Bergama’daki eylemlerini İstanbul’a taşıyan Agrobay işçileri, şirketin domates ihraç ettiği Almanya ve Rusya’ya seslendi. Ülkelerin konsolosluklarına hazırladıkları ihlal raporunu sunan işçiler “Biz olmazsak siz aç kalırsınız” dedi.

Biz üretmezsek siz aç kalırsınız!
Agrobay işçileri dün önce Almanya, daha sonra ise Rusya Konsolosluğu’nun önüne gitti. (Fotoğraf: BirGün)

Emek Servisi

İzmir Bergama’daki Agrobay Seracılık’ta çalışan ve sendikalı oldukları için işten çıkartılan Tarım-Sen üyesi işçiler, 30 gündür sürdürdükleri eylemlerini İstanbul’a taşıdı. Hakları verilmeden işten çıkarılan 39 işçi, dün Almanya ve Rusya konsoloslukları önünde basın açıklaması yaparak ürettikleri domateslerin ihraç edildiği ülkelere seslendi.

İşten çıkartılan 39 işçiden Şirin Yıldırım, Ayten Yavuz, Behice Karabulut, Fatma Kaya ile Tarım İşçileri Sendikası (Tarım-Sen) temsilcileri tarafından serada yaşanan ihlallere ilişkin hazırlanan rapor konsolosluklara sunuldu.

‘Hırsızlık’ yapıldığını iddia eden Kod-46 ile tazminatsız olarak işten çıkartılan işçiler, mağdur edildiklerini ve bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti. Almanya Başkonsolosluğu önünde yapılan açıklamada işçiler, mobbing yapıldığını belirtti ve “Zor şartlar altında çalıştık. Dini ve resmi bayramlarda da çalıştırıldık. Can güvenliğimiz yoktu. Ben arabadan düştüm, omurga kemiğimi kırdım. Şirket bunu karşılamadı. Senelik izin paramı talep edip ameliyat olabildim. Sakatlandık, sendikaya üye olalım dediğimizde de işten çıkarıldık. Domates yiyorsunuz ancak, nasıl yiyorsunuz bunu bilin. Tazminatsız ve bir maaşı içeride bırakarak ceza vermek istiyorlar bize. Hakkımızı istiyoruz. Biz üretmezsek, siz de yiyemezsiniz” dedi.

MUHATAP BİLE BULAMADIK

Almanya Başkonsolosluğu’na rapor sunulduktan sonra işçiler, Rusya Konsolosluğu’na da raporlarını teslim etti. Daha sonra Odakule’nin önünde yapılan basın açıklamasında, şunlara dikkat çekildi: “Bir muhatap aradık, yönetimin yaptığını ve sendikanın anayasal bir hak olduğunu ifade ettik. Agrobay Seracılık bünyesinde, ciddi emek sorunları yaşandığını ve ücretlerin zamanında verilmediğini; servislerin can güvenliği ihlalleri altında olduğunu ifade edeli 30 gün oldu. Kollarımız kelepçelendi, her gittiğimizde jandarma ve polisle karşılaştık, biz düşman değiliz silahımız yok. Yılmadık, sonuna kadar devam edeceğiz.”

Konsolosluklara sunulan raporda da çoğunluğu kadın 39 işçinin haksızca tazminatsız olarak işten çıkarıldığına değinildi. İşten çıkarmaların ardından gerçekleştirilmek istenen eylemlerin de polis ve jandarma engeliyle karşılaştığı belirtilen raporda, para cezası dahi kesildiği hatırlatıldı. Rapordaki hak ihlalleri şöyle sıralandı:

1- Gecikmiş sigorta primleri: Çalışanların sigorta primlerinde önemli gecikmelerle karşı kaldılar.

2- Bildirilmeyen işyeri yaralanmaları: Çok sayıda çalışan, işyerinde sıklıkla rapor edilmedi ve bu nedenle tıbbi tedavilerin verilmedi.

3- Baskıcı çalışma koşulları: Raporlar, çalışanların tacizle karakterize edilen, mola, su ve tuvalet olanakları gibi temel olanakların reddedildiği düşmanca bir çalışma ortamına katlandıklarını ileri sürüyor.

4- Gecikmiş maaş ödemeleri: İşçilerin geç maaş ödemeleri, ödenmeyen fazla mesai ve banka ikramiyelerinin tahsisinde sorunlar olduğu, bunun da işçileri mali olarak zorlamakta.

5- Ulaşım güvenliği kaygıları: Eski ve bakımsız araçlar, can güvenliği endişeleri sağlıyor.

6- Güvenlik tehlikeleri: Yüksek yerlerde çalışan işçiler için yeterli güvenlik önemi alınmaması. Gerekli koruyucu ekipman sağlanmaması yüzünden tarım ilaçları ve çamaşır suları işçilerin bayılmalarına sebep oldu.

O PARALAR BİZİM HAKKIMIZ

Çalışma koşullarının çok ağır olduğunu söyleyen Agrobay işçisi Behice Karabulut, BirGün’e konuştu. 11 yıl boyunca serada çalıştığını aktaran Karabulut, şunları dile getirdi: “Sendikaya üye olmamızın sebebi; maaşımızın düzenli yatmaması, promosyon paralarımızın yatmaması, 1 günlük izinlerimizde 2 günlük kesintiye uğramış olmamız, rapor alsak da 1 haftalık tatilimizin yanmasıydı. Bize verdikleri otobüs servisler, çift katlı ve eskiydi. Defalarca kaza geçirmiş bir araç. Kışın soğuk, yazın sıcak. 100 kişi kapasitesi varsa, 150 kişi bindirmeye çalıştılar. Hakkımızı alamadık. Bir hafta içinde öğrenip, bizi kapının önüne koydular. İşten çıkartmalar esnasında tüm haklarımızı vereceklerini söylediler, 2 gün içinde de iletişim kuracaklarını. Ancak 30 gün oldu haber dahi alamadık. Çalışmaya devam edenlerin maaşı yatmış, bizim hakkımız olan bir maaşımızı yatırmamışlar. Paramız verilmezse bu direniş büyüyecek. Biz gariban insanlarız, o paralar bizim hakkımız.”