Akkuyu Nükleer Santralı’nda menenjitten hayatını kaybeden Muhittin Oral ile ölüm nedeni olarak kayıtlara "bulaşıcı hastalık" olarak geçen Mustafa Avşar’ın ailesi hukuki mücadele başlatacak. Yeteri kadar önlem alınmadığını söyleyen aileler "Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.

Akkuyu’da aileler adalet arayışında
22 yaşında ölen Muhittin Oral ve 26 yaşında ölen Mustafa Avşar

Sibel BAHÇETEPE

Menenjit vakaları ile gündeme gelen Mersin Akkuyu Nükleer Santralı'ndaki ölümlerin ardından yaşamını yitiren işçilerin aileleri tepkili. Menenjitten hayatını kaybeden 22 yaşındaki Muhittin Oral ile ölüm nedeni olarak kayıtlara "bulaşıcı hastalık" olarak geçen 26 yaşındaki Mustafa Avşar'ın ailesi hukuki mücadele başlatacağını belirterek "Bu işin peşini bırakmayacağız, sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi.

Rusya tarafından Mersin’in Gülnar ilçesinde inşa edilen ve yapımı süren santralda çalışan işçiler arasında menenjit görüldüğü ve ölümlerin yaşandığı iddia edilmişti. 13 Ocak'ta Şırnaklı 22 yaşındaki Muhittin Oral, 14 Ocak'ta ise Urfa Harranlı 26 yaşındaki Mustafa Avşar yaşamını yitirmiş, bunun üzerine Akkuyu Nükleer A.Ş bir açıklama yaparak bir kişinin menenjitten yaşamını yitirdiği doğrulamış, diğer çalışanın ise kan testlerinde böyle bir tespite rastlanmadığını söylemişti. Ancak aileler yeteri kadar önlem alınmadığını ve çocuklarını kaybettiklerini belirterek, dava açacaklarını söyledi.

22 yaşında ölen Muhittin Oral 

HİÇ TOPARLANAMADI

Mustafa'nın amcasının oğlu olan ve hastane sürecinde yanında bulunan Halil Avşar, eylül ayında kuzeninin şirkette yaşanan gıda zehirlenmesi nedeniyle hastanelik olduğunu ve uzun süre tedavi gördüğünü anlattı. Avşar "O zaman Mersin'e gidip Mustafa'yı Urfa'ya getirdik ve özel hastanede tedaviye alındı. Doktorlar kanında çok ciddi bir enfeksiyon olduğunu söylediler ve bir haftaya yakın hastanede yattı. Sonra şirketten 'İşe devam edecek misiniz, etmeyecek misiniz' diye aramışlar. Sonra çocuk tekrar işe gitti. Ama o günden sonra bir şekilde tekrar toparlanamadı" dedi.

VÜCUDU MORARMIŞTI

Ocak ayı başında kuzeninin izne geldiğini ve izinden sonra dönünce yeniden rahatsızlandığını anlatan Halil Avşar, yaşananları şöyle anlattı: "Bir hafta kadar çalıştı. Baş ağrısı, şiddetli öksürük, boğaz ağrısı, vücut ağrısı şikâyeti olunca bizi aradılar. Mustafa, revire gitmiş, revirde ilaç vermişler. Düzelmemiş sonra bir daha gitmiş, serum bağlamışlar. Ardından Sonra Silifke Devlet Hastanesi'ne getirmişler. Oraya da arkadaşları kendi imkânlarıyla getirmiş. Şirket hiçbir şekilde bize bu konuda destek çıkmadı. Solunum sıkıntısı ve böbreklerde iflas başlayınca oradan da Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. O gece bende Urfa'dan yola çıktım, yanına gittim. Mustafa'yı orada gördüğümde bütün vücudu morarmıştı, ayağını ve elini hissetmediğini söyledi. Doktorlar ile görüştüm ve çok ciddi bir enfeksiyon olduğu bilgisi verildi. Tanısı daha konulmamıştı, vücudu siyah olmaya başladı. Her gün durumu daha kötüye gitmeye başladı. Organları da iflas ediyordu. 7. gün hastaneye bir arkadaşı daha getirildi. Şırnaklı Muhittin Oral idi. Ailesi ile görüştüm, o arkadaşı akşam saat 22.00'de getirdiler ertesi gün gündüz vefat etti. Bizim hastamızın da çarşamba günü tanısı konuldu ve menenjit denildi. Cumartesi günü ise yaşamını yitirdi."

BİZDE İLAÇ KULLANDIK

Tedavi sırasında doktorların Mustafa'nın yanında kalan ailenin diğer bireylerine de koruyucu tedavi verdiklerini anlatan Halil Avşar "Dediler ki 'Bu bulaşıcı bir hastalık ve dikkat etmelisiniz'" diyerek sözlerini sürdürdü. Mustafa'nın ölümünün kayıtlara "Bulaşıcı hastalıktan" olarak geçtiğini söyleyen Avşar "Şırnaklı Muhittin Oral hastaneye getirilince onun sırtından omuriliğinden sıvı alındı ve menenjit çıktı. Bizim hastamız için 'Onun belinden şuan sıvı alamayız, çok kötü durumda' dediler. Bulaşıcı hastalık diye raporlara girdi. Hukuki süreç başlatıyoruz. Hem tazminat hem de ceza davası açacağız. Hastanedeyken tedavi gören 6-7 hasta daha vardı" iddiasında bulundu.

∗∗

24 SAAT DOLMADAN ÖLDÜ

Şırnak’ta 9 çocuklu bir ailenin ferdi olan ve menenjit nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Muhittin Oral'ın ailesi de tepkili. Çalışmak için bir süredir Akkuyu'da olan Oral’ın 14 Ocak'ta yaşamını yitirdiğini söyleyen ağabeyi Bahattin Oral, yaşananları BirGün’e şöyle anlattı: "Muhittin, Akkuyu'da 9 Ocak'ta rahatsızlanıyor. Vücut yorgunluğu şikâyeti varmış, revire gönderiyorlar, serum yapılıyor. Ağrı kesici etkisi 1-2 saat sonra geçince ağrıları yine başlıyor. Sabah orada olan diğer kuzenime diyor ki 'İşe çıkma, yanımda kal, Silifke'ye hastaneye gideceğiz.' Sabah revire yeniden revire gidiyor, ardından Silifke Devlet Hastanesi'ne sevk ediliyor. O gün saat 17.00 sıralarında beni aradılar. Muhittin ile konuştum, 'Vücudumda yorgunluk var ve giderek artıyor' dedi. Ben de 'Mersin'e daha teşekküllü bir hastaneye git' dedim. Muhittin de 'Sonucu bekliyoruz, gönderecekler' dedi. Şırnak'tan yola çıktım, Mardin'e vardığımda sonucu çıkmıştı ve ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gönderdiklerini öğrendim. 10 Ocak gecesi hastaneye vardım. Doktorlar ‘Menenjit’ dedi. Ertesi gün yaşamını yitirdi. 24 saati dolduramadan öldü. Davacıyım. Çünkü kardeşimden iki gün önce Mustafa Avşar aynı hastalıktan hastaneye getirilmişti. Oradaki şantiyelere ‘böyle bir vaka var’ diye haber verildi mi, tedbir hemen alındı mı? Biz yeteri kadar önlem alınmadığını düşünüyoruz."

∗∗∗

TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Mustafa'nın avukat olan kuzeni İbrahim Avşar ise olayın takipçisi olacaklarını ve dava açacaklarını anlattı. Mustafa ile kardeş gibi büyüdüklerini anlatan İbrahim Avşar "Mustafa ile aynı yerde çalışan ve yaşamını yitiren Muhittin Oral'ın ailesi de hukuki mücadele başlatacaklarını söyledi. Süreci birlikte yürüteceğiz, işin peşini bırakmayacağız" dedi. Avşar, şunları söyledi: "Mustafa, gıda zehirlenmesi sonrası Urfa'ya getirilince bende hastanede yanında refakatçi olmuştum. O zaman da kanında enfeksiyon olduğu söylenmişti. 7 Ocak'ta ise yeniden rahatsızlanıyor. Oradaki revire kaldırılıyor, ardından Mersin Tıp Fakültesi'ne kaldırılıyor, bir hafta sonra ise yaşamını yitiriyor. İkinci kez hastalandığında menenjit enfeksiyonu deniyor ancak resmi evrakları taziye nedeniyle hâlâ alamadık. Raporunda bulaşıcı hastalık gibi bir kayıt yazılı deniyor ancak tüm her şeyi resmi evraklarda göreceğiz. Mustafa ocak ayında ikinci kez rahatsızlandı, aslında tam iyileşmeden işe dönmüş, hastalık tekrarlamış. Şirket, o dönem Mustafa'yı aramış, ihtarname çekmiş. Mustafa ihtarnameyi bana gönderdi 'Abi bu nedir?' diye sordu. Mustafa'ya devamsızlık tutanağı tutulmuş. Söz konusu ölümün iş kazası olduğunu düşünüyoruz, gerek ceza gerek tazminat davasını açacağız, her türlü çabayı göstereceğiz. Tam iyileşmeden işe döndüğünü anlıyoruz."