Çocuklar... Şiddet, korku...

Çocuklar... Şiddet, korku...

Şiddet ve korku ortamının

çocuklar üstündeki etkileri.

Hülya Tarman tehlikelere rağmen

büyük emek verdi;

ona acı çektirildi, yılmadı,

bize önemli bir eser,

bir birikim kazandırdı.

Kibele yayınları arasında

vücut bulan eseri

hararetle öneririm. ("Şiddetle" değil.)

Adı: PEŞİME VERDİ.

Anlamını bilmiyorsanız (ben bilmiyordum),

kitabı okurken öğrenebilirsiniz.

Sunuş yazılarından biri

sevgili Gün Zileli'nin

kaleminden. Burada

kendi sunuşumu paylaşıyorum:

Devlet biziz.

     Biz değilmişçesine.

Bu yüzden kolaydır suçlamak.

     Ötekileştirerek.

Oysa biziz devlet.

Şiddet biziz.

     Bu bizim şiddetimiz.

Bizim çocuklarımız zarar verilen.

                                Biziz zarar veren.

               Ailede, her yerde.

Ektiğimizi biçeriz.

     Terör örgütü biziz.

Başka bir şey ekebilmek için

     farkına varmak gerekir.

İşte Hülya Tarman bunu yapıyor

     bu yiğitçe araştırmasıyla.

Yüce gönüllü bir insan.

     Alçakça saldırılara maruz kalan.

İyimser olabiliriz

     çünkü böyle insanlar var.

          Bizi gerçeklerle yüzleştiren.

               Zulümleri aşmak için.

Kıvançla yaşamak elimizde.

     İnsan olmaktan

          utanmak zorunda kalmadan.

Devlet biziz, kayıtsızlığımızla,

     şiddetçi örgüt biziz, eleştirisiz kalmakla,

          terör biziz, korkutan, korkan,

ama

     hayat da biziz. Umutla çaba da.