Maraş merkezli depremlerden etkilenen kentlerde aylardır çalışmalarını sürdüren Dayanışma Gönüllüleri, Hatay İskenderun ve Defne’de yerleşik olarak faaliyet yürütüyor. Dayanışma Gönüllüleri şimdi de İskenderun Mustafa Kemal Mahallesi'nde çok amaçlı yaşam alanı açılışı gerçekleştirdi. Açılışta Cengiz Bozkurt, Erdal Güney ve Uğur Aslan gibi sanatçılar da yer aldı.

Umut büyüyor: Dayanışma Gönüllüleri, Hatay’da Yaşam Merkezi açtı

İskenderun Mustafa Kemal Mahallesi'nde açılışı bugün gerçekleştirilen yaşam alanında 120 öğrencilik konteyner eğitim kampüsü, konteyner kreş, açık oyun alanı, günlük 10 ton içme suyu kalitesinde su arıtma ünitesi, 40 adet çamaşır makinesi ve 21 adet tuvalet-duş bulunuyor. 

TMMOB işbirliği ile açılan 450 metrekarelik yaşam alanı, öncelik kadınlar ve çocuklar olmak üzere haftada 4 bin 200 aileye hizmet üretilecek.

Törende konuşan Dayanışma Gönüllülerinden Başak Grammeşin, “Depremin hemen ertesi gününden itibaren 11 kentte yaraları sarmaya gayret edenleriz. Bizler insanlığa sahip çıkmak için burada olanlarız. Burada başka bir yaşamın kurulabileceği gösterme amacıyla buradayız ve bu yaşam alanını açıyoruz” dedi.

UNUTMAYACAĞIZ

Sanatçı Cengiz Bozkurt ise “Dayanışma Gönüllüleri 1999 Gölcük depreminde hayata aynı yönden bakan bir siyasi geleneğin temsilcilerinin gösterdiği ortak refleksti. Bir yıla yakın körfez kendini toparlayana kadar oradaydık, orada kaldık. Bundan tam 24 yıl önceydi. Sonrasında Dayanışma Gönüllüleri sessiz hücreler gibi hayatın içine çekildi ta ki malum 6 Şubat’a kadar” diye konuştu.


Deprem haberini alır almaz Türkiye’nin dört bir tarafından, 24 yıl içinde yetişmiş genç arkadaşlarla beraber bölgeye gittiklerini belirten Bozkurt, “Hem arama- kurtarma hem dayanışma faaliyetlerini yürüttük. Hem de yanınızda sizlerle birlikte gidenlerin yasını tuttuk. İskenderun ve Defne Dayanışma Gönüllüleri olarak depremin ilk günlerinden itibaren hep sizin yanınızda olduk, hem ortaklaşa bir faaliyet yürüttük ve beraber bu model yaşam alanını hayata geçirdik. Birçok kurumun ve şahsın emeği, katkıları ve bağışlarıyla bugüne getirdik ve 4 aylık ilk travmatik dönemi geride bıraktık. Biz yaşananları unutmadık, unutmayacağız. Sizleri yalnız bırakmadık ve hiçbir zamanda bırakmayacağız. Kurduğumuz arkadaşlıklar, dostluklar Hatay’da da Türkiye’nin herhangi bir şehrinde de yaşam boyu devam ediyor, devam edecek” ifadelerini kullandı. Bozkurt sözlerini Nâzım Hikmet’in “Yüreğini vermeli insan” dizeleriyle noktaladı. Uğur Aslan da, “Yeni bir hikâye yaratmak için yola çıkmak zorundayız. İnsanın özne olduğu bir süreçten geçiyoruz. İnsanın insana ihtiyaç duyduğu hikâye yazmak zorundayız. Buna da dayanışma deniyor” dedi. 

ERDAL GÜNEY: YARDIMLAŞMADAN DAHA DA ÖTE...

Erdal Güney ise şunları dedi:

“Toplumsal hikayemizde hayatın direkt öznelerinin birlikte yapabileceği, üretebileceği her şeye rağmen, hayata dair bir gerçeği tanımlıyor. O yüzden bunun bir yardımlaşmadan öte kendi hayatımıza dair söz söyleyebilmek, karar alabilme, bunu birlikte yürütebilme iradesinin bir karşılığı olduğu bilinci ile yaklaşılması bizim başka alanlarda, başka sorunlarla, başka insanlarla buluşmamızın önünü de açacak bir pratik. O yüzden bu bilincin kendisini ben saygıyla selamlamak istiyorum.”

Bir depremzede ise duygularını söyle dile getirdi: “Böyle büyük bir afeti yaşadık ama çok güzel dostlar kazandık. Dayanışma Gönüllüsü dostlar bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Binlerce insanın hayatına dokundular. Burada emek veren bütün arkadaşlarımıza saygılarımızı sunuyoruz.’’