Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Kadın Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu, Gezi Parkı davası tutuklusu Mücella Yapıcı’nın diş doktoruna götürülürken kelepçesinin çıkarılmamasına karşı “adalet nöbeti” tuttu.

Kaynak: ANKA
TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu’ndan Mücella Yapıcı’ya destek eylemi
FOTOĞRAF: ANKA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Kadın Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu, Gezi Parkı davası tutuklusu Mücella Yapıcı’nın diş doktoruna götürülürken kelepçesinin çıkarılmamasına karşı “adalet nöbeti” tuttu. Cezaevindeki hak ihlallerinin sona ermesi gerektiğini belirten Selin Top, “Adalet Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz. Mücella Yapıcı’nın ve bu muameleye maruz kalan tüm tutsakların sağlık hakkından insan onuruna yaraşır şekilde yararlanabilmesi için bu şiddete derhal son verilmelidir” dedi.

TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu, diş doktoruna götürülürken kelepçesinin çıkarılmamasını protesto ederek sağlık hakkından vazgeçen Gezi Parkı davası tutuklusu Mücella Yapıcı’ya destek vermek için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde adalet nöbeti tuttu. Gezi tutuklularına destek için 422’nci kez tutulan adalet nöbetinde, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük”, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Jin, jiyan, azadi”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Sağlık haktır, engellenemez” sloganları atıldı.

“İnsan hakları her yerde ve herkes için geçerlidir. Hak ihlalleri son bulsun. Cezaevlerinde sağlık hakkına erişim sağlansın” yazılı pankartın açıldığı nöbette, İKK kadın Komisyonu adına hazırlanan ortak açıklamayı Selin Top okudu. Cezaevi yönetimlerinin ve sağlık çalışanlarının keyfi uygulamalarıyla sağlık hakkına erişmesi engellenen tutukluların sesi olmak için bir araya geldiklerini belirten Top, şöyle konuştu:

“POLİTİK DİRENİŞE SES VERMEK İÇİN BURADAYIZ: Meslektaşımız, yol arkadaşımız Gezi Parkı direnişi tutuklusu Mücella Yapıcı da bu kişilerden birisi. Diş doktoruna giderken kelepçesi çıkarılmadığı ve devletin neredeyse sıradanlaşmış bu insan hakkı ihlaline karşı, kendisi gibi sağlık hakkına erişilmesi engellenen tutsaklar için, hasta, siyasi tutsaklara uygulanan insanlık dışı kelepçe şiddetini kınamak için buradayız. Gezi tutuklusu arkadaşlarımızdan Mücella Yapıcı da bu hak ihlaline maruz kaldığı için hastaneye gitmeyi reddediyor. Mücella Yapıcı’nın bu protestosu geçtiğimiz günlerde avukat ve insan hakları savunucusu Eren Keskin’le yaptığı görüşmenin ardından basına da yansımıştı. Eren Keskin’in de dediği gibi ‘Bu insanların seslerini acaba yeterince duyurabiliyor muyuz?’ TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu olarak biz de Gezi tutuklusu yol arkadaşımızın tüm hasta tutsaklar özelinde başlattığı bu politik direnişe ses vermek için 422’nci adalet nöbetinde hep birlikteyiz.

İKTİDAR MEDYASI HER GÜN GEZİ DİRENİŞİNE SALDIRIYOR: Beraat etmelerine rağmen yeniden açılan Gezi davasıyla tutsak edilen yol arkadaşlarımız ne yazık ki 422 gündür kaldıkları cezaevinde de yine hukuka ve insan haklarına aykırı keyfi uygulamalara maruz bırakılıyor. Dahası iktidarın elindeki medya ile hemen her gün Gezi tutsaklarına dönük asılsız karalama kampanyaları, kötü bile denemeyecek senaryoları ile meşruluğu sorgulanamayacak Gezi direnişine saldırıyor. Avukat Can Atalay, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Hatay milletvekili seçilerek mazbatasını almasına rağmen tahliye edilmiyor. Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere ve mahkeme kararlarına aykırı bu, keyfi insan hakları ihlalleri halkın iradesini, demokrasiyi yok sayıyor. Aynı hukuksuz keyfiyet TMMOB Yönetim Kurulu üyemiz Mücella Yapıcı’nın sağlık ve tedavi hakkı için de uygulanıyor. Mücella Yapıcı’nın, kelepçe uygulamasıyla eziyete dönüşen sevk ve muayeneler nedeniyle hastaneye gitmeme kararı, yaşadığı hak ihlalinin ne denli büyük olduğunu kamuoyuna açıkça göstermektedir.

ZAMAN ZAMAN TEMİZ SUYA ERİŞİM DE ENGELLENİYOR: Mücella, sağlık hakkına erişimi engellenen tek kişi değil, binlerce örnekten birisi. Sadece Bakırköy Cezaevi’nden birkaç örnek vermemiz gerekirse; ziyarete giden avukat arkadaşlarımızdan gelen bilgilere göre, yönetimin keyfi uygulamaları ile siyasi tutsakların temiz suya erişimi de engelleniyor zaman zaman, hamile tutsakların aylarca doktor görmediği bilgisini alıyoruz, memesinde kist olmasından şüphelenen kadın tutsakların uzman doktorlarca muayene edilmesi engelleniyor. Bunlar sadece birkaç örnek. Bu sağlık hakkına erişimin önündeki uygulamaların dışında iktidarın siyasi tutsaklara dönük iletişim hakkı ihlali, havalandırma yasağı, çıplak arama, hücre cezası gibi çokça insan hakkı ihlali olduğunu biliyoruz. TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu olarak gerek sosyal medyada gerek adalet nöbetlerinde Gezi tutsaklarına destek olmaya devam edeceğiz. Hedefimiz, bu akşam aramızda olan kadın örgütleri, hak savunucuları ve milletvekillerimizin de desteğiyle arkadaşlarımızın politik tutsakların uğradığı hak ihlallerini herkesin gündemine taşımak ve çözüm talep etmek. Öyle ki sağlık hakkına erişimi engellenen sadece politik tutsaklar da değil.

TÜM TUTSAKLARIN ÖNÜNDEKİ KEYFİ ENGELLERİN KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ: Adalet Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz. Mücella Yapıcı’nın ve bu muameleye maruz kalan tüm tutsakların sağlık hakkından insan onuruna yaraşır şekilde yararlanabilmesi için bu şiddete derhal son verilmelidir. Sağlık haktır. İnsan hakları; gözaltında, mahkemede, cezaevinde, her yerde ve herkes için geçerlidir. Mücella’nın başlattığı bu hak mücadelesine sahip çıkıyor, sesine ses veriyor ve tüm tutsakların sağlık hakkından yararlanmasının önündeki keyfi engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu talebimizde ısrarlı ve kararlıyız. Bu gücü tüm hukuksuzluklara rağmen cezaevlerinde direnen arkadaşlarımızdan alıyoruz. Hasta tutsakların sesini tüm Türkiye duysun. Kadın dayanışmamız, aramızdaki suni duvarları aşıyor. Kadın mücadelesinde hep yan yana yürüdüğümüz, eşit ve özgür bir dünya için birlikte mücadele verdiğimiz tüm siyasi tutsaklar özgür olana dek hiçbirimiz özgür değiliz.”