Devletin ve iktidarın otoriter eğilimlerini sürdürmesi karşısında muhalif basın geleneğini sürdürmek büyük emek ve bedel isteyen bir mücadeledir. Bu büyük ve bedelleri ağır olan mücadelede BirGün Gazetesi’nin kuşkusuz ki özel bir yeri var.

Tarih ezilenlerden yana akacak!

Tuncer Bakırhan - DEM Parti Eş Genel Başkanı

Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye halklarının doğru haber alma ve hakikate ulaşma hususunda en kapsamlı kuşatmayı yaşadığı dönemlerden birini yaşıyoruz. Bu dönemde muhalif-özgür basın üzerinde uygulanan siyasi, idari ve ekonomik baskılar Türkiye halklarına iktidarın hakikat rejimini dayatıyor. 

Basın özgürlüğü başta olmak üzere hemen her uluslararası ölçümde Türkiye’nin olabildiğine gerilediği gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Çünkü hep avcının hikâyesinin yazılmasının, hiç aslandan bahsedilmemesinin arzulandığı bir siyasi atmosfer ve iktidar ilişkileri ağında yaşamamız isteniyor. 2023 yılı itibariyle Türkiye Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 165. sırada yer alıyor. Hapishanelerde çok sayıda gazeteci tutuluyor. Gazeteciler hakkında sudan sebeplerle açılan binlerce dava tutuklanmayan gazetecileri de adeta adliye koridorlarına hapsediyor, işini yapamaz hale getiriyor. Özellikle seçim dönemlerinde ve toplumsal muhalefetin gelişip sokaklara taştığı dönemlerde polis ve yargı eliyle halkın doğru habere ulaşma ve hakikati öğrenme hakkı engelleniyor, haber hakkı tecride alınıyor, gazeteciler ciddi baskı ve saldırılara maruz kalıyor. Yine iktidarın güdümündeki RTÜK aracılığıyla görsel basın kapsamlı bir istibdat altında tutuluyor. Kısacası muhalif olan daha doğrusu gerçeği ucundan kıyısından dile getirmeye çalışan her yayın, gazeteci, mecra idari ve yargısal baskı altında tutuluyor. 

Baskının derinleşerek arttığı bu siyasi iklimde halkın haber alma hakkını sağlamak, muhalif ve eleştirel basın çizgisini sürdürmek tarihi önem taşıyor. Hakikate ulaşmanın zorlaştırıldığı bu dönemde muhalif-özgür basın geleneğini sürdürmek, halk yararını esas alan yayınlar yapmak hem her zamankinden daha zor hem de her zamankinden daha büyük bir mücadelenin konusudur. 

Bu büyük ve bedelleri ağır olan mücadelede BirGün gazetesi’nin kuşkusuz ki özel bir yeri var. Devletin ve iktidarın otoriter eğilimlerini sürdürmesi karşısında muhalif basın geleneğini sürdürmek büyük emek ve bedel isteyen bir mücadeledir. Emek veren, bedel ödeyen her bir özgür basın emekçisi Türkiye halklarının aydınlık tarihinde şimdiden yerini almıştır. 

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratikleşmeyi ve barışı inşa etmek için muhalif ve eleştirel düşünceyi örgütleme ihtiyacı orta yerde durmaktadır. Birlikte düşünmek, birlikte hareket etmek ancak ve ancak bu ülkeyi yüz yıldır süren ve son yıllarda artan otoriter, tekçi, erkek, doğaya karşı sermaye diyen dinamikten kurtarabilir. 

Demokratik Cumhuriyetin inşası sürecinde eleştirel basın hem mevcut statükoya karşı toplumsal işlevini görebilir hem de inşa sürecindeki olası eksiklikler ve sorunlara karşı güçlü bir denetim ve yol gösterici olabilir.  Bu sebeple, içinde bulunduğumuz karanlık dönemde daha çok dayanışma, sureti geleceğe dönük mücadelede daha çok birlikte düşünme ve eyleme zamanındayız. 

Bu duygu ve düşüncelerle, BirGün gazetesi’nin yirminci kuruluş yıl dönümünü kutluyor, her bir BirGün emekçisine teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bu dayanışma ve kararlılığımızı sürdürükçe hep birlikte demokrasiye, barışa ve özgürlüklere ulaşacağımıza inanıyor, hakikatleri dile getiren özgür basın iyi ki var diyoruz.