AKP'ye yakın Yeni Şafak gazetesinin yazarı Yusuf Kaplan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın masonik bir örgüt tarafından yönetildiğini öne sürdü

Yeni Şafak yazarı: MEB'e masonik bir şebeke düzen veriyor

Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, Milli Eğitim Bakanlığı’na “masonik bir şebekenin düzen verdiğini” öne sürerken “Sistemi değiştirmek için yola çıkmıştık biz; bizi sistemin kölelerine dönüştürmek üzere olduklarını, bütün ilkelerimizi, ölçütlerimizi etkisiz hâle getirdiklerini görüyor, kahroluyorum” dedi.

Kaplan, “Eğitimde, kültürde kazanılamayan istiklal ve istikbal mücadelesi kaybedilmeye mahkûmdur!” başlıklı köşesinde “Türkiye’nin henüz kendine gelemediğini, ülkenin urlarından kurtulmayı başaramadığı” görüşünü dile getirirken MEB’e sert eleştiriler yöneltti.

Kaplan daha önce de gündem olan bir videosunda, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a yönelik “Bakanın birisi konuşuyor. Geri zekâlı mı nedir? Okul öncesi eğitim zorunlu olacak. Yeter benim çocuğu aldın 4+4+4 eğitimle zorunlu yaptın” ifadesini kullanmıştı.

Kaplan, bugünkü yazısında şunları yazdı:

“Derin devlet” dediğim statüko’nun ruhu, bu ülkenin ruhu değil elbette. Aksine asırlarca devleti şekillendirmiş ama Devlet-i Aliye çökünce, suyun yüzüne çıkarak küresel konjonktürün doğrudan veya dolaylı desteğiyle ülkeye vaziyet edecek konuma yerleşmiş ve / veya yerleştirilmiş, bu ülkenin ruhunu yok etmeye and içmiş bir şebeke. Bu ülkenin değil küresel sistemin çıkarlarını koruyan masonik, baronik bir şebeke bu. Ülkenin ekonomisine, hâriciyesine, köklü kurumlarına, bürokrasisine hâkim bir yapı.

Eğitime de bütünüyle hâkimler ve bu ülkenin kültürüyle, medeniyet iddialarıyla kavgalı ya da ilişkileri bütünüyle kopmuş mankurtlaşmış kuşaklar yetiştiren ülkedeki “yabancı” okulları, bu ülkenin kremasını yetiştiren okulları bunlar kontrol ediyorlar!"

“350 masonik, baronik aile, ülkenin ekonomisine hükmediyor -hâlâ!” iddiasını dile getiren Kaplan, özetle şunları yazdı:

"Bu ülkenin derin devletinde gedik açıldığını, dağıtıldığını düşünüyorduk; ama bu konuda mesafe katedildi mi, katedilmedi mi bilmiyorum; ama bir anlaşma yapıldığı anlaşılıyor. Ülkenin kreması, masonik, baronik şebekelerdi; ülkenin kaymağını onlar yiyorlardı. Şimdi kaymağı az da olsa paylaştıkları anlaşılıyor. Olan bu. Değişen bu.

Sistemi değiştirmek için yola çıkmıştık biz; bizi sistemin kölelerine dönüştürmek üzere olduklarını, bütün ilkelerimizi, ölçütlerimizi etkisiz hâle getirdiklerini görüyor, kahroluyorum. Kültürde bir şey yapamıyoruz; bu masonik, baronik şebeke tam anlamıyla iktidar! Nefes aldırmıyor! Eğitimde elimiz kolumuz bağlı; en güçlü eğitim kurumları masonik şebekenin kontrolünde; eğitim bakanlığına da onlar çeki düzen veriyorlar! Bu ülkenin bin yıllık kültürünün altı oyuluyor; bu ülkenin genç kuşakları mankurtlaştırılıyor!

Biz, bu ülkenin fikir ve oluş çilesi çeken bir avuç insanı, bu işe neşter vurulması gerekir diye haykırıyoruz, sadece! Bir avuç insanı dedim ama sadece ben miyim yoksa uykuları kaçan, sormadan edemiyorum -özür dileyerek!"