Ali Baba ve Kırk Haramiler, Aşk-ı Memnu adlı operaların ve Mavi Nokta ve Mevlid adlı oratoryoların bestecisi Selman Ada’nın

Ali Baba ve Kırk Haramiler, Aşk-ı Memnu adlı operaların ve Mavi Nokta ve Mevlid adlı oratoryoların bestecisi Selman Ada’nın bu yıl besteciliğinin 50. yıldönümü

resim altı: Halit Ziya Uşaklıgil'in 1900 tarihli 'Aşk-ı Mennu' romanından uyarlanan opera, İzmir Devlet Operası'ndan. Oyunun orkestra şefliğini ise eserin bestecisi Selman Ada yapıyor.

Çok yönlü bir müzisyenin bütün alanlarda parlak olması yoğunlaşma açısından dezavantaj olabilir, ama uzun vadede avantajdır çünkü bestecilik öbür yönlerden de beslenir. Büyüleyici bir piyanist, orkestra şefi, eğitimci, besteci: Selman Ada. 

1968’de 15 yaşımızda tanıştırıldık. Harika Çocuk yasasıyla Paris’te müzik eğitimi görüyordu. “İkiniz iyi anlaşırsınız,” dediler. O bana piyanoda birkaç eserini çaldı, ben ona birkaç şiir okudum. “Operalar yazmak istiyorum, librettoları sen yazmalısın,” dedi. İlk libretto girişimim 1973’de oldu –kısa bir sahne yazdım. İlk ortak çalışmamız 1987’de 34 yaşımızda başladı –farklı ülkelerden Türkiye’ye dönünce: Ali Baba & 40 Haramiler (1987-88). “Kırk atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.”

1988’de Selman Ali Baba’nın piyano partisyonunu hazırlıyordu. Saat 23’te uykum geldi. Çalışma masasının karşısında divan vardı. “Sen uyu, sabah 9’da bitmiş olur,” dedi. Gece gözümü açtığımda baktım, 01.30: Çalışıyor. 04: Sakin, yazıyor... Sabah 9’a beş kala bitirdi.

1989’da Esin Afşar devrin Kültür Bakanı Tınaz Titiz’e Ali Baba & 40 Haramiler operasını tanıtmak istediğini belirtip bir yazı istedi. Selman telefon etti: “Altı sayfalık bir tanıtım yazısı hazırladım; istersen gel de beraber çalışalım.” 17.30’da başladık. 21.00 olduğunda yazıyı üç sayfaya indirmiştik. 03.30’da el sıkıştık. İki satırlık tek cümleden ibaret bir tanıtım. Keyifle imzaladık.

Ali Baba 12 Aralık’tan itibaren Almanya’nın Wuppertal Operası’nda Almanca izlenebilecek. Yirmi yıl önce İstanbul’da bazılarınca engellenen Ali Baba böylece bir başka ülkede repertuara giren ilk Türk operası oldu.

Derken Mavi Nokta (Libretto 1993): Mavi Nokta “Dev Pat (terimini öneriyorum) ile başlayıp insanlık sonrasına uzanan” bir saatlik bir yolculuk.  1995’te Antonio Pirolli eserin partisyonuna baktı, nasıl baktıysa, Ankara Operası repertuarına almadı. Esere İzmir Devlet Operası Müdürü Sayın Aytül Büyüksaraç sahip çıktı. Mavi Nokta daha sonra İstanbul Operası’nın Almanya turnesinde de büyük başarı kazandı.

1999’da Aşk-ı Memnu romanının sahne uyarlamasını yazdım, bestecimizi İstanbul Şehir Tiyatrosu’ndaki oyuna davet ettim; beğendi, opera önerimi benimsedi. Aşk-ı Memnu operası böyle doğdu (2002). Halid Ziya Uşaklıgil operanın ilk sahnesinde nikâh davetlileri arasında. İzmir Operası’nın İspanya turnesinde de çok beğenildi.

Ana dili müziktir Ada’nın; mecburen söz kullanır –ama ustaca. Saygılı davranan kişiye son derece nazik ve saygılıdır; en ufak bir saygısızlığa çarpıcı tepki gösterir. Kırk yıldır her sohbetimiz renkli ve verimli geçmiştir. Sırada bale ile müzikal, bana da bir piyano konçertosu sözü var.

2010 Ada’nın besteciliğinin 50. yıldönümü. Bazı eserleri Fransa ile Almanya’da basıldı. Selman Ada’nın dünya devlerinden olduğu daha çabuk anlaşılabilir -eserlerinin CD’leri yapılır da dünyaya yayılırsa. 50. Yıl bağlamında İzmir Operası’nda Sayın Aytül Büyüksaraç’ın öncülüğü sayesinde bu sonbahar özel konserler düzenlendi. 30 Ekim günü keman konçertosu, senfoni, Ali Baba & 40 Haramiler, Aşk-ı Memnu ve Mavi Nokta’dan aryalar ve yeni bestesi Mevlid’den (orkestra, koro ve solo için) iki bölüm dinleyebilirsiniz. Tarihen, şu slogan isabetli olur bence:

“Mimaride Sinan, müzikte Selman.”