CHP’nin İstanbul’daki kalelerinden biri olan Kadıköy’de başkan adayı açıklanmazken Kadıköy Belediye Başkanı aday adayı Barış Antik ile projelerini konuştuk.

Yerelden yöneteceğiz
Belediye başkanı aday adayı Antik, BirGün’ün sorularını yanıtladı. (Fotoğraf: BirGün)

Mustafa KÖMÜŞ

CHP önceki gün birçok il ve ilçede belediye başkan adaylarını açıkladı. Açıklanmayan yerlerden birisi ise CHP’nin kalelerinden Kadıköy. 14 tane aday adayının olduğu ilçede kampanyasıyla dikkat bir isim var: Barış Antik. Genç olmasına rağmen oldukça uzun süredir CHP’de siyaset yapan Antik, partinin gençlik kollarında başladığı serüvenine belediye başkanı olarak devam etmek istiyor. BirGün’ü ziyaret eden Antik’le projelerini konuştuk.

DEPREM-İMAR EN ÖNEMLİ SORUN

Kadıköy’de belediye meclis üyesi olan adaylığıyla ilgili şunları söylüyor:

“Belediye meclisi üyeliği yapınca, buradaki sistemin değiştirilmesi için belediye başkanı olunması gerektiğine karar verdim. Bunun bir şekilde siyasete iletilebileceğini düşündüm hayatımda ve bu yüzden belediye başkan aday adayı oldum. Uzmanlık alanım olan deprem-imar gibi konuların Kadıköy’de en mühim problem olduğunun farkındayım. Beklenen büyük İstanbul depremi yaklaşıyor ve şu anda Kadıköy’deki konutların sadece yüzde 20’si sağlam bir biçimde değişmiş durumda. Kadıköy köklü bir ilçe, başta bu gibi konular olmak üzere hepsine müdahale edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Kampanyasında sık sık yerelleşme vurgusu yapan Antik buna dair şu ifadeleri kullandı: “Mahalle temsiliyetinin artması ve mahallelerden bir siyaset yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim kuşak Gezi direnişini yaşadı. O günden bugüne otoriterleşen ve ekonomisi sürekli kötüye giden bir ülkedeyiz. Kadıköy'de ortalama kira 27 bin 500 lira. Bunların tamamına da yerel yönetimin müdahale edebileceğini düşünüyorum. Yani biz 1 Nisan’dan sonra hiçbir konuda ‘Bu bizim yetkimizde değil’ demeyeceğiz. Yöneticinin hukuki olarak yetkisinin bittiği yerde siyasi sorumluluğu başlar.”

YEREL YÖNETİCİ GÜCÜ HALKTAN ALIR

Mevcut yönetime dair eleştirileri de olan Antik şöyle devam ediyor: “Yerel yönetici gücünü halktan alıyor. CHP tarihinde toplumcu belediye başkanları var. Bu toplumcu belediye başkanlarının yaptığı örnekleri çağdaşlaştırarak doğru bir yönetişim anlayışı getirebiliriz. Biz diyoruz ki ‘Müşteri değil, kentli. Seçmen değil yurttaş.’ Tabii ki bu çerçevede mevcut yönetime eleştirilerim var. Örneğin katılımcılık başlı başına problem. Mahalle meclisleri kurmak yasak değil. Yani sorumlu olursan o yetki alanını kendi yaratabiliyorsun. AKP kadın cinayetlerinin de depremin de siyasete alet edilmemesini söylüyor. Halbuki hepsi politik meseleler. Çünkü en basitinden fakirin evi yıkılıyor. Zenginin evi yıkılmıyor. O da sınıfsal. Her şeye politik olarak bakıyorum. Belediyeyi de böyle yöneteceğim. Belediye denilen yapının gerçekten iyi bir kapasitesi var. Bunu sivil toplumla, yurttaşla beraber organize edebilirsen, doğru ilişkiyi kurarsan yönettiğin ilçede o zaman direndiğin zaman engellenebilir durumlar. Söğütlüçeşme de buna örnekti mesela. Bütün Kurbağalıdere Havzası, şu anda Ulaştırma Bakanlığı tarafından imara açılıyor ve inşaat faaliyeti devam ediyor. Bunların tamamına müdahale etmek gerekiyor.”

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’a eleştiriler getiren Antik şunları söylüyor: “2005’te Murat Kurum TOKİ’de işe başlamış. Fikirtepe o yıllarda riskli alan ilan edilmiş. TOKİ'nin bu sürecin içine dâhil olduğu andan itibaren Kurum, bu işin her yerinde var. Murat Kurum adaylık açıklamasında ‘Belediye başkanının ayağı çamura değecek’ gibi bir popülist laf etti. Murat Kurum'un eseri de Fikirtepe'de, Kadıköy'ün kuzey sınırlarında bir duvar gibi duruyor. İnsanların yaşaması için uygun bir yer değil. Kurum gelsin, eserini görsün, ne yaptıklarını görsün.”