Huntington adlı Amerikalı stratejistin "Uygarlıklar Çatışması mı" (aslında, sanırım, Çarpışması -The Clash of Civilizations) adlı kitabında 1996'da amaçladığı süreçte olmamız manidar değil mi?: "Laiklik Türkiye toplumuna uygun değil. Türkiye Atatürk'ün laik mirasından ve Batı ile bütünleşme hayalinden uzaklaşmalı, Ortadoğu'nun parçası bir İslam ülkesi olmalıdır; bunun için güçlü bir lider gerekir." Yirmi yıl sonraki manzara ortada. Erdoğan'ın seçilip desteklenmesi, emperyalist Yeni-Osmanlıcı hayallerin ABD emperyalist stratejisi için kullanılması vb.

Dikkat: Seçtiğin maşa belki dert olur başa.

"Tarihler Çatışması" adlı bir kitap olsa? The Clash of Histories. Farklı tarih yazımları ile biçimlendirilen zihinlerin sahipleri pek araştırı-eleştiri fırsatı bulmadan (zahmet etmeden) kalıplar içinde yaşayıp ve çatışıp gitmiyor mu?

Geçmiş yok, geçmişler var. Ki onlar da büyük ölçüde geçmemiş, izlerle sürüyor.

İnsanlık sürebilirse, gelecekte hemen herkesin görüş birliğiyle destekleyebildiği bir Dünya Tarihi yazılabilir mi acaba?

Geçmişe göre gelecek değil, geleceğe göre geçmişe bakmak. Gezegenimizin ve hayatın yarını böyle bir öncelik tercihine bağlı, kanımca.