Dünya Yazarlar Birliği PEN’in 12 Eylül döneminde kapanan Türkiye Merkezi 1989’da Yaşar Kemal’in başkanlığında hayata döndürülmüştü. Bu nedenle, Yönetim kurulumuzun eylül başındaki...

Dünya Yazarlar Birliği PEN’in 12 Eylül döneminde kapanan Türkiye Merkezi 1989’da Yaşar Kemal’in başkanlığında hayata döndürülmüştü. Bu nedenle, Yönetim kurulumuzun eylül başındaki kararı yönünde, 14 Kasım akşamı ustamızın onuruna bir ‘şükran buluşması’ düzenledik. Yapı Kredi Yayıncılık-Sermet Çifter salonundaki etkinliğin açış konuşmamda “Shakespeare için İngilizce, Yaşar Kemal için de Türkçe öğrenmeye değer,” dedim. Bilgi Üniversitesi’nden Levent Yılmaz, konuşmasında Yaşar Kemal’in temelde şair olduğunu belirtti. Önceki başkanlarımızdan Alpay Kabacalı devletin Yaşar Kemal’e yaklaşım süreçlerine değindi. Yaşar Kemal ile ilgili eseri Doğan Kitap tarafından yayınlanan Nedim Gürsel birkaç anı paylaştı. Güven Turan büyük yazarın öncelikle bir mitos yaratıcısı olduğunu söyledi. Clare Brandebur romanlarındaki feminist tavra dikkat çekti, en önemli sözleri kadınlara söylettiğini belirtti, örnekler verdi. Karşılaştırmalı Edebiyat Profesörü Barry Tharaud ABD’de yirmi yıl boyunca öğrencilerinin en çok ilgi duyduğu yazarın Yaşar Kemal olduğunu açıkladı. Romanları Metis tarafından yayınlanan Eugene Schoulgin dünyadaki 16 bin PEN üyesi adına tebrik ve teşekkürlerini sundu. Alkışlarla kürsüye davet edilen Yaşar Kemal esprili konuşmasında sağlık sorununa değindi, yazmakta olduğu romana ara verdiğini, çünkü acı duyarken insanlarda sevinç uyandıracak tarzda yazamayacağını belirtti, anılar paylaştı, romana en kısa sürede dönmeye söz verdi. Şükran armağanını PEN Türkiye Başkanı olarak Uluslararası PEN Genel Sekreteri Eugene Schoulgin ile birlikte sundum. Çam yeşili bir tüy kalem. Zaman nedeniyle söz alamayan konuklar arasında Şanar Yurdatapan, PEN üyeleri arasında ise Salih Aydemir, Sibel Buğdaycı, Zeki Coşkun, Efe Duyan, Hakan İşcen, Bilal Kayabay, Gönül Kıvılcım, Sabri Kuşkonmaz, Mıgırdiç Margosyan, Ayten Mutlu, Halil İbrahim Özcan, Adnan Özyalçıner, İkna Sarıaslan, Sennur Sezer, Müge Sökmen ve Kubilay Tunçer vardı. Önceki başkanlarımızdan Üstün Akmen Ankara’da olma mecburiyetinden ötürü katılamayacağını ama kalben beraber olduğunu belirtmişti. Sofra sohbetinde Yaşar Kemal’in şerefine kadeh kaldırıldı, en kısa sürede sağlığına kavuşup romanına devam etmesi dileği vurgulandı.

 

CUMHURBAŞKANLIĞI ÖDÜLÜ

Bu buluşmadan birkaç gün önce Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri açıklanmıştı; Yaşar Kemal’i arayıp şöyle demiştim: “Bir çeşit özür dileme ve şükran ifadesi olan bu ödülü kabul etmeniz büyüklük.” Ödül törenine davetliler arasında PEN Başkanı da vardı; ustamızın yanında yer almak istedim, davete icabet ettim. Basında izlediğiniz gibi, demokratikleşme mücadelesi bakımından anlamlı bir tören oldu. Türkiye’de ilk defa bir cumhurbaşkanı Kürt destanlarından söz etti, mağdur edilen yazarlardan, sanatçılardan özür diledi. Yaşar Kemal heybetli ve hayat dolu duruşu ile önemli mesajlar verdi.

 

YAŞAR KEMAL’İN DEHASI

Kimi yazarın dili çeviri sürecinde geliştirilebilir, Yaşar Kemal’in dili ise çeviride kaybeder. Çalışan herkes iyi yazar olabilir, uluslararası ödül bile alabilir, ama herkes dâhi olamaz. Yaşar Kemal dünyadaki her ödülü yüceltecek büyüklüktedir. Ne mutlu bunu idrak edenlere.

 

=