DEVA Partisi kurucularından Ahmet Faruk Ünsal, partiden istifa ettiğini açıkladı. DEVA lideri Ali Babacan’ı eleştiren Ünsal, şeffaf olmayan bir kararla partinin seçime sokulmadığını belirtti. Ünsal, Babacan’ın parti anayasasını çiğnediğini ifade etti.

Kaynak: Haber Merkezi
DEVA’nın kurucularından Ahmet Faruk Ünsal, Ali Babacan'ı eleştirerek istifa etti

Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) kurucularından olan Ahmet Faruk Ünsal, sosyal medyadan yaptığı paylaşımla partisinden istifa ettiğini açıkladı. AKP’nin de kurucuları arasında yer alan Ünsal, DEVA lideri Ali Babacan’a eleştiriler yöneltti.

Babacan’ın söz verilmesine rağmen “şeffaf olmayan” bir süreçle partiyi seçimlere sokmadığını belirten Ünsal, milletvekili adaylarının da Babacan tarafından “tek başına” belirlendiğini kaydetti.

Ünsal ayrıca, başkanlık referandumunda “evet” için canhıraş bir şekilde çalışan ya da sessiz kalan isimlerin hiçbir özeleştiri vermemelerine rağmen DEVA’da öne çıkarıldığını, bunun da partinin ve Millet İttifakı’nın güçlendirilmiş parlamenter sistem konusundaki samimiyetini azalttığını vurguladı.

Kuruluş aşamasında DEVA’nın yüzde 12-13’lerde destek gördüğünü savunan Ünsal, “Tüm ikazlara rağmen işlenen hatalar nedeniyle vatandaşlarımızın umudunu tüketen teşkilatları boşalan ve pratikleriyle geleceğe dair yeni bir hikaye yazma umut ve takati kalmayan Deva Partisi'nden istifa ediyorum” dedi.

Ahmet Faruk Ünsal’ın istifa açıklaması şu şekilde:

Başkanlık sisteminin ülkemizi getirdiği, güçleri tek elde toplayan, hukuku ayak bağı gören, kurumları işlevsiz hale getiren şeffaf, katılımcı ve öngörülebilir olmayan, hesap vermeyen liyakati önemsizleştiren, haksız zenginleşmeye yol açan ve sonuçta hem hepimizin fakirleşmesine hem de ülke ve bölge barışının ciddi tehlikeye girmesine sebep olan açmazdan çıkmamızı sağlamak niyetiyle yaklaşık 3,5 yıl önce Deva Partisi'nin kurucuları arasında yer aldım.

Kuruluşundan bu yana geçen süre içinde, zaman zaman hayatın olağan akışının gereği olarak kadrolaşma, siyasal üslup tonlama, zamanlama vs. konularında parti yönetimiyle ayrışmalarımız olduysa da, bunlar yönetilebilecek boyutları aşmadı

Seçim sürecinde ve sonrasında partinin yetkili kurullarıyla yaptığım görüşmeler sonrası:

-Bizzat Sn. Genel Başkan tarafından söz verilmiş ve kamuoyuna deklare edilmiş olmasına rağmen, şeffaf olmayan bir karar alma süreciyle partinin seçimlere sokulmayışı

-Sayın Genel Başkan'ın, tüm milletvekili adaylarını ve sıralamalarını Genel Merkez Yürütme Kurulu'na getirdiği teklif ile, "tek belirleyici" yetkisi alarak tek başına tespit etmesi,

-Sn. Cumhurbaşkanı'nı Anayasa'ya uymamakla itham eden Sn. Genel Başkan'ın Milletvekili listelerini hazırlarken parti anayasası niteliğindeki tüzüğün amir hükmü olan cinsiyet, genç ve engelli kotalarına uymayarak, yani kendi partisinin anayasasını açıktan çiğneyerek henüz yolun çok başında tüm siyasi iddialarımızla çelişmesi ve Partinin en üst karar alma organı Genel Merkez Yönetim Kurulu'nun konuyu geçiştirmesi,

Sn. Genel Başkan'ın, 16 Nisan 2017 Referandum sürecinde tek adam rejimi kampanyasında EVET için canhıraş çalışan veya ülkenin en kritik oylamasında hiç bir şey olmamış gibi sessiz kalanları, kamuoyu önünde ciddi bir özeleştiri dahi vermemelerine rağmen, siyasi olarak önde tutması, Parti'nin ve Millet İttifakı'nın en önemli siyasi iddiası olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda Parti'nin samimiyetinin sorgulanmasına yol açması

Yukarıda maddeler halinde paylaşılan konular hakkında Parti yönetiminin bir türlü ikna edici izahta bulunamayışı ve kendi küçük İktidar alanlarında hukuku, katılımcılığı, şeffaflığı, liyakati adaleti hesap verebilirliği öngörülebilirliği, kural bazlı yönetimi inşa edemeyenlerin ülke genelinde bunu başaramayacaklarına olan inancım ve ayrışan siyasi pozisyonlarımızın Parti yönetimiyle uzlaşılamayacak noktaya ulaşması nedeniyle kuruluş aşamasında %12-13lerde teveccüh gören ama tüm ikazlara rağmen işlenen hatalar nedeniyle vatandaşlarımızın umudunu tüketen teşkilatları boşalan ve pratikleriyle geleceğe dair yeni bir hikaye yazma umut ve takati kalmayan Deva Partisi'nden istifa ediyorum.

Adaleti bilgeliği liyakati, cesareti, fedakarlığı isabetli öngörüyü, yani yürek ve beyin emeğini ortak akılla buluşturarak, adil, barışçı ve müreffeh bir Dünya'ya ulaşma mücadelesinin başarılabileceğine inanan yol arkadaşlarıyla arayışa devam edeceğimi kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederim.