Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, Akbelen'deki orman katliamına ilişkin "Kazdağları’nda Cengiz Holding, Cûdi’de devletin kendisi, Akbelen’de ise yandaş şirketlerin eliyle kıyım yapılıyor. Akbelen'deki mücadelenin ortağıyız ve oradaki talana izin vermeyeceğiz" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
YSP Eş Sözcüsü Uçar: Akbelen'de talana izin vermeyeceğiz
Fotoğraf: AA

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çğdem Kılıçgün Uçar, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Uçar, Meclis’in bugün Akbelen'deki kıyıma ilişkin gerçekleştireceği toplantıyı anımsatarak "Kazdağları’nda Cengiz Holding, Cûdi’de devletin kendisi, Akbelen’de ise yandaş şirketlerin eliyle kıyım yapılıyor. Akbelen'deki mücadelenin ortağıyız ve oradaki talana izin vermeyeceğiz" dedi.

"YANDAŞ ŞİRKETLERİN ELİYLE YAPILIYOR"

Cudi ve Akbelen’de doğa katliamlarına karşı mücadele sürdürdüklerini ifade eden Uçar, "Gerekirse Meclis bir bütün olarak Akbelen’de de Cûdi’de de toplanmayı göze almalıdır. Eğer bugün Akbelen, Cudi ve Dikmece ile ilgili bir sonuç çıkmayacaksa; Meclis toplanmasın. Kazdağları’nda Cengiz Holding, Cûdi’de devletin kendisi, Akbelen’de ise yandaş şirketlerin eliyle kıyım yapılıyor” diye konuştu.

Cudi’de ormanlık alanların ateşe verildiğini sözlerine ekleyen Uçar, “Öyle aleni bir saldırı ki kolluk güçleri sosyal medyadan ve Tiktoklardan Cudi ve Kurdistan coğrafyasının nasıl yakıldığı ve talan edildiğini topluma gösteriyor. Yıllardır Cudi’de yangınlar var. 26 Temmuz’da başlayan, 29’ Temmuz’a kadar devam eden ve halen yer yer yanıp sönen bir yangınla karşı karşıyayız"ifadelerini kullandı.

"SES ÇIKARACAĞIZ, GEÇİT VERMEYECEĞİZ"

Doğa katliamının tek merkezden yönetildiğini sözlerine ekleyen Uçar, "Akbelen’den çıkardığımız sesin Cudi’den, Cudi’den çıkardığımız sesin Akbelen’den duyulması gerekiyor. Kim ekolojik tahribat için savaşı araçsallaştııryorsa, bu ülkede yürütülen savaşın da kıyılan canların da müsebbibi onlardır. Cudi’de çok net bir tablo var; Cudi’de ve Kürdistan coğrafyasında yangını çıkaran devletin kendisidir. Yangını sönmesini engelleyen devletin kendisidir. Asıl hedef ormansızlaştırma, insansızlaştırmak. Buna Akbelen’deki mücadele kadar ses çıkaracağız ve geçit vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

ERDOĞAN'A TEPKİ

Uçar, konuşmasında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan'ın Akbelen'de direnişte olanları 'marjinal' sözüyle hedef almasına "Direnenler değil AKP-MHP iktidarının kendisi marjinaldir" şeklinde tepki gösterdi.

Muğla Valisi'nin "Provokasyon var" sözlerine de sert tepki gösteren Uçar, "Bu provokasyonu yapanlar gaz sıkanlardır, ağaçları kesenlerdir. Bu provokasyonu yapanlar ağaçlara kıymakla birlikte geleceğimizi elimizden alanlardır" diye konuştu.

Uçar'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"Bir yandan Muğla'da yangınlar devam ederken bunu fırsat bilen mevcut devlet, iktidar ve kolluk güçleri, sabahın 5.30'unda daha kuşlar uykudayken ormana gidip ağaç kesimine başlamış oldu. Depremi hepimiz hatırlıyoruz. Hiçbir felakette, hiçbir yıkıma bu kadar hazırlıklı gitmeyen devlet, bu kadar hazırlıklı gitmeyen iktidar, hem Akbelen'e hem Dikmece'ye çok hızlı bir şekilde gitti. Sırf buradan bile baktığımızda suçlunun kim olduğu gün gibi ortada ve bütün dünya bunu da görebiliyor. Örneğine az rastlanır bir insanlık sınavıdır Cudi'de Akbelen'de yaşanan.

Orada mesele ağaç değil, diye buyuruyor zamanın gerisinde kalan siyasetçiler. Orada dayak yiyen köylüden de utanmıyorlar. Ağaca sarılan 88 yaşındaki Zehra anneden de utanmıyorlar. Ağaçlar kesileceğine kolum bacağım kesilsin diyen anneden de utanmıyorlar. Direnen köylülerden de utanmıyorlar. Bir yandan marjinallik bir yandan da 'Oradaki mesele ağaç değil' diyorlar. Tam tersine oradaki mesele ağaç, oradaki mesele ağaca sarılan insanlarımız. Oradaki mesele, Türkiye'nin geleceği ve geleceğimizi savunmaya, direnen herkesle devam edeceğimizi ısrarla belirtelim.

Limak'a bağlı YK Enerji, ağaç kıyımına ve doğa katliamına destek veren başta iktidar olmak üzere onun bütün yandaşları bu işte suçludur. İkizköylülerin yürütmeyi durdurma başvurusunu reddeden mahkeme suçludur. Emniyet, Vali, İçişleri suçludur. Yani bir bütün devlet mekanizmalarını yöneten bu hükümet suçludur. Yeşil Sol Parti olarak Akbelen'de işlenen suça ortak olmayacağız. Direnen kadın arkadaşlarımıza sözümüz olsun. Akbelen'deki mücadelenin ortağıyız ve oradaki talana izin vermeyeceğiz. Bir dönüm için bile olsa geri adım atmayacağız. 'Burada doğduk, burada öleceğiz. Her şeyi göze alıyoruz' diyen Akbelenlilerin yanındayız"