Yaklaşık 2 milyar dolarlık vurguna imza atan ve 7'si tutuklu 21 kişinin yargılandığı Thodex davanın bugünkü duruşmasında, ilk kez savunma yapan Fatih Özer, hakkındaki iddiaları reddederek " Ben kimseyi dolandırmadım. Bir şirket kurmuştum ve şirketim hacklendi" dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine karar verdi. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Kaynak: DHA
Thodex davası başladı: İlk kez savunma yapan Özer, şirketinin hacklendiğini iddia etti

Arnavutluk Adalet Bakanlığınca iadesinin ardından getirildiği Türkiye'de tutuklanan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer, dolandırıcılık yapıldığı gerekçesiyle açılan 7'si tutuklu 21 sanığın yargılandığı davada savunma yaptı.

Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Faruk Fatih Özer'in de aralarında bulunduğu tutuklu 5 kişi katıldı. Tutuklu 2 sanığın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmaya, bazı tutuksuz yargılananlar, müştekiler ve taraf avukatları da geldi.

Duruşmada ilk kez savunması alınan Özer, kimlik tespitinde, bir şirket yönettiğini ancak aylık gelirini bilmediğini söyledi.

Duruşmada yazılı hazırladığı savunmasını okuyan Özer, "Thodex" sitesinin nasıl kurulduğundan bahsederek, "Medyada ve iddianamede yer alan iddialar asılsızdır. Ben kimseyi dolandırmadım. Bir şirket kurmuştum ve şirketim hacklendi. E-ticaret yaparak ticaret hayatıma bu şekilde başladım. İlk kuruluş amacımız e-ticaret yapmaktı. E-ticaretle uğraştığım için kripto para dikkatimi çekti. Sonrasında sosyal çevrem sayesinde kazanç elde edeceğimi gördüm ve şirketi bu yöne çevirdim. Bünyeme kattığım yazılımcılarla mobil işlemlere başladım. Kripto para borsası kurmak için tüm hayatım dijital dünyayla iç içe girdi. Rakip şirketlere de baktığımda eksik olduklarını fark ettim ve bu alanda büyümeye karar verdim" ifadelerini kullandı.

ŞİRKETİ 100 BİN LİRA İLE KURDU

Özer, yazılımcı şirkette yaptığı satın alma sözleşmesini sunarak, "14 Eylül 2017'de, Şişli'de coin şirketini 100 bin lira sermayeyle kurduğunu" söyledi.

İstanbul Ticaret Odası'ndan aldığı belgeyi de mahkemeye sunan Özer, "Thodex sitesine giren kullanıcılara aydınlatma metni sunuluyordu. Siteye üye olan kişilerin kimlik bilgileri ve istenilen görselle birlikte kişinin doğru kişi mi olduğu belirleniyordu. Alım satım, sitenin arka planındaki sistemden yapılıyordu. Kullanıcılar satın alma ve satma işlem komutu verdiğinde sistem liste sırasına alır, ardından her işlemde komisyon parası alırdı" diye konuştu.

"TEK YETKİLİ BENDİM"

Şirket bünyesindeki tüm departmanlarda tek yetkilinin kendisi olduğunu belirten Özer, ablası Serap Özer ve diğer sanıkların herhangi bir yetkilerinin bulunmadığını, tüm kararları kendisinin aldığını kaydetti.

Bankayla olan işlemlerin otomatik yapıldığını dile getiren Özer, "Şirket üzerinde yapılan işlemleri, bankalara excel tablosu şeklinde her hafta kendim kontrol ederek gönderiyordum. Güvenlik açığı olmaması için bunu sadece ben yapıyordum. Çalışanlarımın 2 senedir tutuklu olması hukuk sistemimizde kara bir leke olarak hatırlanmasını istiyorum." beyanında bulundu.

Özer, savunması sırasında mahkemeye, fotoğraf ve yazıların bulunduğu dövizler sundu. Bunlardan bir tanesinde çizgi film karakterinin olması nedeniyle mahkeme başkanı, savunmaya katkısı olmayacağını ifade ederek görselleri Özer'in avukatına iade etti.

SAHTE KİMLİĞİMLE YAKALANDIM
Kendisine kumpas kurulduğunu iddia eden Özer, “Ülkeme dönmeme ve gerçeklerin ortaya çıkması için beklemem gerektiğini ve saklanmam gerektiğini düşündüm. Telefonumu ve teknolojik aletlerimi denize attım. Tanınmamak için saç ve sakal tarzımı değiştirdim. Sahte bir kimlik çıkarttım ve evde saklanmak için farklı adreslerde kaldım. Soğuk cüzdan bendeydi. Arnavutluk’a giderden 10-15 bin lira kadar para vardı yanımda. Borçlu kişiler belli olduktan kısa bir süre sonra müştekilere ödemeler yapılmaya başlandı. Avukatıma vekalet verdim ödemeleri yapılması için. Ama vekaletim firari olduğum için geçerli olmadı. Avukatım aracılığıyla babama kabul etmesi halinde müştekilere ödemelerin yapılması için vekalet vermesini istedim babamda kabul edip avukatıma vekalet verdi. Arnavutluk da yakalandığım zaman sahte kimliğimle yakalandım ve firari durumum orada son buldu” ifadelerini kullandı.

BENİ İFLAS ETTİREN KUMPASTIR
Özer, “Ben paraya hassasiyeti olan bir adam değilim. MASAK’tan alınan rapor yalandır. Abim ablam ve arkadaşlarımın banka hesaplarından transfer yapmamın sebebi transfer limitinin olmasıdır. Ben yurt dışına kripto para kaçırmak isteseydim, milyonlarca dolar parayı soğuk cüzdan veya başka yöntemle rahatlıkla kaçırabilirdim. Ben şirketimi kurmadan öncede kripto para borsalarında işlem yapıyordum. Benim şirketimde diğer şirketler gibi yapılan işlemlerden pay alıyordu. Beni kripto para sistemindeki çöküşler değil asıl iflas ettiren kumpastır” şeklinde konuştu.
Faruk Fatih Özer savunması sırasında mahkeme heyetinin talimat aldığını iddia edince araya giren mahkeme başkanı, “Faruk Fatih Özer talimat aldığımızı iddia ettiğiniz yer neresi? Algı oluşturamazsın. Mahkememiz bağımsızdır. Kimseden talimat almayız. Varsa bir deliliniz bunu kanıtlamak zorundasınız. Varsayımsal bir iddiada bulundunuz, bunu heyetin reddi olarak kabul ediyorum” dedi.
Reddi hakim talebini görüşmek için ara veren mahkeme, oy birliği ile talebin reddine karar verildiğini belirtti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine karar verdi. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

NE OLMUŞTU?

Kırmızı bültenle aranırken 30 Ağustos'ta Arnavutluk'ta yakalanan kripto para borsası THODEX'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in, Türkiye'ye iadesine karar verilmişti.

Faruk Fatih Özer, 20 Nisan'da Türkiye'ye getirildi. Hakkında 40 bin 564 yıla kadar hapis cezası istenen Faruk Fatih Özer emniyetteki işlemlerinin ardından Anadolu Adalet Sarayına sevk edildi. Faruk Fatih Özer, Terör ve Örgütlü Suçlar bürosunda yaklaşık 2 saat süren savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.

Özer savcılık ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin savunmasını bugünkü duruşmayı işaret ederek mahkemede yapacağını ifade etmişti. 

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 21 kişinin 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme', 'Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' ve 'Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama' suçlarından toplamda 12 bin 164 yıldan 40 bin 564'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.