Doğrudur, ‘katliam’ söylemesi zor bir kelimedir. Üzerinde milyonlarca hayatın ağırlığı vardır. Sadece katilin değil görüp de yüz çevirenin, duyup da kulak tıkayanın günahını da taşır. Kabul de etsek, inkar da etsek sonsuza dek yaşar. Bu bir anlamda insanın belleğine saplamak zorunda kaldığı bir çapadır. Asla, ama asla unutulmamalıdır. Aksi halde tekrarlanması sadece bir an meselesi, etkisi ebedidir. İnsan, ne kadar dilerse dilesin yaşama ettiği zulümden kaçamaz. Unutsa da, unutmasa da... Bu yüzden, siz istediğiniz kadar yaşananı yaşanmamış, sayın; olan olmuş ve insanın hayata karşı işlediği suçlar hanesine yazılmıştır.

•••

28 Aralık 2011 gecesi çoğu çocuk 34 kişi, Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde devletin savaş uçaklarından atılan bombalar sonucu öldü. Aileler, 6 yıldır her perşembe günü yakınlarının mezarı başında buluşup adalet talep ediyor. 2013 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası hakkında ‘görevsizlik’ kararı verip dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na göndermiş, Askeri Savcılık ise 2014 yılında dosyaya ‘takipsizlik’ kararı vermişti. Bunun üzerine dosya Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ancak başvuru 2015 yılında bazı ‘eksiklikler’ olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan, ailelerin acılarını paylaşma iddiasında olan ve AKP’li üyelerin oylarıyla kabul edilen raporda olay aydınlatılmamış ve faillerin izine rastlanmamıştı. Roboskili ailelerin adalet arayışı, meclis; sivil, askeri ve yüksek olmak üzere her çeşit mahkeme tarafından sonuçsuz bırakıldı.

•••

Roboski’de 34 sivilin TSK’ye ait uçaklardan atılan bombalarla öldürülmesinin üzerinden 6 yıl geçti. Katliamdan bu yana tek bir sorumlu yargı önüne çıkarılmadı, ceza almadı. İç hukuk yollarını tüketen dava son bir yıldır, faillerin bulunması talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önünde. Hükümet, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra tutuklanan bazı komutanların Roboski’de parmağı olduğunu ima etti ancak bugün hiçbiri katliamdan dolayı yargılanmıyor. Suçtan ve suçludan bahsedilen bir ortamda yargılama ve cezalandırma mekanizmasının işletilmiyor olmasının tek bir sonucu var; o da katliamın üzerinin örtülmesi, yaşananların karanlığa gömülmesi!

•••

Ailesinden 11 kişiyi katliamda kaybeden ve defalarca gözaltına alınıp hedef gösterilen HDP Şırnak milletvekili Ferhat Encü 1 yıldır tutuklu. Roboskililer, yüzde doksana varan bir oy oranıyla seçtikleri vekillerinin cezaevine atılmasının nedeninin aslında davanın peşini bırakmayan halka gözdağı vermek için olduğunda hemfikir. Kaldı ki Diyarbakır Kayapınar Belediyesi’ne atanan kayyum, Roboski’de öldürülen 34 kişinin adlarının yazılı olduğu ‘Roboski Anıtı’nı söktürerek meselenin aynı zamanda hafızalardan da silinmek istendiğini tartışmaya fırsat bırakmayacak şekilde kanıtladı. Devletin içine sızmasına göz yumulmuş Fethullahçıların Roboski’de parmağı olduğunu düşünmenin tuhaf bir yanı yok. Sorun bundan şüphelenip de hiçbir şey yapmamakta, hukuki yolların kapatılıp, hafızaların sıfırlanmaya çalışılmasında.

•••

HDP’li vekiller tarafından 2017’nin Ocak ayında Meclis’e sunulan ve Roboski katliamının yeniden araştırılmasını talep eden önerge ‘katliam’ kelimesinin ‘kaba ve yaralayıcı’ olduğu gerekçesiyle reddedildi. Doğrudur, ‘katliam’ söylemesi zor bir kelimedir.

Üzerinde milyonlarca hayatın ağırlığı vardır. Sadece katilin değil tanıkların da günahını taşır. Katliam, insanın açtığı en büyük yaradır. Unutturmaya çalıştıkça azar, azdıkça tekrarlar. Siz iyisi mi hep hatırlayın. 6 yıl önce, yeni bir yıla günler kala, ekmeğinin peşinde çoğu çocuk 34 kişinin savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürüldüğünü ve bu katliamın cezasız bırakıldığını hiç unutmayın.