Panorama yazıları yazışımın altıncı sezonuna girdim. Hayatımdan çalınan 90 dakikalar sebebiyle 0-0’a puan verilmemesini bile düşünmüşlüğüm ve yazmışlığım var. Bazı çevreler yabancı sayısını tartışa dursun, gelen oyuncular sayesinde ligimizin kalitesinde gözle görülür bir artış var. 6. Hafta sonunda oynanan toplam 54 maçın hiçbirinin golsüz sona ermemesi, haftanın en güzel golünü seçmenin her hafta daha da zorlaşması bunun en güzel göstergesi. Birbirinden güzel goller arasından en iyisi uzatma dakikalarında Kayserispor’a puan getiren Atila Turan’ın vuruşu oldu. Haftanın oyuncusu ise Trabzonspor’u tabiri caizse tek başına yenen Vagner Love olurken haftanın en iyi teknik direktörü Şenol Güneş ile oynadığı satrancın galibi Aykut Kocaman oldu. Haftanın, belki de ilk 6 haftanın takımı ise Göztepe oldu. İzmir temsilcisi SüperLig’e bir döndü pir döndü!

Haftanın açılış maçını izleyenler tarihi bir geri dönüşe tanıklık ettiler. Karşılaşma Karadeniz fırtınasıyla başladı. Trabzonspor sayısız gol fırsatı yakaladı bunlardan üçünü de gole çevirdi. İlk devrenin son dakikasında kalesinde bir gol görse de oynanan oyun kimsenin aklına mağlubiyet getirmiyordu. Ersun Yanal’ın takımı ikinci yarıya da hızlı başladı ancak ne olduysa ikinci yarının ikinci bölümünde oldu. Trabzon dördüncü golü atamayınca Alanyaspor’un golleri peş peşe geldi. Safet Susiç’in maç sonunda söylediği “6-0 kaybedeceğimiz maçı 4-3 kazandık” cümlesi aslında maçın da özetiydi.

Son dört resmi maçını kaybeden Konyaspor evinde Akhisar’ı 2-0 mağlup ederek mağlubiyet serisine son verdi. Maçtan bir gün önce dedesini kaybeden Ömer Ali Şahiner’in gol sevincinin gözyaşlarına karışması ise endüstriyel futbolun çarkları arasına sıkışmış bir insanlık hikâyesi olarak hafızalarımızda yerini aldı. Akhisar’ın deplasman fobisi devam ediyor. Akigolar evinde oynadığı üç maçı kazanmasına rağmen deplasmandan sadece 1 puan çıkarabildiler.

Gençlerbirliği - Başakşehir eşleşmesi sezonun ilk golsüz maçı olmayı hak etmişti. Gençlerbirliği Morinho’nun değimiyle kale önüne otobüs çekmiş ve bir puan için oynuyor, Başakşehir ise rakibin kilidini açıp skor üretmeye çalışıyor ancak çift forvete dönmesine rağmen rakip ceza sahası içerisinde topla buluşamıyordu. Ve maçın son dakikasında gelen bir hata Başkent temsilcisine sezonun ilk üç puanını getiriyordu.

Fenerbahçe, Beşiktaş ile giriştiği taktik ve psikolojik savaşı kazanarak şampiyonluk yarışında kendi varlığını resmen ilan etti. Beşiktaş için Kadıköy’den puansız dönmek mi, Trabzon maçına kırmızı kart gören Atiba, Quaresma ve Oğuzhan’dan yoksun çıkacak olmak mı daha kötü? Atiba’ya söylenecek söz yok ancak Quaresma ve Oğuzhan’ın seviyesindeki oyuncular bu kadar kolay kart görmemeli.

Geçtiğimiz sezon evinde ligin en başarılı üçüncü takımı olan Karabükspor bu yıl bekleneni veremiyor. Yeni Malatyaspor’a kendi evinde kaybeden Karabük’te teknik direktör Erkan Sözeri görevinden istifa ederek bu alanda sezonun 5. vakası oldu. Yeni teknik direktör arayışlarını sürdüren Malatya, bu galibiyetle nefes aldı.

Sivasspor - Göztepe eşleşmesine Jahovic damgasını vurdu. Makedon golcü kendi kalesine şık bir kafa golü attıktan sonra rakip kaleye yönelip kariyerinin yedinci üçlemesini yaptı. İstediği sonuçları oyundan taviz vermeden almayı başaran Göztepe, bu galibiyetle üçüncülükteki yerini korudu. Sivasspor hem sayı olarak hem de skor olarak rakibinin gerisine düştükten sonra puan alabilecek gibi değildi. Yiğidolar her ne kadar ara ara olumlu sinyal verse de 10 kişiyle bir futbol mucizesini gerçekleştirebilecek seviyede değiller.

Kasımpaşa yine bir maçta oyunun kontrolünü rakibine bırakıp sessiz sedasız istediği sonucu alacaktı ki sahneye Atila Turan çıktı. Sonuç da puanların paylaşılması oldu. Kayserispor bu sezonun sürprizlerinden biri olabilir. İlk haftaki Galatasaray mağlubiyetinin ardından hiç maç kaybetmediler.

Bursaspor iyi başladığı karşılaşmanın son yarım saatinde fizik olarak oyundan düşünce haftayı puansız kapattı. Bu sezon evinde ilk mağlubiyetini taraftarlarının tribünleri tamamen doldurduğu bir maçta almış oldular. Galatasaray ligin namağlup tek takımı olarak zirveye yerleşmiş durumda. Igor Tudor’un iki bekini de oyunda alarak üçlü savunmaya dönmesi tüm spor basını tarafından galibiyetin anahtarı olarak okundu. Ancak Sarı - Kırmızılı oyuncular maç boyunca rakip ceza sahası içinde toplam 28 kere buluştu ve bunun sadece 2 tanesi Tudor’un değişikliklerinden sonra oldu. Bursa oyuncu değişikliklerinden çok önce geriye yaslanmıştı. Galibiyeti getiren goller ceza sahası dışından çekilen şutlarla geldi. Dolayısıyla galibiyeti getiren Tudor’un hamlelerinden ziyade Galatasaraylı oyuncuların deneme arzusu ve futbol şansı oldu.

Antalyaspor yeni teknik direktörü Leonardo’nun tribünden izlediği karşılaşmada Osmanlıspor’u yıldız oyuncuları Eto’o, Nasri ve Maicon’un golleriyle 3-0 mağlup etti. Antalya’nın borçları gelirleri azalması durumunda onları amatör kümeye sürekleyecek bir girdap yaratmaya yetecek büyüklükte. Antalyaspor başkanı Ali Şafak Öztürk’ün iki oyuncuya tüm takıma ödemesi gereken toplam maaş kadar para ödemesine hep karşı oldum. Ancak şunu da itiraf etmeliyim ki Nasri’yi Eto’o’yu izlemek ayrı bir zevk. Osmanlıspor’un kötü gidişine İrfan Buz da çare olamadı. Bu mağlubiyetle Osmanlı geçen sezondan gelen kazanamama serisini 12 maça çıkardı.