HDP ve CHP’nin Diyarbakır, Suruç ve Ankara saldırılarının aydınlatılması amacıyla verdiği önerge AKP ve MHP tarafından reddedilmişti. Katliamdan sonra TBMM’de, Suruç Araştırma Komisyonu kurulması önerisini reddeden milletvekilleri, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın işaretiyle el kaldırıp Türkiye’nin can çekişen demokrasisine bir tekme daha atmakta, alışık oldukları üzere, hiçbir sakınca görmemişlerdi. AKP iktidarı ve muhalefet görünümlü iktidar ortağı MHP için yüzlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olan tarihimizin bu en kanlı katliamlarını araştırmaya, sorumluları ortaya çıkarmaya gerek yoktu. Ne de olsa Meclis’in öncelikli gündemi terör değil, boşanmaydı.

• • •

Resmi adı ‘Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi için Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu.’ Yazı içinde çok yer tuttuğu gibi içi de rezillik dolu. Biz kısaca Boşanma Komisyonu diyelim. Hem daha kısa hem de aynı saçmalığı içinde barındırabiliyor. MHP ile el ele komisyon önerilerini reddeden AKP’nin fikri olan ve sandalye sayısı oranında diğer partilerden de vekillerin bulunduğu bu komisyon 14 Ocak’tan beri yaptığı çalışmaları 479 sayfayla raporlaştırdı. “Peki nereden çıktı bu komisyon?” diye sorarsanız haklısınız. Sanki millet meydanlarda topluca evlilik cüzdanı yakıyor! TÜİK’in verilerine göre 2015 yılında Türkiye’de evlenme hızı binde 7.71, boşanma hızı ise binde 1.69 olarak gerçekleşmiş. O halde? Boşanma bahane, hak gaspı şahane!

• • •

AKP’li milletvekillerinin komisyondaki sayısal ağırlığı, raporun içeriği bakımından da onları tek söz sahibi kılmış. Komisyonun CHP’li ve HDP’li vekilleri itirazlarını yaptıkları açıklamalarla kamuoyuna duyurdu. Dolayısıyla bu rapor için AKP’nin fikir dünyasını yansıttığını söylemek yanlış olmaz. 479 sayfalık raporda ne olduğuna bakacak olursak; iç bulantısı, mide ekşimesi, baş ağrısı, idrak zorluğu, akıl tutulması gibi yan etkileri var. İnsan aklını kendi elleriyle parçalar, o derece... Komisyonun Meclis Başkanlığı’na sunduğu raporda çocukların tecavüzcüsüyle evlendirilmesi teşvik ediliyor! Bir kez daha yüksek sesle okuyun lütfen. Çocukların tecavüzcüsüyle evlendirilmesi teşvik ediliyor! Çocukların kendi ‘rızaları’ doğrultusunda cinsel istismara uğrayabileceği, bunun ‘e hadi madem’ kabilinden suç olarak kalabileceği söylendikten sonra, ardından türünü insan olarak tanımlayan herkesi utandıran o öneri geliyor. “5 yıl boyunca tecavüzcüsüyle çocuğun evliliği ‘sorunsuz’ ve ‘başarılı’ sürerse, tecavüzcü denetimli serbestlikten yararlansın!” Bu akla göre evlilik öncesi yaşanan tecavüz, evlilik sonrası cinsel ilişkiye dönüşüyor ve devlet onayıyla çocuk 5 yıl boyunca tecavüze uğramaya devam ediyor.

• • •

Her iki tarafın 15 yaşın altında olması durumunda ise, istismar ve tecavüz suç olmaktan çıkarılıyor. Böylece ailelerin 15 yaş altı çocuklarını ‘evlendirmelerinin’ önü açılıyor. Evlilik yaşını 15’e indirmek isteyen komisyon üyelerinin çocuk gelin sayısında Avrupa ikinciliğini elinde bulunduran Türkiye’yi birinciliğe yükseltilme gayretinde olduğu açık. Cinsiyet eşitliği sıralamasında 142 ülke arasında 125. olan, son 13 yılda 5 binden fazla kadının öldürüldüğü, her 2 kadından birinin fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığı Türkiye’miz için komisyonun önerisi arabuluculuk ve uzlaşma. Meali, “olur böyle şeyler aile içinde, affet kızım.” Şiddete maruz kalan kadınlar karakollara da bir zahmet mesai saatleri dışında gelip kalabalık yapmayacak. Koruma kararları için delil ve belge aranacak. Adam seni tehdit ederken biraz bekleyeceksin artık bayan bacım.

• • •

Aile hukukuyla ilgili duruşmaların gizli yapılması, boşanmanın zorlaştırılması, kadının nafaka hakkının süreye bağlanması, mal paylaşımında dava açma süresinin kısaltılması, eşin ölümünde kadının payının verilmek istenmemesi, danışmanlık hizmetinin bilimsel/profesyonel temelden dini alana kaydırılmak istenmesi raporun diğer can alıcı önerileri... Komisyonun değiştirmek istediği Medeni Kanun, Türk Ceza Kanunu ve Şiddetin Önlenmesi Kanunu kadın, çocuk, erkek hepimizin haklarını koruyan en temel yasalar. Bu rapor, Türkiye’de her geçen gün artan şiddet ve tecavüz olaylarına karşı bir eylem planı sunmak yerine, uzun mücadeleler sonucu elde edilmiş hakların gaspına yönelik hepsi birbirinden kötü önerilerle dolu. Bu rapor bize AKP’nin hayalindeki aileyi anlatıyor, arzuladığı hukuku şekillendiriyor. Utanç verici.