Özellikle kadınlar ve kız çocuklarıyla ilgili iktidarın attığı ya da atmaya niyetlendiği bütün gerici, çağdışı adımlarla ilgili ilk söylenen, bunun bir ‘gündem değiştirme’ hamlesi olduğuydu. Siyasal İslam’ın pek de karmaşık olmayan yapısını kolaylıkla görebilenler bunun bir amaç olduğunu elbette biliyor, yazıyor ve söylüyordu. Aksini düşünerek durumu hafifsemenin en kötü sonucu, sıkı sıkıya korunması gereken hayati sınırların biz kadınlar için epeyce daraltılması oldu. Kadın hareketinin olağanüstü çabası ve direncine rağmen…

Çünkü muhalefet, kadınların her türlü şiddete ve baskıya rağmen avaz avaz bağıraıp hakkını aradığı sokaklarda, firesiz yanlarında olmak yerine kınama açıklamalarıyla vakit geçirdi. Anayasal bir hak olan eylem ve yürüyüşlerin, iktidar tarafından kriminalize edilmesine kolaylık sağladı. Ve bugün Türkiye’de, sağın da sağında bir iktidar cephesi kız çocukları için ayrı okullar açmanın planını yapıyor. Her ne kadar bunun Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bireysel açıklaması olduğu söylense de, Cumhur ittifakının ortaklarından (BBP, HÜDA-PAR, MHP) gelen destek açıklamaları toplumun yeni bir yoklamadan geçtiğini gösteriyor.

***

Bakan Tekin, kız okulları kurma niyetine gerekçe olarak, “çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum” diyen ailelerden gelen talebi sunuyor. Fakat ne hikmetse bu ‘ihtiyaç’ hakkında sadece erkekler konuşuyor. Tekin’in iddiasına göre, bu yöntem sayesinde kız çocuklarının okula gönderilmemesinin önüne geçilebilecek. Oysa Türkiye’de sadece kız çocuklarının gittiği kız meslek liseleri ya da kız-erkek çocuklarının ayrı ayrı sınıflarda eğitim gördüğü imam hatipler mevcut. O halde Tekin’in amacı, karma eğitimi ilkokul ve üniversiteye kadar genişleterek tartışmaya açmak mı? Neden olmasın? Erdoğan 2019’da, kadın haklarıyla ilgili oldukça tartışmalı bir ülke olan Japonya’daki kadın üniversitelerini örnek göstermemiş miydi? BBP Genel Başkanı Mustafa Destici okulun da yetmeyeceğini, her ilde kadın hastanelerinin açılması gerektiğini söyledi. Kendisine göre laiklik adına karma eğitimi savunmak zırvalık. Anayasanın ilk dört maddesinin yılmaz savunucusu MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’a göre de bunun laiklikle bir alakası yok. Ama Ayasofya’nın eski imamı Mehmet Boynukalın, “laiklik, kız çocukları için ayrı okul açılmasına engelse, o laikliği kaldırmak gerekir” deyiverdi. MHP sessiz. 

***

Hatırlayalım, 2013 yılında eski Meclis Başkanvekili AKP’li Sadık Yakut, kız ve erkek öğrencilere birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendirmişti. Gerekçelerinden biri de kız ve erkek öğrencilerin okuma materyallerinin seçimlerindeki farklılıktı. Kızlar romanları, erkekler aksiyon hikayelerini tercih ediyorlardı. Bu sorun tespitinin hangi ‘bilimsel’ argümana dayandığını belirtmemişti. Ancak o dönem AKP’li Mustafa Elitaş, karma eğitime ilişkin bir düzenleme yapılmasının “şu anda gündemlerinde” olmadığını söylemişti. Aradan on yıl geçti. Bugün AKP iktidarının yanında beraber seçim kazandığı; dini ve milliyetçi söylemlerde birbiriyle yarışan, ülkenin altında ezildiği ağır ekonomik sorunlara akılcı çözümler üretmek yerine, kadınları, çocukları, LGBTİ+ bireyleri hedef alan, toplumsal kamplaşmayı durmadan körükleyen sağ popülist partiler var. Dolayısıyla Elitaş’ın on yıl önce “şu anda gündemimizde yok” dediği karma eğitim tartışmasının belli ki “o anı” gelmiş. En azından geldiği düşünülmüş diyelim. Peki bu tartışmada ne yok? Bilim yok, pedagoji yok. Ne zaman oldu ki, de denebilir elbette. 

***

İktidarın hiç hazetmediği meslek odalarından biri olan Türk Tabipleri Birliği, - başkanı Şebnem Korur Fincancı, “örgüt propagandası yapmak” suçundan hapis cezasına çarptırılmıştı- eğitimde “cinsiyet ayrımcılığının ruhsal ve sosyal gelişme, iyi olma halini bozan bir durum olduğunu, karma okulların özgürleşme, eşitlik ve ortak toplum/ulus oluşumu yolunda temel bir uygarlık kazanımı olduğunu” vurguladı. Açıklamadaki birkaç kelimenin iktidar lügatında nasıl bir alerjik reaksiyona sebep olduğunu, her türlü temel hak mücadelesine karşı gösterilen saldırgan tavırdan biliyoruz. Özgürlük, eşitlik, ortak toplum ve ulus! Sağ popülizm bunlarla beraber var olamaz. Karma eğitim yasada vazgeçilmez kılınmıştır. Ve fakat, “Anayasa’ya aykırı ama…” diye diye iktidarın yasa tanımayan girişimlerinin önünü açmış olmak da, tartışmanın hem yeniden başlatılması hem de geldiği boyut açısından muhalefetin önüne koyması gereken takkelerden biri. Diğer yandan ekonomik sebepler ya da çocuk yaşta evlendirmeler nedeniyle eğitim hayatına devam edemeyen yüz binlerce çocuk da Bakan Tekin’in ilgisini hak ediyor. Bu sorunlara eğilmek, kız çocuklarının okula gönderilmemesini engellemek için kız okulları açmaktan daha hızlı, etkili ve bilimsel olur.