Ölüm arabaları
Davutoğlu önceki gün Van’daydı. İki hafta önce, tarihinin en kanlı terör eylemini yaşayan Türkiye’nin Başbakan’ı olarak, halktan partisini yeniden tek başına iktidara taşıyacak oyu istedi. Havuz medyasının okuyucularına ‘birlik ve kardeşlik’ olarak sunduğu mitingde Davutoğlu, “Ak Parti iktidardan indirilirse” diye başlayan uyarı cümlesini “burada terör çeteleri ve beyaz Toroslar dolaşacak” diyerek tamamladı. Beyaz Toros, ölüm demekti. JİTEM’in 90’larda doğu ve güneydoğu sokaklarında gezen plakasız, takip edil(e)meyen araçlarıydı. İçine zorla bindirilen insanların işkence edilmiş cansız bedenleri yol kenarında bulunuyor ya da bulunamıyordu. Beyaz Toros’a bindirilen faili meçhule götürülüyordu.
• • •
Peki, Davutoğlu seçim mitinginde; bize, yani daha iki hafta önce paramparça olmuş 100 barış elçisinin yasını tutan halka, 90’ların karanlığını hatırlatarak ne yapmaya çalışıyor? “Ankara Katliamı’ndan sonra partimizin oyunda artış var” diyerek tabanı neye sevinsin istiyor? O sevinen insanla, yas tutan insan aynı mahallede nasıl yaşayabilsin, o dilinden düşürmediği birlik ve beraberlik nerede inşa edilsin istiyor? 90’larda, “mutluluk nedir” diye sorunca, “babamın sağ salim eve gelmesi” diyen bir çocuğun; “isteğin nedir” diye sorunca, “çocuğum için başında dua edebileceğim bir mezar” diyen Cumartesi Anneleri’nin; “dileğin nedir” diye sorunca “içten bir özür” diye cevaplayan insanlara, sonsuz acılarının simgesi olan Beyaz Torosları hatırlatarak ne yapmaya çalışıyor Davutoğlu?
• • •
Bugün, iktidardan düşersek aman ha Beyaz Toroslar gelir diyen Davutoğlu, partisinin iktidar olduğu 13 yıl boyunca ‘devletle hesaplaşırken’ nasıl oldu da o Torosları ve içindeki katilleri unuttukları hakkında bizi bilgilendirebilir mi acaba? AKP önderliğinde ileri demokrasiye koşarken, derin devletin katillerini nasıl bir kenarda bırakmışlar ki, bugün AKP iktidardan gider gitmez ortaya çıkıverecekler? 12 Eylül, 90 yaşında iki yatalak paşanın hastane odasından verdikleri kıytırık ifadelerle yargılanamaz diyenlerin darbeci ilan edildiği günlerden bugüne geldiğimiz nokta, oy sandığı başında AKP ve ölüm arasında tercih yapmak öyle mi? Madem içi katil dolu Toroslar otoparktan fırlamak için 1 Kasım’ı bekliyor, bu zamana kadar anahtarları kim saklamış diye sormayacak mıyız?
• • •
Madem Türkiye bugün Beyaz Torosların tehdidi altında, madem Davutoğlu bugün olası faili meçhullerle ilgili kaygılı, o halde dün: BDP/HDP ve CHP’nin Meclis’e getirdiği “hakikatler ve faili meçhuller araştırılsın” önergeleri neden onlarca kere AKP oylarıyla reddedildi? Diyarbakır’daki JİTEM merkezinin bahçesine gömülmüş insan kemikleri ortaya çıktığında, BDP’nin verdiği araştırma önergeleri neden yine AKP oylarıyla reddedildi? “JİTEM ve faili meçhul cinayetler/kayıplar araştırılsın” dendi, AKP reddetti. “Beyaz Toroslarla kaçırılıp öldürülen Kürt işadamları cinayetleri araştırılsın” dendi, AKP reddetti. “Maraş, Çorum, Sivas, 1 Mayıs, Roboski, Dersim, Suruç katliamları, suikastlar, boşaltılan köylerle ilgili gerçekler araştırılsın” dendi, AKP reddetti! “Toplumsal barışı tehdit eden, artan terör olayları, nedenleri ve alınması gereken önlemleri araştırılsın” dendi, AKP reddetti!
Bugün, sokaklarında keskin nişancıların çocuk öldürdüğü bir ülkenin tekrar iktidar olmak için oy isteyen Başbakanı, halka seçim mitinginden “ya oy, ya Beyaz Toros” diye sesleniyor. Bunun gözdağı olduğunu düşünmemek için bir neden yok. Hakikatin önüne defaatle geçmiş bir AKP tarihi, asgari kuşkuyu hak ediyor.