Kan kokusu alan akbabalar yine toplanmış, yiyecekleri ana kuzularını düşlüyor.

Savaş istiyorlar.

Yıllardır, bu ülkede paramparça ettikleri insanları yok sayarak çıktıkları yolda, insanlıklarıyla beraber yerlerde sürünüyorlar.

Savaş istiyorlar.

Başkasının toprağından, aşından gözünü alamayan açgözlü oburların maşası olmak istiyorlar.

Savaş istiyorlar.

Şamar oğlanı mıyız, derken sergiledikleri ‘gurur’ oyununda, perdenin çoktan üzerlerine kapandığını görmüyorlar.

Savaş istiyorlar.

Düşmanın düşmanını dost belleyerek, onları besleyip silahlandırarak, insani yardımda bulunurmuş gibi yaparken, insanlığın canına ot tıkayacak bir senaryoya ortak olmak istiyorlar.

Bardağı tutan da taşıran da aynı el. Biliyorlar.

Savaş istiyorlar.

Kurdukları kanlı oyunda, hem bir diktatöre hem de işgalcilere karşı olunamayacağına bizi inandırmaya çalışıyorlar.

Altındaki toprak kıymetsizse, üzerindeki insanı da önemsemediklerini;

yazdıkları özgürlük yalanında başrolu hep paraya verdiklerini büyük bir sır sanıyorlar.

Savaş istiyorlar.

“Bizi arkamızdan ittiriyorlar” diyerek yüzlerine taktıkları maskeyi “istemem yan cebime koy” diyerek indiriyorlar.

Savaş istiyorlar.

Başkasının savaşına ortak olmanın, başkasının pisliğine bulaşmanın, kana kan, acıya acı eklemenin adını ‘prestij’ koyuyorlar.

Savaş istiyorlar.

Dostken diktatör saymadıklarını, el ele kol kola gezerken katil görmediklerini, şimdi cezalandıracaklarına inanalım istiyorlar. Esad’ken kucaklaşalım, Esed’ken dövüşelim, bunun da adı politika olsun, diyorlar.

Savaş istiyorlar.

Misliyle karşılık vermeden önce, günlerdir kurşunların, bombaların arasında kalmış Akçakaleliler’in derdine derman olmak gelmiyor akıllarına.

Yurttaşlarının öldürülmesini savaş nedeni sayacak kadar güçlüler de, onları koruyacak kadar değil...

Savaş istiyorlar.

Çocuklarımızı, o hiçbir zaman uzağına bile yaklaşmayacakları cepheye yollamak için el kaldırıyorlar.

Tamam, “savaşa hayır” diyeni Esad’çı, Baas’çı; “savaşa evet” diyeni özgürlükçü, demokrat saysınlar;

ama hanımlar beyler bir konuda anlaşalım,

savaş isterken

önce

çocuklarını koyacaklar öne!