Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Osman Kavala ile birlikte Gezi Davası'nda aldığı ceza Yargıtay tarafından onanan Çiğdem Mater, tutuklu bulunduğu cezaevinden açıklamalarda bulundu. Mater, duruşma için Almanya'dan gelmesiyle ilgili, '"Keşke gelmeseydim' dediğim olmadı ama en altından en üstüne, devlet mekanizmasının tamamı Gezi davasından tutuklu yargılanan yedi kişi için her gün 'Keşke gitselerdi' diyor olabilir, kanıtlayamam ama bence mümkün" diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi
Çiğdem Mater: Hiçbir zaman 'Keşke gelmeseydim' demedim ama devlet, 'Keşke gitselerdi' diyor olabilir

Gezi Davası'nda aldığı 18 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Çiğdem Mater, tutuklu bulunduğu Bakırköy Cezaevi'nde T24'ün Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu'nun sorularını yanıtladı. Davada ceza alan herkesin suçsuz olduğunu yargılamayı yapanların da bildiğini aktaran Mater, "Adaletsizliğe uğramayla baş etmemin sebebi, bence suçsuzluğumuzdan kaynaklanan huzur. Sanırım bu soruyu hakimlere de sormalı: Adaletsiz davrandığınız duygusuyla nasıl baş ediyorsunuz?" dedi.

Tahincioğlu'nun, cezaevlerinde kadınların yaşadığı sorunları gündeme taşıdığını hatırlatması üzerine değerlendirmelerde bulunan Mater, şunları söyledi:

"Cezaevine yolu düşenler, oransal olarak ezici bir çoğunlukla erkek olduğu için; dışarısı, daha ziyade -haliyle- erkek tutuklu ve hükümlülerin şartlarına dair fikir sahibi. Oysa sayıca daha az olsa da kadınlar da hapsediliyor. Kadınların hapishane deneyimine dair ne yazık ki ne edebiyatta ne akademide fazla kaynak var."

Duruşma için Almanya'dan gelen Mater, tutuklanmayı beklemediğini ve davanın beraatle sonuçlanacağını düşündüğünü söyledi. Dava sürecinde hiçbir zaman "Keşke gelmeseydim" demediğini belirten Mater, devlet mekanizmasının ise kendileri için "Keşke gitselerdi" diye düşünüyor olabileceğini ifade etti.

Dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklardan da bahseden Mater, şöyle konuştu:

"Olan biten öyle tuhaf, öyle saçma ki davaya dair önümüze gelen her yeni hukuki metin bir öncekine rahmet okutuyor. Ben 2019-2020 arasını, mahkemenin 'çekildiğini' iddia ettiği filmi çekmediğimi anlatmaya çalışarak geçirdim. Sonrasında da, 'Gezi başarısız oldu, o yüzden filmden vazgeçtikleri değerlendirilmiştir' tespitiyle uğraştım. Çekilmemiş bir filmin 'yokluğunu' kanıtlamak epey zor oldu. Çekilmeyen filmden 18 yıl almayı da kendime anlatmam epey zor tabii."