TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)’in 2009 GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) tahminlerini açıklamasıyla yıla ilişkin makroekonomik

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)’in 2009 GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) tahminlerini açıklamasıyla yıla ilişkin makroekonomik gösterge verileri tamamlanmış bulunuyor. Ulaşılan sonuçların başarılı olup olmadığını değerlendirebilmek için karşılaştırılabilir ölçülere gereksinim vardır. Bu ölçü, yılın başında yapılan öngörüler, diğer bir deyişle belirlenen hedeflerdir. Karşılaştırma bu ölçü dikkate alınarak yapıldığında, ulaşılan sonuçların başarısız olduğu çok açık bir şekilde görülüyor. Gerçekleşmeler 2009 Yılı Programı’nda öngörülen hedeflerin çöktüğünü gösteriyor. İşte size birkaç çarpıcı örnek:
•Yüzde 4’lük bir büyüme öngörülürken, yüzde 4.7’lik bir küçülme gerçekleşmiştir.
•Yüzde 10.4’lük bir işsizlik oranı öngörülürken, gerçekleşme yüzde14 olmuştur.
•Yüzde 5’lik bir sabit sermaye artışı öngörülürken, yüzde17.2’lik bir küçülme gerçekleşmiştir. Özel sektör sabit sermaye yatırımlarındaki gerileme daha da dramatiktir. Yüzde 5.6’lık bir artış öngörülürken yüzde 21’lik bir küçülme ortaya çıkmıştır.
•Bütçe açığı 10.3 milyar TL olarak öngörülürken (Programda 13.4 milyar iken, Meclis’ten geçen bütçe yasası ile açık aşağıya çekilerek 10.3 milyar TL olarak belirlenmiştir), gerçekleşme 52.2 milyar TL olmuştur.
•Faiz dışı fazla GSYİH oranı pozitif bir rakam (yüzde 4) olarak öngörülürken, eksiye düşmüştür (- yüzde 2.1). Bu faiz ödemek için dahi borçlanmaya gidildiğini gösteriyor. Çünkü bütçe geliri faiz hariç bütçe giderlerini karşılamaya yetmiyor.
Bu göstergeler daha da çoğaltılabilir. Hemen belirtelim, karşılaştırma Nisan 2009 tarihli, 2009 Katılım Öncesi Ekonomi Program ve Eylül 2009 tarihli Orta Vadeli Program (2010-2012) hedefleriyle de yapılsa sonuç değişmiyor. En çarpıcı sonuç büyüme hedefinde ortaya çıkmıştır. İlkinde 2009 yılı için yüzde 3.6’lık ve ikincisinde yüzde 6’lık bir küçülme öngörülürken, gerçekleşme yüzde 4.7’lik küçülme olmuştur (hatırlanacaktır, bu konuya geçen yazımızda değinmiştik). Yani ilkinde öngörülenden daha fazla diğerinde ise öngörülenden daha az küçülme gerçekleşmiş. Ve bu iki belge de hükümete ait. Sonuncusu bir başarı göstergesi ise (ki başta hükümet olmak üzere büyük sermaye çevreleri ve yandaş medya durumu böyle değerlendiriyor) ilkindeki ve öncesindeki 2009 Yılı Program hedeflerindeki sapma (ve diğer makroekonomik göstergelerdeki sapmalar) o zaman neyin göstergesi? Sonuncuya (beklenenden düşük çıkan küçülmeye) kilitlenip zafer sarhoşluğu içinde olanların, yani küçülmeyi sevindirici bulanların bu sapmaları bir değerlendirmeye almamaları düşündürücüdür. Akıl tutulması dedikleri böyle bir şey olsa gerek…