AKP döneminde mezarlıklara video kamera gereği ortaya çıktı...

AKP döneminde

mezarlıklara video kamera gereği

ortaya çıktı.

Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi adına

kaleme aldığım metnin tamamı:

Bir mezara saldırı nasıl nitelendirilebilir?

Sıfat bulmak zor. 

Hele bu mezar usta şairimiz, canımız Can Yücel'in ise.

Ve hele bu mezarı yapan kişi

"İnsanlık Anıtı" adlı eseri

cehalet ve hoyratlığa kurban edilen

usta heykeltıraşımız Mehmet Aksoy ise.

Ve en az bunlar kadar önemlisi

eşimizin mezarı ise o. Babamızın mezarı ise.

Söz bulabilir miyiz?

"Alçakça" gibi kelimelerden başka?

Duyunca? İlk tepki olarak?

Benzersiz bir öfke ile.

Bu saldırı özgürlük ve emek yanlısı herkese yapılmıştır.

Bu saldırı her türlü terbiye ve namus anlayışına da karşıdır.

Dahası, bu saldırı İslam'ın Yunus Emre, Hacı Bektaş ve Mevlânâ gibi şahsiyetlerinde cisimleşmiş

insancıl yorumları açısından da utanç vericidir.

Ve nihayet, bu saldırı da başka saldırılar gibi "hedef gösterme" üzerine yapılmıştır.

Dünya Yazarlar Birliği PEN Türkiye Merkezi olarak, bu alçakça saldırıyı elbette kuvvetle kınıyoruz.

Ama bu yetmez.

Gücü aydınlara, gazetecilere, laiklik ve demokrasi yanlısı kurumlara yeten

-ama yetmeyeceğini mutlaka görecek olan-

iktidar sahiplerinden talep ediyoruz: Bulun suçluları.

Hesap sorun -kışkırtanlardan da.

Mezarlıkta güvenlik kamerası mı gerekiyor artık?

Ve soruyoruz:

Bu ortamı hazırlayan siz değil misiniz? Öncelikle?

Din adına yobazca fikirleri çocukların zihinlerine ekmiyor musunuz?

Kul köle olmayı erdem saydırmıyor musunuz?

Size itaat edecekleri yetiştirmek üzere?

Temel insanî değerler bir yerlerde her şeye rağmen olsa gerektir.

Türkiye ne yeterince laik ne de yeterince demokratik.

Beyinsizleştirme operasyonları artarak sürüyor.

Ve bu operasyonlar yalnızca beyinsizleşmeye değil, vicdansızlaşmaya da yol açıyor.

İslam adına toplumu gettolara bölme çağrısı yapanlar

yalnızca ayıp etmekle kalmıyor, üstelik suç işliyorlar.

Laiklik ve demokrasi yanlısı aydın, gazeteci, yayınevi ve kurumlara saldıranlar kadar

saldırtanlar da suç işliyor.

Yasallık ile meşruluk farklı kavramlardır.

Kitabına uydurmak meşruluk sağlamaz.

Gücünü zulüm için kullanan suç işlemiş olur.

Ve meşruluğunu kaybeder.

Yeni eserlere daima gerek vardır edebiyatta.

Mücadeleye daima gerek vardır hayatta da. 

Bir mücadele önce zihinde kazanılır veya kaybedilir.

Ve bu topraklar ve gelecek kuşaklar

yobazlığa terk edilemeyecek kadar değerlidir.

PEN adına Tarık Günersel, Başkan