BirGün deprem bölgesinden bildiriyor: Yerle bir olan Nurdağı’nda hayallerimiz de yıkıldı
Fotoğraf: BirGün

Kayhan AYHAN / Nurdağı

Antep’ten Nurdağı ilçesine geçerken köylerde de yıkımın etkisi kendini göstermeye başlıyor. Burası Antep’in yükseklerinde kaldığı için hava daha soğuk. Nurdağı’na yaklaştıkça tepeden düşen kayalar fark ediliyor. Antep merkezdeki hayat burada kendini sessizliğe bırakıyor. Bu kez kuzeydeki yolu kullanıyorum. Bir Atalar köyünde ağır hasar alan evler nedeniyle yurttaşlar çadırlarda kalıyor. Burada hava daha soğuk. Bir enkazda ise iş makinaları çalışmalarını sürdürüyor. Nurdağı’na yaklaştıkça tepeden düşen kayalar fark ediliyor. Bunları kenara çekmişler. Sakçagözü kısmında ise yol çökmüş durumda. Bu köyde ise evler yerle bir olmuş. Her yerde olduğu gibi insanlar çadırlarda soba kenarında ısınmaya çalışıyor. Yol üzerinde ovaya yapılan fabrikalar da depremden etkilenmiş.


Adıyaman’dan Nurdağı’na kadar uzanan ovadaki derin fay yarıkları da dikkatimizi çekiyor. Uzanan ova boyunca deprem önüne geleni yıkmış. Antep merkezindeki hayat buralarda kendini sessizliğe bırakıyor. İlerledikçe Nurdağı sisler içinde, görünmüyor. Dağın yamacındaki ilçe uzaktan hiç yıkıma uğramamış gibi. Ta ki ilçeye girene kadar. Her yer enkaz. Karşılaştığım bir cami ise dikkat çekici. Cami’nin sadece iskeleti kalmış. Burada Kızılay tarafından kurulan çadır kentlere geçen yurttaşlar yavaş yavaş yerleşmeye başlıyor. Konuştuğum bir abi, yeni çadıra geçebilmiş. Çadırının kenarına toprak döküyor. İçeride sobası da yok. Şebeke suyu ise halen sorun. “Ev girilecek gibi değil" diyor. Burada çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından psikososyal destek çadırlarda açılmış. Nurdağı Müftülüğü ise bu alana 4-6 yaş Kuran kursu açmış.

"İNANMAK ÇOK GÜÇ"

Konuştuğumuz yurttallar çadırlardaki ihtiyaçların yavaş yavaş tamamlandığını söylüyor. Burada karşılaştığım bir genç ise Nurdağı’nda yaşıyormuş. Adı Muhammed Emin daha önce canlı bir şehir olan Nurdağı’nı böyle görünce duygulanıyor ve anlatıyor: “Eski Nurdağı’nı özlüyorum, insanlarını özlüyorum. Bir sabah uyanıp Nurdağı’nın bu halde olmasına hala inananamıyorum. Bu yıkım sadece binaları değil yaşantımızı, çocukluğumuzu ve geçmişimizi alıp gitti. Oysaki 2 hafta önceye kadar bizler burada geleceğimizle ilgili hayaller kuruyorduk. Geleceğimiz de hayallerimiz de yıkıldı.”
Nurdağı’ndaki mezarlık ise yeni mezarlarla dolu. Burada bir genç mezarların başında ağlıyor. 2 kardeşi eniştesi, yeğeni toplamda 17 yakınını kaybetmiş. 11 ve 18 yaşlarındaki kardeşlerini enkazdan kendileri çıkartmış. Antep’ten haftada 2-3 kere geliyor kardeşlerini ve ailesini ziyaret ediyor. “Onları bırakamam” diyor acılı bir şekilde. Ablası kahve ve çikolata seviyor diye mezar başına koymuş. “Ablam severdi” diyor.