Gazze, Batı Şeria ve Türkiye’den Filistinliler BirGün’e konuştu: O topraklarda yaşamak istediğimiz için öldürülüyoruz. Saldırılardan kurtulmak tamamen şansa bağlı. Bu daha öncekilerden çok farklı, en sert savaş.

Yaşamak istiyoruz, o yüzden ölüyoruz
İsrail’in Gazze’deki Rum Ortodoks Kilise’sine saldırısında ölenler için cenaze töreni düzenlendi. (Fotoğraf: AA)

Oğulcan AYDIN

Irkçı, faşist Binyamin Netanyahu hükümetinin iki haftadır ölüm yağdırdığı Gazze Şeridi’nde büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Sivil halk Gazze’nin kuzeyinden güneye, Mısır sınırına sürülürken bölge büyük bir abluka altında. Suya, gıdaya, ekmeğe ulaşamayan Gazzelilerin sesini duyan yok. BirGün’e konuşan Filistinliler, “etnik temizlik” vurgusu yapıyor.

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

Filistinli Rahid Gışta, Gazze’de gördüklerini şu şekilde aktardı: “Ölü sayısı gerçeği yansıtmıyor, çok daha fazla kişi öldürüldü. Mahalleleri ortadan silmeye çalışıyorlar. Güneye yönlendirip yolda vuruyorlar insanları. On binlerce evi bombaladılar. Bütün savaşlara şahit oldum, en sert bu savaş. Herkesi öldürmek istiyorlar. Abluka altındayız, her taraf kapalı. Büyük bir hapishane gibi burası.”

İSRAİL YALAN SÖYLÜYOR

İsrail yönetiminin yalan söylediğini ifade eden Gışta, “Tüm gün saldırıyorlar, ama bombardıman gece yoğunlaşıyor. Aileler evde oluyor ve uyuyorlar diye böyle yapıyorlar. Su ve elektrik yok. İş makineler yok, her taraf ölü dolu. Hastaneleri de vuruyorlar, tepki alınca da ‘biz vurmadık’ diyorlar. Ne yasa biliyorlar ne de kanun. Güneye çok fazla gelen insan var, ev arıyorlar. Battaniye ve bardak en yoğun aranan nesneler” dedi.

KURTULMAK ŞANS

İsrail’in herkesi ve her bölgeyi hedef aldığını ifade eden Gışta şöyle konuştu: “Saldırılardan kurtulmak, ölmemek sadece şansa bağlı. Güney’deki yerleşim yerlerinde kalıyorum. Bizim gibi sonradan gelenler tanıdıklarına sığınıyorlar. Biz şu an 10 kişi kalıyoruz. Füze atıyorlar evlere. Bir bomba ile 3 ev yıkıyorlar. Eski savaşlarda olduğu gibi uyarı yapmadan sivil halka bomba atıyorlar.”

ÇIKARSANIZ YAŞARSINIZ

İsrail’in saldırılarında yakınlarını kaybeden S.A., ise şunları ifade etti: “Evimize 3 bomba atıldı, babam öldü. Yeğenim ve annem yoğun bakımda. Güvende değiliz. Gazze çok küçük bir yer bu kadar bomba atılması insanlığa sığmaz. Gazze’den bizi sürmek istiyorlar, Kuzey Gazze’den çıkın diyorlar, eğer bunu yaparsanız yaşayabilirsiniz diyorlar. Başka bir yere gitmiyoruz. Toprağımız burası, çıkmayacağız. Savaşı İsrail başlattı, senelerdir bize zulmediyorlar. Sınırları kapattılar ki, daha kolay insan avlayabilsinler. Biz burada yemek bulamıyoruz, ama bunu da düşünmüyoruz. Günlük yaşıyoruz, geleceğimizi göremiyoruz. Su ve elektrik çok kısıtlı, birlikte hareket ederek üstesinden gelmeye çalışıyoruz.”

DAVAMIZ TOPRAKLARIMIZDA

Türkiye’de yaşayan ancak geniş ailesinin çoğunluğu Gazze’de olan ismini vermek istemeyen bir kişi de şöyle konuştu: “Topraklarını sattılar yalanına inanmayın. Ya da Filistinliler mülteci olarak buraya gelirler mi diye endişelenerek tartışma yaratılmasın. Ben şahsen 15-20 sene orada yaşadım çok kötü koşullar altında, çoğumuz da oradan kalkıp gelmedi. 85 yaşındaki dedem dahi ısrarlarımız sonucunda Güney Gazze’ye geçti. Eğer göçmek zorunda kalırsak da bu bizim için son çare demektir. O topraklarda yaşayabilmek için ölüyoruz biz. O topraklarda yaşamak istediğimiz için öldürülüyoruz. Bu bizim esas davamız.”

BİR EVDE 100 KİŞİ YAŞIYOR

İsmini vermek istemeyen kişi şu ifadeler kullandı: “Gazze’de 3 savaş yaşadım, hepsinde çok tedirgin oluyorduk. Arkadaşlarımın birçok yakını da saldırılarda hayatını kaybetti. Şu an yaşayan herkes şans eseri yaşıyor. Gıdada sıkıntı var, 5-6 saat sırada bekleyerek ekmek temin edebiliyorlar, 1 haftalık süreçte günde 2 bardak su anca içilebiliyor. Dedemler Gazze’nin güneyine gitti daha güvenli deyip orada da ilk iki gün ev bulamadılar 150 kişi boş arazide yattı, şimdi bir eve yerleştiler orada 100 kişi yaşıyor. Tuvalet ve duş çok sıkıntılı, çamaşır ve bulaşık anlamında da zorluk yaşıyorlar. Gazze’de insanlar roketler geldiğinde ölüp ölmediklerini duman gittikten sonra anlayabiliyorlar. Önceki savaşların “oyun” gibi olduğunu ifade etti yakınlarım, ama ben önceki savaşları yaşadım o kadar korkunçtu ki bu oyun ise bilemiyorum. Dün Güney’den Kuzey’e dönmek istediğini söyledi yakınlarım. Biz orada kalmalarını ısrar ettik, Refah Kapısı açılır belki diye ama İsrail Güneyi de vuruyor. Kara harekâtı başlarsa, önden girecekleri mahalleyi mahvediyorlar. Risk almamak için herkesi vuruyorlar, militan çıkar diye” konuştu.

BATI ŞERİA DA FARKSIZ

Batı Şeria’da da saldırılar ve gerginlik var. Ailesi Batı Şeria’da olan ve Türkiye’de yaşayan bir Filistinli şunları söyledi: “Sorunlar Gazze Şeridi ile sınırlı değil Batı Şeria’da da durum benzer. Filistin topraklarına Yahudi yerleşimciler yerleştiriliyor. Çiftçilerin zeytin ağaçlarını söküyorlar. İsrail buraya da saldırıyor. Durduk yere insan öldürdüler burada. Gıda ve su sorunu yok ama işler durdu. İnsanlar çalışamıyor. 200 bin kişi çalışamıyor. 93’ten bu yana çözüm arıyorlar, ama sonuç yine aynı.”