II.Abdülhamid diktası döneminde yazılan Aşk-ı Memnu romanını yüz yıl sonra 1999'da sahneye uyarlarken sormuştum...

II.Abdülhamid diktası döneminde yazılan
Aşk-ı Memnu romanını
yüz yıl sonra 1999'da
sahneye uyarlarken sormuştum:
"Halid Ziya Bey nelere değinmek isteyip de
sansür yüzünden değinememişti acaba?"
 
Piyesi yazarken, siyasal atıfları olan
diyaloglar belirdi. 
 
Birkaç yıl sonra, 2002'de,
dâhi dostum Selman Ada'ya
konunun operaya yatkın olduğunu söyleyip
öneride bulundum; oyunu
İstanbul Şehir Tiyatroları'nda izledi,
hak verdi.
 
Romandan farklı olarak,
Aşk-ı Memnu operasında,
yasak şiir suçlamasıyla, Adnan Bey
Bihter ile evlendiği akşam tutuklanıp
hapse götürülür.
 
Bir hafta tutuklu kaldıktan sonra
kızı Nihal ona sarılıp hür kaldığı için sevinince,
Adnan Bey şöyle der:
 
"Serbest olmak hür olmak değil."
 
Ve şairlerin hapiste olduğunu,
 çünkü hürriyet istediklerini vurgular:
 
Adnan Bey'in "Hürriyet Aryası".
 
İzmir Devlet Opera ve Balesi yapımı
Aşk-ı Memnu operasını
İstanbul Opera Festivali bağlamında
Yıldız Sarayı'nda izlerseniz,
bu arya, zihninizde,
özel bir titreşime yol açabilir.
 
Tutuklu veya hükümlü
yazar, çevirmen,
gazeteci ve yayıncılarımızı
tekrar düşünüp
bir şeyler yapmayı
daha çok isteyebilirsiniz.
 
Yıldız Sarayı'ndaki icra,
ironik bir tesadüfle,
II.Abdülhamid'e
yüz küsur yıl sonra
bir cevap da oluyor.
 
Siz sanatseverlere çağrım,
bu opera ile sunuluşa
bir de bu açılardan bakmanız.