Basındaki dil yanlışlarından bazıları: İngilizcedeki ‘nation state’ teriminin Türkçesi ULUS DEVLETİ...

Basındaki dil yanlışlarından bazıları:

 

 İngilizcedeki ‘nation state’ teriminin

Türkçesi ULUS DEVLETİ

veya “ulusal devlet”;

“ulus devlet” kötü bir dil kullanımı.

“Ümmet devleti” yerine nasıl ki

“ümmet devlet” diyemezsek.

SİYASET SOSYOLOJİSİ doğru terim.

Oysa yeni çıkan bir kitabın adı

“Siyasetin Sosyolojisi”  -ne yazık ki.

İngilizcedeki ‘of’ ekini görünce

‘-nın’ ekini yapıştırmayalım lütfen.

Aynı hataya düşülerek,

FUTBOL TARİHİ yerine

“Futbolun Tarihi” dendi NTV’de.

Maç yorumcuları İngilizcenin etkisiyle

Türkçe hataları yapıyor:

“Takım” kelimesi tekildir.

“BOSTON KAZANDI” denir, denmelidir.

“Boston kazandılar,” yanlış.

(12 Ekim günü TV’de

Miami-NYN maçını sunanlar

bu tür bir yanlışa düştü.)

Yukarıdaki paragrafın son cümlesi

doğru. Özne çoğul diye

“düştüler” demeye gerek yok.

Fuzulî çoğul eki

yaygın bir olumsuzluk.

GALATASARAY kelimesinde

LA hecesi vurguludur.

Oysa bazı spiker ve yorumcular

TA hecesini vurguluyor.

BULGARİSTAN, AFGANİSTAN

gibi isimlerde

vurgu TAN hecesindedir.

Oysa bazı spikerler

RİS ile NİS hecesini vurguluyor.

MUHATAP kelimesi

tek t iledir. İki t ile değil.

TANIK OLMAK ile

TANIKLIK ETMEK

farklı şeylerdir.

İnsan önce tanık olur,

sonra bunu belirtip tanıklık eder.

“Tanık olmak” denecek yerde

“tanıklık etmek” sözünü duyar olduk.

LONDRA OLİMPİYATI 2012’de.

“Olimpiyat” tekil kullanılmalı.,

Pekin’de ne gerçekleştirildi?

Olimpiyat. Tek olimpiyat.

“Olimpiyatlar” demek yanlış.

YALNIZ kelimesi

YALIN kelimesinin akrabası.

Oysa YANLIŞ kelimesinin etkisiyle

LN yerine NL olarak yazılıyor.

İLHAM PERİSİ denir,

“İlham meleği” değil.

KÜLTÜR ETKİNLİĞİ demek varken

“kültürel etkinlik” demek

İngilizcedeki sıfat tamlamasının

tuzağına düşmek.

“-İKEN, …”

Son zamanlarda gereksiz bir ‘ise’

eklenir oldu:

“O böyle yaparken öbürü şöyle yaptı,”

demek varken

“O böyle yaparken öbürü ise şöyle yaptı,”

denebiliyor. Oysa burada ‘ise’ gereksiz.

ÇAĞA YETİŞMEK denirdi, denmeli;

oysa Turgut Özal, yirmi yıl önce,

“çağı yakalamak” dedi bir demecinde

Oysa “catch up with” “yakalamak” değil,

“yetişmek” demektir.