;
öfkeye çare tepkiyi ertelemektir.
Yenilgiye dönmesin zafer.
Övülünce belli olur karakter.
Çok açıdan bakmalı her an.
Akıl yetmezse çözüm zaman.
-Zaman mı? Ona çözüm ne peki?
-Yok.
-Var: O canavar
hayal ile ehlileşir ancak.
Zaman denen oyuncak!
Kediyle oynama tutkusu farenin.
Gerçeğin farkında olarak.
•
Seneca’nın tiradı
“Neron ile Agrippina” piyesimden.
Yönetmen arkadaşım Özkan
Schulze’nin
sayesinde ikinci perdeyi
geliştirmiştim
2005 “Arama Tiyatrosu”
yapımında.
“Neyse ki… “ ile başlayıp
“… yok olma kanunu böyle”
ile biten bölüm
Seneca’nın şiirlerinden alıntı.
Bu diyalog
“Zaman Denen Oyuncak”
adlı oyunumda yer alıyor.
Tiyatro Su - T.H2O