"Savaş bir halk sağlığı sorunudur" bildirisi sonrası Erdoğan'ın hedef gösterdiği Türk Tabipler Birliği yöneticileri evlerine düzenlenen baskın sonrası gözaltına alındı. TTB merkezinde yapılan aramada hard disklere el konuldu.

TTB merkezine baskın, üyelerine gözaltı!

BURCU CANSU

Afrin operasyonuyla ilgili açıklamasında "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" ifadesini kullanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri sabah 6.30 sularında evleri polis tarafından basılarak gözaltına alındı.

Polisin, savcılık kararı doğrultusunda 'Silahlı Terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG'nin propagandasını yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek' gerekçesiyle TTB Merkez Binası'nda arama yapıldı. Arama sırasında hekimler binaya alınmadı.

Evleri polis tarafından basılıp, arama yapılan TTB üyeleri şöyle: TTB Başkanı Raşit Tükel, Merkez Konsey üyeleri, Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş, Nazım Yılmaz.

TÜKEL ANKARA'YA GÖTÜRÜLDÜ

Listede yer alan isimlerle ilgili 7 günlük gözaltı kararı bulunduğu belirtildi. TTB Başkanı Raşit Tükel, gözaltına alındıktan sonra polis nezaretinde Çapa Tıp fakültesine götürüldü.

İstanbul'da gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Raşit Tükel ile üye Taner Gören'in Ankara'ya getirildiğini belirtti.

AVUKATLARLA GÖRÜŞTÜRÜLMÜYORLAR

Gözaltına alınan TTB Merkez Konsey üyelerinin Terörle Mücadele Şubesi'nde avukatları ile görüşmelerine izin verilmedi. Görüşme yapmadan TEM'den ayrılmayacaklarını belirten avukatların bekleyişi sürüyor.

Öte yandan TTB merkez binasında bilgisayarları inceleyen siber suçlarla mücadele ekibi, binadan ayrıldı.

ttb-merkezine-baskin-uyelerine-gozalti-421183-1.

TTB'YE DESTEK ÇIĞ GİBİ

Baskına uğrayan TTB merkezine destek için önce CHP'li vekiller Selin Sayek Böke, Şenal Sarıhan, Ali Şeker, Orhan Sarıbal, Niyazi Nefi Kara geldi.

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ile SES Genel Sekreteri Pınar İçel ve SES eş başkanları da TTB binası önüne geldi.

HDP'li vekiller Sırrı Süreyya Önder, Ayhan Bilgen, Filiz Kerestecioğlu ve Osman Baydemir de öğlen saatlerinde bina önünde hazır bulundu.

TTB merkezindeki arama 14.00 sularında sona erdi. Polisler binadan el koydukları bilgisayarlarla birlikte çıktı. TTB avukatlarından Mustafa Güler şu açıklamayı yaptı:

"Soruşturma bilgisi vardı. Bilgi ihtiyacı varsa gelip alabileceklerini ve Merkez Konsey üyelerimizin ifade verebileceğini belirtmemize rağmen sabah saatlerinde operasyon yapıldı. Polisler çilingir ile içeri girdi. Aramların operasyonların dayanağında yaşamı savunan, hekimliği savunan açıklama vardı. Gezi fotoğraflarına el konuldu. Bilgisayar hard disklerine el konuldu. TTB'de faaliyet yürütme imkanı ortadan kalktı. Üyelik işlemlerinin yürütüldüğü, sağlık hizmetlerine yönelik şikayetlerin bulunduğu, muhasebe kayıtlarının yer aldığı bütün hard diskler alıntı. 10 Merkez Konsey üyemiz bir an önce bırakılmalıdır."

Aramanın ardından TTB merkez binası içerisinde de bir açıklama yapıldı.

TTB avukatı Ziynet Özçelik, gözaltı kararı veren savcı ile görüşürken, polislerin TTB genel merkez önüne bariyer çektiği görüldü. CHP'li Şenal Sarıhan'ın binaya girişine ise izin verilmedi.

TMMOB Başkanı Emin Koramaz ve TMMOB yöneticileri de bina önüne geldi.

CHP milletvekili Selin Sayek Böke burada bir açıklama yaptı:

CHP milletvekili Candan Yüceer'in açıklaması:

ttb-uyelerinin-evlerine-polis-baskini-rasit-tukel-gozaltina-alindi-420908-1.

ttb-uyelerinin-evlerine-polis-baskini-rasit-tukel-gozaltina-alindi-420888-1.

CHP'DEN TEPKİ

Gözaltılara ilk tepki CHP'den geldi. CHP milletvekili Ali Şeker, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda TBB üyelerine destek mesajı yayınladı.

NE OLMUŞTU?

TTB, Afrin operasyonuna dair yaptığı "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" başlıklı açıklamada "Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir" demişti.

TTB'nin yaptığı açıklama sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Tabipleri Birliği’ni “Terörist seviciler” ifadesiyle hedef gösterip şunları söylemişti:

"Bazı kesimler bunu iyi duysunlar. Bugün operasyonun 7. günü. 343 terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar tespit edilenler. Bundan rahatsız olan, sözde Türk Tabipler Birliği gibi bir kesim savaşa hayır diye kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa evet dediklerini duymadık. Bunlar bugüne kadar güneydoğuda, doğuda, vatandaşlarım şehit edildi. İçeride olan terör uygulayıcılarına yönelik en ufak açıklama duyduk mu? Duymadık. Bunlar bu işin içindeler. Kandil'e kadar gidip, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların teröristlerin karşısında dikildiklerini duymadık. PYD, YPG, DEAŞ, PKK, bütün bu terör örgütlerinin yapmış olduğu taciz hareketlerine karşı bizim uluslararası hukuktan doğan haklarımızı hazmedemeyen bu sözde kişiler veya dernek kusura bakmasınlar. Attığımız adım kararlı bir adımdır."

TTB TARİHİNDE ÜÇÜNCÜ BENZER OLAY

TTB, 1985 yılında idama karşı bir açıklama yayımlayınca yöneticilerine görevden alınmak üzere dava açılmış, ancak dava beraatle sonuçlanmıştı.

2000'de ise açlık grevlerindeki tutumu nedeniyle aynı şekilde TTB yöneticilerine davalar açılmış, onlardan da beraat kararı çıkmıştı.

ttb-merkezine-baskin-uyelerine-gozalti-421058-1.