Adaletsizliğe karşı müzik en büyük araçları

Özde ÇELİKBİLEK

Bu hafta sizlere üç genç kadının müziğinden söz edeceğiz. Kilometrelerce uzaktan, “kız başınıza yapamazsınız” diyenlere inat, metal müzik ile kendilerini ifade eden üç Endonezyalı kadın. Adları Widi Rahmawati, Firdda Kurnia, Euis Siti Aisyah. Voice of Baceport isimli gruplarında kendilerine has bir tarzla seslerini yüz binlerce kişiye ulaştırdılar.

Sizlere Türkiye’den, BirGün gazetesinden ulaşıyoruz diye girdiğimiz söze, bizlerle temas kurduğunuz için çok mutluyuz diye hızlı bir yanıtla geri dönüyorlar. Merak ediyoruz, kolay değil onlarca baskıya rağmen bir nefes olabilen kadınların heyecanını kilometrelerce uzaktan hissediyoruz.

Daha ilk sorumuzu sormadan tüm naiflikleriyle “Her şeyden önce şarkılarımızı dinlediğiniz ve bizimle temas kurduğunuz için çok teşekkür ederiz” diye başlıyorlar söze. “Bugün birçok iyi müzisyen dinlenmediği için kayboluyorlar” diye eklemeyi ihmal etmiyorlar. Belli, üç genç kadın, dünyadaki milyonlarca kız kardeşimiz gibi dayanışmanın serin rüzgârına kaptırmışlar kendilerini, ferahlıyoruz. Sözlerine, “Yaptığımız müziği daha fazla insana duyurabileceğimiz fırsatlar bizim için bir gurur kaynağı oluşturuyor” diyor ve ekliyorlar: “Biliyoruz, ne yazık ki, sahip olduğumuz aynı fırsatı elde etme şansına sahip olmayan çok sayıda iyi müzisyen var.”

Müziğe ilk başladıkları günlerde ailelerinden ve yakın çevrelerinden insanlardan aldıkları ilk tepkinin kabul edilmemek olduğunu söylüyor ve sonra gülerek ekliyor bir tanesi: “Evet, belki biraz klişe olacak ama bizi öldürmeyen şey güçlendirdi.” Sözlerine şöyle devam etti: “Bu inancı, müziğimizi üretme sürecine dahil ettik ve her defasında birçok kişinin keyif alabileceği şarkılar yazabildik.” Defalarca tehdit edildiler, konser salonlarının yerleri değiştirildi ama ama sahneden inmeyi hiç düşünmediler. Müziği kendileri için bir direniş biçimi olarak gördüklerini ifade ediyor ve ekliyorlar: “Müzik, ülkemizde yaşanan adaletsizliklere karşı bir mücadele aracı, onun herhangi bir sınıfı yok, işte bu yüzden müzik evrensel!”