Atkı, omuzlar ve Saraçhane: Adaylık yolunda ince mesajlar

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na akla ziyan bir şekilde siyasi yasak yolunu açan 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası, siyasette büyük hareketliliğe neden oldu. AKP’ye yakın köşe yazarları ve yorumcuların bile eleştirdiği bu ceza, pek çoklarına göre muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirleyen bir gelişmeydi.

Mahkemeden çıkan kararın, İmamoğlu’nun etrafında önemli bir enerji biriktirdiği ortada. Bunun bir benzeri, 31 Mart seçimlerinin YSK tarafından iptal edilmesiyle yaşanmıştı. İmamoğlu bugün olduğu gibi o gün de “halk iradesi” kavramının yürüyen aktörüne dönüşmüştü.

Kararın açıklanmasından iki gün önce Halk TV’de İsmail Küçükkaya’ya, 1 gün önce de TV 100’de Candaş Tolga Işık’a konuk olan İmamoğlu, her iki programda da benzer vurgular yaptı: “Bu saatten sonra bu seçimi iktidar kazanamaz. Muhalefet kaybeder (…) Ben diyorum ki Allah'ıma şükürler olsun sağlıklıyım inançlıyım ve kararlıyım ki bu omuzlar her yükü taşır. Onun için Altılı Masa’dan çıkacak kararın en önde koşan, en çalışkan neferi ben oluyorum. Memleketi ayağa kaldıracak iddia bu olmalı. (…) Elbette kazanacak kişi aday olmalıdır.”

İmamoğlu 14 Aralık’ta ise mahkemenin kararını açıklamadan saatler önce halkı İBB binasının olduğu Saraçhane’ye çağırdı. İmamoğlu’nun saat 10.04’te attığı çağrı tweetini 14.29’da alıntılayan Meral Akşener, araç içindeki fotoğrafını paylaşarak Ankara’dan Saraçhane’ye doğru yola çıktığını duyurdu.

İmamoğlu makam odasında hapis cezasının çıktığını öğrendiğinde, yanında Akşener vardı. Murat Ongun’un sosyal medyada paylaştığı videoda İmamoğlu ile Akşener’in ekiplerinin ceza hakkında kısa bir süre istişarede bulundukları görülüyor. Akşener partisinin hukukçu genel başkan yardımcısı Bahadır Erdem’e dönerek, “Bahadır, şimdi hukuk olarak ne oluyor?” diyor ve cevabı dinliyor. “Hakim vermiş mi bunu?” sorusuna “Evet vermiş” karşılığını aldıktan sonra 1-2 saniye kadar İmamoğlu’na bakıyor; akabinde elini koltuğa hafifçe vurup ayağa kalkıyor ve “Tamam, gel” diyor. İmamoğlu’na doğru yürürken Akşener’in “Yeni başladık” dediği duyuluyor, İmamoğlu ise bu sözleri tekrarlıyor ve “Evet ablacım, sağ ol” diyor. En sonunda kamuoyunda çok konuşulan sarılma fotoğrafı ortaya çıkıyor.

İmamoğlu koltuğuna otururken odadakilere, “Halkın verdiği yetkiyi bir avuç insan alamaz. Mücadelemiz daha güçlü başlıyor, Allah’ın izniyle” sözleriyle sesleniyor. Akşener ise istinaf ve Yargıtay süreçlerine atıfla “Daha 1,5 yılı var bu işin” yorumunu yapıyor. İYİ Parti lideri bu sözleriyle cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir engelin olmadığını vurgulamak istiyor. Akşener ile İmamoğlu otobüs üzerindeki platforma da birlikte çıkıyor ve kalabalığa yan yana hitap ediyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN DÖNÜŞÜ

Kılıçdaroğlu ise İmamoğlu’na cezanın çıktığı gün Almanya’ya uçmuştu. Ceza haberini de Berlin'de öğrendi. Aynı gün programını iptal ederek geri döndü ve İstanbul’a, İmamoğlu’nun yanına gitti. Dönmeden önce ise İmamoğlu ile telefonda görüşmüştü. Mahkeme kararının akşamında Saraçhane’de yapılan ilk mitingde İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kendisine söylediklerini aktardı ve Altılı Masa liderlerinin bir gün sonra yine aynı yerde bir araya geleceğini söyledi. Kitleye, “Yarın çoğalarak daha fazla birlikte olacağız” diye seslendi İmamoğlu. Böylece ilk Saraçhane buluşması, büyük oranda ikinci Saraçhane buluşmasının ilanıyla sınırlı kaldı. Bu, Kılıçdaroğlu’nun sürece el koyma hamlesiydi. CHP lideri “Kontrol bende” mesajı veriyordu.

İkinci mitingin yapılacağı sabah da Kılıçdaroğlu’nun söylemleri dikkat çekiciydi. Halk TV’de İmamoğlu’nun “Bu omuzlar her yükü taşır” dediği İsmail Küçükkaya’nın programına katılıp “Hiç kimse Ekrem Bey’i İstanbullulara hizmet etmekten alıkoyamaz” diyor ve hizmetin ölçüsünün İstanbul olduğunun altını çiziyordu.

15 Aralık akşamı on binlerin katıldığı ikinci Saraçhane mitingine, Altılı Masa bir eksik dışında tam kadro katıldı. Liderler kararın hukuksuzluğunu anlatan konuşmalar yaptı. Kılıçdaroğlu düşüncelerini 11 madde halinde özetledi. Verilen cezayla ilgili hamasi sözlerden kaçındı. Konuşmasının çerçevesini ise ülkedeki genel adaletsizlik tablosu oluşturdu. Ve yine vurguladı: “Açık ve net ifade edeyim, hiçbir güç İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz.”

Akşener ise hem konuşması hem de sahnede İmamoğlu’nu yanından ayırmamasıyla diğer liderlerden ayrıştı. Toplumun değişim beklentisi ile İmamoğlu’nun liderliği arasındaki duygusal bağı kuvvetlendirmek için hikâyesi olan bir “nesne” kullandı. Kıymet Doğan adlı genç bir kadının “Ekrem başkanıma vereceksin Meral abla, onun için dua edeceğim” diyerek kendisine verdiğini söylediği atkıyı, İmamoğlu’nun boynuna astı. Konuşmasında da “85 milyonun senin yanında olduğunu burada görüyoruz” diyerek İmamoğlu’na yönelik desteğin geniş sınırlarına işaret etti.

İMAMOĞLU’NUN ADAYLIK İHTİMALİ

Mahkeme kararı ve ardından yaşananlar, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olacağı yönündeki beklentiyi güçlendirdi. Birçok yorumcu da bu görüşü paylaşıyor. Halihazırda güçlü bir seçmen desteği olan İmamoğlu’nun, “mağduriyet rüzgarı”nın da katkısıyla Erdoğan’ı seçimde yenebileceği düşünülüyor. Şu bir gerçek ki İmamoğlu gibi bir aktörün siyasi kariyerinin en üst noktası İBB Başkanlığı olmayacak.

Ancak bu havanın ne kadar devam edeceğine ve gelişmelerin Altılı Masa’nın aday belirleme sürecini ne oranda etkileyeceğine dair net bir işaret olmadığını hatırlatmak gerek. Uzun zamandır bir hazırlık içinde olan Kılıçdaroğlu’nun bu dava üzerinden kendini bir anda geri çekmesi de siyasetin doğasına aykırı.

Sözün özü, İBB Başkanı aday olmak istiyor gibi görünse ve masanın en büyük ikinci partisinin lideri tarafından desteklense de, siyasi yasak sürecini başlatan bu karar, İmamoğlu’nun adaylığını kesinleştiren bir fonksiyona sahip olmaktan uzak. Hatta temyiz aşamasının uzun süreceği tahmin edilse bile İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelme ihtimali, Altılı Masa’nın karar aşamasında negatif bir etki unsuru olabilir.