Geçen hafta söz verdiğimiz gibi, bugünkü yazımızda Bütçe belgelerinin sonuncusu olan 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nın değerlendirmesini yapacağız.
Önce Program’ın geneli üzerine yaptığımız bazı saptamalarla başlayalım. İlk saptamamız şöyle: Bu Program, adının değişmesinden de anlaşılacağı üzere, Yeni Rejim’in ilk yıllık programı. Adının dışında bir diğer önemli değişiklik, Program’ın hazırlanması görevinin Kalkınma Bakanlığı’nın tasfiyesi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na verilmiş olmasıdır. Aslında muhatap kuruluş Strateji ve Bütçe Başkanlığı iken, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na aykırı bir şekilde 24 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın teşkilat yapısına dair 13 nolu Kararname ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Program hazırlanmasına ortak edilmiştir (bu ortaklık sadece bununla sınırlı olmayıp Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın neredeyse tüm görev alanlarına uzanmıştır. Ayrıntısı için 24 Eylül tarihli yazımıza bakılabilir).

Bu değişikliklerin dışında Program formatı öncekilerin tıpa tıp aynısı. Format aynı olmasına rağmen Program kapağının değiştirilmiş olması oldukça manidar. 5018 gereği kapakta programın bir parçası olduğu kalkınma planının kaçıncı plan olduğu ve hangi dönemi öngördüğü öne çıkarılarak ardından ait olduğu yıl belirtilirken ,ilk kez bu kurala uyulmuyor ve kapakta programın ait olduğu kalkınma planının sayısı ve dönemi yer almıyor. Örneğin 2018 Yılı Programı’nın kapağında ‘’Onuncu Kalkınma Planı(2014-2018) 2018 Yılı Programı’’ ifadesi yer alırken 2019’daki Programı’nın kapağında sadece ‘’2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı ‘’ demekle yetiniliyor. Ancak ilginçtir, öngörülen tedbirler sıralanırken tedbirlerin büyük bir çoğunluğu sayısı belirtilmeden Kalkınma Planı’yla ilişkilendiriliyor. İlgili göndermeler incelendiğinde bu göndermelerin ’Onuncu Kalkınma Planı’na yapıldığı anlaşılıyor. Oysa bu Plan 2014-2018 dönemini kapsadığından ötürü 2019 yılında hükmünü yitirmiş olacaktır. Dolayısıyla bu göndermelerin ’Onbirinci Kalkınma Planı’na yapılması gerekiyordu. Ancak önceki yazılarımızda da sıkça değindiğimiz gibi özel ihtisas komisyon raporları tamamlanmış bu Plan henüz bir resmiyet kazanabilmiş değil. Kalkınma planı olmadan bir yıllık programı hazırlanması plan-program geleneğinin tümüyle terk edildiği anlamına geliyor. Geçmişte de yıllık programların kalkınma planıyla ilişkilendirilemediği yıllık programlar olmuştur. 1978 ve 2006 Yılı Program’ları bu duruma örnek olarak verilebilir. 1978’de 4.Plan 2006’da ise 9.Plan hazırlanamadığı için bu yıllar mecburen kalkınma planı tarafından kapsanmayan geçiş yılları olmuştur(17 Aralık 2005 tarihli yazımızda bir geçiş programı olan 2006 Yılı Programı ayrıntılı bir şekilde değerlendiriliyor). Dolayısıyla bu yıllara ait yıllık programlarda söz konusu planlara gönderme yapılamamış olması kaçınılmazdı. Ancak bu kez durum farklı; söz konusu yıllarda plan hazırlıkları öngörüldüğü gibi başlatılamadığı için geçiş programına mecburen yönelenilerken 2019 için ne bu yola (geçiş yılı programı hazırlanması) başvuruluyor ne de çalışmaları tamamlanmış bir plana resmiyet kazandırılıyor. Ayrıca 10.Plan’a gönderme yapmak suretiyle 5018’in öngördüğü program-plan bağlantısı kuruluyormuş izlenimi yaratılarak 5018 sayılı Kanun’un arkasından dolanılıyor.

Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP )11.Kalkınma Planı’na öykünüyor olması nedeniyle olsa gerek kalkınma planları eskisi gibi artık önemsenmiyor(ayrıntısı için planlama sürecini ve YEP’i değerlendirdiğimiz önceki yazılarımıza bakılabilir) .İşlevi çoktan sona ermiş kalkınma planları 5018 zorlaması olmasa bundan sonra belki de hiç hazırlanmayacak. Maalesef planlama pratiği ve geleneği açısından bu noktaya gelinmiş olması oldukça hüzün vericidir.

Bu saptamaların ardından gelecek yazıda önce Program’ın neleri içerdiğini özetleyelim ve sonrasında değerlendirmesini yapmaya çalışalım.