Bütün bu değişikliklerden anlaşılıyor ki toplanan 115 milyar TL ilgili kurumlara yatırılmamıştır. Kamu kurumlarından gelen 90 milyar liranın AFAD bütçesine anında yatması gerekirken bu konuda herhangi bir bilgilendirme yok.

Deprem bağışları harcanırken bütçe hakkı çiğnendi

Seçim döneminde gizli bir ek bütçe yapıldı. Yasal olan ek bütçe ise seçim sonrasında yapılacak. Gizlisi seçimlerden önce yapılarak kılıfına uyduruldu, yasalı ise başlangıç bütçe ödenekleri yetmeyeceği için seçimlerden sonra yapılacak. Bağışlarımız nerede sorusunun cevabı bu gizli ek bütçedeki AFAD ödeneğinde gizli.

Cumhurbaşkanı kararıyla, sessizce bir ek bütçe, yani ek ödeneği olanaklı kılan bir düzenleme yapıldı. Genel bütçeli idarelere meclisin bütçe kanunuyla verdiği ödenek izninin üzerinde bir ekleme yapıldı. Altını çizmek gerekir, bu tür bir ödenek eklemesini cumhurbaşkanlığı kararıyla yaptığınız zaman bütçe hakkına müdahale etmiş oluyorsunuz. Çünkü bütçe hakkı şunu gerektiriyor: Eğer herhangi bir şekilde bütçe kapsamındaki kamu kurumlarının bütçelerinde bir artış söz konusuysa bu ek bütçe ile yapılır. 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ek bütçeyi düzenlemiş. Başlangıç ödenekleri yetmediğinde bu işlem “ek bütçe ile yapılır”. Meclise cumhurbaşkanının sunduğu bir ek bütçe kanun teklifi olmadan, meclis bunu onaylamadan bir ödenek artışı yapılması mümkün değil. Bunu gerekçesi açıklanmalıdır. Bütçe istatistiklerinin yer aldığı Maliye Bakanlığı’nın web sayfasında, 2023 yılı genel bütçeli idarelerin bütçe giderlerinin kurumsal sınıflandırması verisi yer almaktadır: Bu idareler için başlangıç ödeneği olarak 4 trilyon 423 milyar TL öngörülmüş. Toplam ödenek ise 4 trilyon 522 milyar. Aradaki 98,7 milyarlık fark bu tutar kadar başlangıç ödeneğine Meclis izni olmaksızın bir ekleme yapıldığını göstermektedir.

Bilindiği üzere, bütçe yasası ile yürütme erkinin harcama yapmasına ve gelir tahsil etmesine Meclis tarafından izin verilmektedir. Bütçenin bugünkü modern haline,1215 tarihli Büyük Özgürlükler Sözleşmesi (Magna Carta) ile başlayan halkın yüzyıllar süren demokrasi mücadelesinin kaydettiği kazanımlarla gelinmiştir. Halk adına meclisin kullandığı bütçe hakkı bu mücadelenin bir ürünüdür. Fakat depremden sonra herhangi bir gerekçe açıklanmadan bütçe hakkı yok sayılarak meclisin izni olmadan 98,7 milyarlık bir ek ödenek yaratılmıştır. Ayrıca bu idarelerin ödenek dağılımında da bir değişikliğe gidilmiştir: Bazılarınınki sabit kalmış, bazı idarelerin ödenekleri ise azaltılmış veya yükseltilmiş.

Sonuç olarak, toplamda 98,7 milyar ek ödenek görmekteyiz. Yani meclisin verdiği izni cumhurbaşkanlığı kamuoyuna duyurmadan artırmış.13 Temmuz 2018 tarih ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yer alan Resmî Gazete Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 4.maddesinin ç bendi bazı kararların yayımlanmasını cumhurbaşkanın takdirine bırakıyor. Bu karar bulunamıyorsa yayımlanmadığı anlamına geliyor. 

Bu maddeden olsa gerek AFAD vb. gibi genel bütçeli idarelerin ödeneklerine eklemeler yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararına ulaşılamamaktadır. Üstelik bu kararları CİMER’e sorarak öğrenmek de mümkün değil.

İlginçtir, meclisin genel bütçeli idarelere verdiği bütçe izni aşılmış ama Cumhurbaşkanlığı bu artışı her nedense kamuoyuna duyurmamış. Kaldı ki duyurulsa bile, yukarıda ifade edildiği gibi  bu tür bir düzenleme  5018’e aykırı.

AFAD’ın bütçesi ise 2023 başında 8 milyar lira olarak belirlenmişken, sözü edilen gizli ek  bütçe düzenlemesiyle toplam ödeneği 88 milyara ulaştı. Toplam 98,7 milyarlık artıştan AFAD’a yapılan 80 milyarlık ek ödenek  çıkarıldığında diğer genel bütçeli idarelere toplam 18,7 milyar lira ek ödenek ayrıldığını görmekteyiz. Diğer genel bütçeli idarelerden farklı olarak  AFAD’a yapılan 80 milyarlık ek ödenek artışı yasaldır. Cumhurbaşkanı yardımcısı bundan bir süre önce, televizyon programında deprem sonrası toplanan 115 milyar nerede sorularına muhatap olmuştu. Bu düzenlemeye ilişkin toplanan paranın 74,1 milyar olduğu belirtilmişti. Hatırlayalım, bu açıklamadaki rakam vergi verenlerin reklamına dönüşerek, isimlerin yer aldığı bir kampanyaya dönüşmüştü. Kampanyanın içinde kamu bankaları dahi vardı. Bir ceplerinden alıp öbür ceplerine verdikleri bir şovla, algı yönetimi şeklinde yürütülmüştü. Bu toplanan paranın 90 milyarı kamu bağışlarına aitti. Örneğin tanınan, beşli çete olarak bahsedilen yapının içinde yer alan bir şirket, bağış yaptığı günün ertesi günü, cumhurbaşkanlığı kararıyla, yaptığı bağış kadar bir kamu teşviki aldı. Kamu bankalarının bağış yapma sınırı yasalarla belirtili olmasına rağmen, cumhurbaşkanlığı kararıyla bağışın toplandığı günün ertesi günü bu sınır yükseltildi. Bağış yapma sınırı da aslında yine bütçe kanunu gibi meclisin izniyle gerçekleşebilen bir yasal düzenlemedir. Cumhurbaşkanlığı kararıyla düzenlenemeyecek bir konu, yine cumhurbaşkanlığı kararıyla değiştirilmiştir. Bütün bu değişikliklerden anlaşılyor ki toplanan 115 milyar lira, ilgili kurumlara yatırılmamıştır. Kamu kurumlarından gelen 90 milyar liranın AFAD bütçesine anında yatması gerekirken bu konuda herhangi bir bilgilendirme yok.

Bağış toplanırken verilen iki iban numarasından biri Kızılay’a biri AFAD’a aitti. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı ise bağışların AFAD’a gittiğini söyledi. Sonraki günlerde rakam da yükseltildi, 82.4 milyar dendi. Cumhurbaşkanlığı yardımcısının en son açıkladığı rakam ise 84,4. Yani hala 90 milyar olması gereken tutarın altındayız. Bu paraların ne kadarının Kızılay’a ne kadarının AFAD’a gittiği ise bilinmiyor. Bu son rakamın 80 milyarının 2023 yılı genel bütçeli idarelerin bütçe giderlerinin kurumsal sınıflandırması verisinden AFAD’a gittiğini anlayabiliyoruz. 5018’in 40. Maddesinde: Kamu idareleri şartlı bağışları gelir olarak kaydedebilir ve bunları gider olarak kullanabilir deniyor. Ama alınan bağışın amaca uygun olarak harcanıp harcanmadığı denetlenir, amaç dışı kullanıldıysa ceza işlemi başlatılır. Yani AFAD’a 80 milyar lira gelir olarak kaydedilmiş ve ödenekleştirilmiş. Cevabı burada bulabiliyoruz. Cevabı bulamadığımız kısım ise geri kalan 18,7 milyar liralık gizli ek bütçede. Bu ek ödeneğin idareler itibariyle dağılımı belli ama her bir idarenin bütçe kalemleri temelinde verilen ek ödeneğin nereye gideceği, nasıl kullanılacağı belirtilmemiştir. Benzer bir durum iki aylık bütçe uygulama sonuçları için de geçerlidir. İki aylık harcamaların nereye yapıldığı bilinmemektedir. Maliye Bakanlığı’nın tablosunda bu bilgilendirmenin yer alması gerekmektedir.  Ancak her nedense bu tür   bir bilgilendirmeye rastlamıyoruz.

Benzer bir durum, ek ödeneği şartlı bağışın ödenek olarak kaydedilmesi nedeniyle yasal olan AFAD için de geçerlidir.80 milyarlık ek ödeneğin nereye harcanacağı bilinmemektedir. Bu belirsizlik kuruluş yasasında yer alan bir maddeden kaynaklanmaktadır. 17 Haziran 2009 Resmi Gazetede yayımlanmış olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının teşkilat ve görevleri hakkında 5902 sayılı kuruluş kanunun 23. Maddesi AFAD’a özel hesap açma olanağı getirmektedir. İlgili maddede ‘’Başkanlık bütçesine gider kaydedilmek üzere hesaba aktarılacak kaynaklar, özel hesaba aktarılacaktır ve buradan acil durum faaliyetleri için harcanacak tutarlar, kesinlikle 5018 sayılı kanun ile 4734 sayılı kanuna tabi değildir” denilmektedir. Bu hesaptan harcama yapılırken ne bütçe kanununa ne de kamu ihale kanununa uyulmaktadır. Oysa AFAD gibi bir genel bütçeli idarenin 5018’in öngördüğü bütçe usül ve esaslarına göre harcama yapması gerekirdi. Dolayısıyla özel hesap oluşturulmasına “paralel bütçe” yakıştırması yapabiliriz. AFAD’ın, kuruluş kanunun izniyle oluşturmuş olduğu bir “paralel bütçesi” var. Dolayısıyla Sayıştay denetimi de doğru dürüst yapılamamaktadır. Nitekim Afet ve Acil Durum Harcamaları Yönetmeliği’nin 35.Maddesi’nin 1.fıkrasında yer alan ‘’Özel hesaplar Sayıştay denetimine tabidir’’ şeklindeki amir hükme rağmen kuruma ilişkin Sayıştay raporlarında her hangi bir denetim bulgusuna rastlanılmamaktadır.

Eklenen 80 milyar liranın nasıl harcanacağı, hangi yerlere gittiği izlenemeyecek, usül ve esaslara uygun olup olmadığı sözü edilen 5018’in 40.Maddesi’nin öngördüğü denetim devre dışı bırakıldığı için görülemeyecektir. Bu tür bir bilgilendirme aylık değil ama yıllık olarak bir AFAD raporunda yapılmaktadır. Sözü edilen 35.Maddenin 2.fıkrasında yer alan  ‘’Başkanlık özel hesabı kullanılmak suretiyle yapılan işlemlerin kamuoyunca takip edilmesini temin etmek üzere bir sonraki yılın Ocak ayı sonuna kadar Başkanlık tarafından rapor hazırlanarak Başkanlığın kurumsal internet sitesinde yayımlanır’’ şeklindeki düzenlememenin bir gereği  olarak en son  2021 yılı raporu Ocak 2022’de yayımlanmıştır. Ocak ayı geçmesine rağmen henüz 2022 yılı raporunun paylaşılmamış olması oldukça manidardır. Yaşadığımız 6 Şubat depremi sonrasında AFAD’ın özel hesabından yapacağı harcamaların ayrıntılı dökümünü görebilmemiz için Ocak 2024’ü beklememiz gerekecek. Oysa depremzedelere kalemler itibariyle ne kadar harcandığı bugün herkesin merak ettiği konulardır. AFAD bu raporu beklemeden aylar itibariyle harcama detaylarını paylaşmalıdır.

Maliye Bakanlığının tablosunda, yalnızca AFAD değil diğer genel bütçeli idarelerin ek bütçelerin de dökümleri belirtilmemiştir. Keza aynı sorun, genel bütçeli idarelerin başlangıç ödenekleri ve aylık bütçe giderleri için de söz konusudur. Buradan Maliye Bakanlığına bir çağrı yapılmalıdır. Genel bütçeli idarelerin ek ödenek dahil başlangıç ödeneklerinin ve idarelerin aylık bütçe giderlerinin kalemler itibariyle dağılımı   kamuoyunun bilgisine açılmalıdır.

Seçimlerden önce iktidar, gelir ayağı belirtilmeyen gizli bir ek bütçe düzenlemesi yapmıştır. Bu düzenleme bütçe hakkına aykırıdır. Bu hak ciddi bir biçimde ihlal edilmiştir. Meclisin vereceği izin olmaksızın yapılmıştır.