Yiğit devrimci Nasuh Mitap unutulmadı

Haber Merkezi

Devrimci Yol hareketinin önder isimlerinden Nasuh Mitap ölümünün 9’uncu yılında memleketi Kırklareli’nde dostları ve arkadaşları tarafından anıldı.

Anma programı Kırklareli Paşa Kafe’de düzenlenen etkinliklerle başlarken etkinliklerin ardından toplanan kitle Nasuh Mitap’ın mezarı başına yürüdü.

Saygı duruşu ile başlayan programda Mitap’ın hayatına ilişkin slayt gösterisi ve ‘Nasuh Mitap’ belgeseli gösterildi.

Öte yandan anma programında “100. Yılında Cumhuriyet” başlığı ile bir panel de gerçekleştirildi. Panelin ardından Mitap’ın mezarı başında arkadaşları adına okunan mesajda şu ifadeler yer aldı: “Birlikte omuz omuza durduğu bazı yoldaşları sağlık sorunları gerekçesi ile burada değil. Nasuh Mitap yiğit bir devrimciydi. Onu tanımanın ve onunla yoldaş olmanın gururunu taşıyoruz. 12 Mart ve 12 Eylül’de işkencecileri çaresiz bırakan arkadaşlarına yüreğinde taşıyan ve devrimci yoldaşlarına güven veren tavrıyla hepimizin abisidir. Nasuh Mitap’ın eksikliği her daim hissedilecektir. Deniz ve Mahir yürekli Nasuh Ağabeyi özlemle anıyor ve sizleri sevgi ile selamlıyoruz.”

MİTAP’IN BIRAKTIĞI MİRASIN İZİNDE

“100. Yılında Cumhuriyet” başlıklı panelde ise Prof. Dr. Selçuk Candansayar ve Doç Dr. Güven Gürkan Öztan konuştu.

Mitap ve yoldaşlarının izinde, cumhuriyetin başlangıçta başaramadıkları kamucu ve devrimci bir anlayışı yerine getirme iradesi gösterilmelidir diyen Öztan,"12 Eylül 2010 referandumundan bu yana daha hızlı biçimde gerçekleşen ve Haziran Direnişlerinin yanı sıra 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana geçen dönem de Cumhuriyetin kazanım ve birikimlerine açık bir saldırı olduğu açıktır”

Candansayar ise şu ifadeleri kullandı: “Bizler sosyalistiz. Nasıl yaşıyorsak, düşüncelerimiz öyle şekilleniyor. Hala bizden korkuyorlar, çünkü devrimciler öldürülüyor. Dikkat edin sosyalist ve devrimcilikten istifa eden insanlar rezil bir siyaset yaşıyorlar. Devrimcilik devrimciliğe sahip çıkmaktır. 12 Mart ve 12 Eylül koşulları bundan çok daha kötü bir durumdaydı. 12 Eylül’den önce genç yaşta kelle koltukta devrimcilik yaparlardı, onların çocukları Gezi’ye giderken emin olamadı. Bizi kırdılar ve bize kıydılar. Ama bu kıyımdan sağ kalanlar özgüvenlerini yitirdiler gibi geliyorlar bana. Umut bize zor zamanda lazım. Devrimci Yol bana bir şey öğrettiyse o da konuşmak yerine eyleme geçmek.”