AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Eğitim Tesisi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada 'Yeni Anayasa' çağrısını tekrarladı. Erdoğan, "Yeni anayasa talebine siyaset kurumu başta olmak üzere kimsenin kulak tıkama lüksü yoktur" ifadesini kulllandı.

Kaynak: Haber Merkezi
Erdoğan, Anayasa çağrısını tekrarladı: Kimsenin kulak tıkama lüksü yoktur
Fotoğraf: AA

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Eğitim Tesisi Açılış Töreni'nde konuştu. 

Erdoğan burada yaptığı konuşmada bir kez daha 'Yeni Anayasa' vurgusunda bulundu. 

Erdoğan, "Yeni anayasa talebine siyaset kurumu başta olmak üzere kimsenin kulak tıkama lüksü yoktur" dedi. 

Erdoğan, 1 Ekim Pazar günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Yeni Yasama Yılı Açılışı öncesi İçişleri Bakanlığı'nın önünde gerçekleştirilen bombalı saldırıya ilişkin ise "Biz acımızı paylaşan dostlarımızdan kınama mesajlarındansa daha somut adımlar görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şu şekilde:

"Milletimize vaadimiz olan Türkiye yüzyılını adaletin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Cumhuriyetimizin 100. yaşını, bir anma etkinliğinden öte yeni reform hamlelerimizle hak ettiği şekilde kutlamak istiyoruz.

Milletimizin demokratik kazanımlarını daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. 

Yeni anayasa talebine siyaset kurumu başta olmak üzere kimsenin kulak tıkama lüksü yoktur. 85 milyonun tamamının kırmızı çizgileri haricinde her konuyu görüşmeye, tartışmaya açık olduğumuzu ifade ettik.Yeni dönemde milletimize verilecek asıl müjdenin Türkiye'yi sivil, kuşatıcı, özgürlükçü bir anayasa ile buluşturmak olduğu anlaşılıyor.

Adalet hizmetlerinin kalitesini artırırken, güvenliği de ihmal etmiyoruz. Kendini milletten üstün gören hiçbir zihniyete izin vermedik vermeyeceğiz. 

Devlet otoritesinin sorgulanmasına izin veremeyiz. Zalime merhamet, mazluma zulüm demektir.

Türkiye dünyanın en eli kanlı örgütleriyle mücadele eden bir ülkedir. Güvenliğimizi tehdit eden hiçbir meseleninsadece yerel dinamiklerden kaynaklanmadığını tecrübelerimiz ışığında çok iyi biliyoruz. Ülkemizde darbe suçu işlemiş, terör eylemlerine bulaşmış firari isimlerin batı ülkelerinde siyasi sığınmacı maskesi altında korunması da bunun bir başka örneğidir. Son günelrde bazı mahkemelerin de buna alet olduğunu ya da edildiğini görüyoruz. Binlerce evladını teröre kurban vermiş bir millet olarak, eli kanlı canilere gösterilen müsamahakar tavrı gerçekten anlayamıyoruz.

"HAKLI BEKLENTİMİZİN KARIŞILIK BULACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

Klasörler dolusu delile rağmen terör elebaşılarına yönelik hiçbir adım atılmamasını ne kendimize ne milletimize izah edemiyoruz.

Önceki gün Meclis'imizin açılışına denk getirilen bir eylem oldu. Teröristler etkisiz hale getirildi. Ama şunu da çok iyi biliyoruz ki bu caniler etkisiz hale getirilmese ve yurtdışına kaçmış olsalardı siyasi sığınmacı denilerek korunacak, birileri tarafından adeta baş tacı edilecekti. Bugün terör eylemini kınayan dostlarımızın bir kısmı maalesef o zaman iade taleplerimize olumlu cevap vermeyeceklerdi. Bunu sıkı sık karşılaştığımız bir vaka olarak söylüyorum. Biz acımızı paylaşan dostlarımızdan kınama mesajlarındansa daha somut adımlar görmek istiyoruz. Bu haklı beklentimizin önümüzdeki dönemde daha fazla karışılık bulacağını düşünüyorum.