Türkiye tamamen rakibinin kontrolünde oynanan maçta bir puan çıkarttı. Hırvatistan’ın üç topunun direkten döndüğü karşılaşma 1-1 eşitlikle tamamlandı

Türkiye direklere duacı

Türkiye, 2018 Fifa Dünya Kupası Avrupa Elemeleri yolculuğuna Zagreb’te başladı. Fatih Terim’in, Barcelona’da sezona iyi başlayan Arda Turan başta olmak üzere, birçok önemli oyuncuyu aday kadroya çağırmaması, maç öncesinde bu kararı eleştirenler ve eleştirmek için Hırvatistan maçını bekleyenler olarak ikiye ayrılan spor basınına yeterince malzeme vermişti.

Fatih Terim’in ilk 11 tercihinde de sürprizler vardı. Tecrübeli teknik adam maça, Fenerbahçe’de henüz resmi maça çıkamamamasına rağmen İsmail Köybaşı ve Şener Özbayraktar'ı sahaya sürmekle kalmıyor, stoperde de Serdar Aziz’in yanına Kaan Ayhan’ı, orta sahada ise Ozan’ın yanına Okay Yokuşlu’yu tercih ediyordu.

Hırvatların en az iki şutunun direkten dönmesi artık Hırvatistan–Türkiye eşleşmelerinin klasiği oldu. Dün gece de 10’da Mandzukic, 31’de ise Perisic direğe takılıyordu. 43’te Modriç, İsmail Köybaşı’nın gereksiz hamlesini akıllıca kullanarak penaltıyı alıyor ve topun başına gelen Rakatiç, topu ve Volkan Babacan’ı ayrı köşelere yolluyordu. Skor üretebilecek gibi oynamayan Türkiye, iki şekilde gol bulabilirdi. Ya Emre Mor şapkasından tavşan çıkaracak ya da İngiltere'ye tarihimizin ilk golünü atan Hakan Çalhanoğlu serbest vuruştan çerçeveyi bulacaktı. 45+1’de Emre Mor’un düşürülmesiyle kazanılan serbest atışı Hakan kullanıyor ve barajdan seken top filelere gidiyordu.

Karşılaşmanın ikinci yarısında topun gerisinde kalmayı ve skoru korumayı tercih eden Türkiye, skor üretmeyi hiç düşünmüyordu. Milli takımın kayda değer tek pozisyonu, Cenk Tosun’un uzaktan vuruşuydu. Buna karşın kaptan Mehmet Topal’ın ekstra çabası Hırvatlara da pek pozisyon fırsatı vermiyor, yakaladıkları bir iki pozisyonda ise Volkan Babacan gole izin vermiyordu. Türkiye I grubunun ilk maçında grubun kağıt üzerinde en güçlü takımından deplasmandan bir puan almayı başarsa da, oynanan oyun Fifa Dünya Kupası yolunda umut vermedi. Önce Ömer Toprak, ardından Volkan Demirel. Şimdi de Arda Turan, Gökhan Gönül, Caner Erkin, Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Hakan Balta... Fatih Terim’in listesi gittikçe uzuyor. Terim’in oyuncu tercihlerinin altında planlanmış bir yeniden yapılanma olduğuna inanacak kadar saf olanımız var mı?

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü olarak tanıdığımız Terim’in yaptığı iş benim gözümde hiç değişmezken, titri sırasıyla Milli Takımlar Teknik Direktörü, Milli Takımlar Genel Direktörü ve son olarak Türkiye Futbol Direktörü olarak değişti. Bu süreçte futbolumuz bir arpa boyu kadar yol alamadığına göre, Terim’in tercihlerinin hastalıklı bir egonun sonucu olduğunu düşünüyorum. Hırvatistan deplasmanından alınan puan da bu fikrimi değiştirmiyor.