Parlamento’ya yeni girmiştim ve TBMM Başkanlık divanının en genç üyesiydim.
ABD Başkanı Donald Reagan’ın o günlerde yaptığı basın toplantısında 1915’te Osmanlılar tarafından Ermeni soykırımı yapıldığını açıklamıştı…
1984’teki seçim kampanyasında bu iddiayı resmen tanıyacağını belirtmişti…
Türkiye bu açıklamayı tartışıyordu, ne yazık ki dönemin Başbakanı Turgut Özal tıpkı bugünkü siyasiler gibi gerekli cevabı verememişti!

***

Oysa tarihte en büyük soykırımı, kıtanın gerçek sahipleri olan 70 milyon Kızıldere’yi hunharca katleden ABD yapmıştı…
Bu nedenle TBMM’ye “ABD’de Kızılderili’lere yapılan soykırımı” lanetleyen bir yasa teklifi vermiştim.
Bu teklif o zaman epey ses getirdi. Ama Özal o yasayı geçirtmedi…
Hatta ABD’de bulunan “Genç Liderler Derneği” beni Kasım 1984’de yapılacak olan ABD Başkanlık seçimlerine davet etti. Bir ay boyunca Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin yaptığı seçim çalışmalarına katılacaktım.
“Soykırım yapan bir ülkenin siyasetçileriyle birlikte dolaşmam” diyerek teklifi geri çevirmiştim.

***

Bu olayı anımsamamın nedeni, siyasette bulunduğum 38 yıl boyunca her 24 Nisan’da ülkece duyulan stresin yeni bir hal olmadığı hatırlatmaktı!
ABD Başkanları dayandıkları Ermeni Lobilerini rahatlatmak ve de Türkiye’ye istediklerini dayatmak için her 24 Nisan’ı sinsi bir saldırganlıkla geçirirler.
Türkiye kendini korumak için ülkenin parasını her yıl lobi şirketlerine yedirir…
Aslında 37 yıl boyunca gördüğüm o ki; Türkiye’yi koruyan başta liyakatli diplomatlarımız olmak üzere Yahudi lobisinin gücüydü!
Onların sayesinde bu yıla kadar ABD Başkanlarının açıklamaları, Türkiye’yi küçük düşürmeyecek düzeyde tutmuştu!!

***

Maalesef AKP önce Yahudi lobisiyle arayı açtı!
Sonra, yetişmiş ve konularına hâkim diplomatları dışlayarak ve “Monşer” diyerek aşağılayarak, partililerini işbaşına getirdi.
Ama asıl, diplomasiye dayalı ve bölge merkezli pozitif, barışçı ve sorun çözücü dış politika uygulayacağı yerde, mezhep öncelikli ve İhvan’cı, dolayısıyla çatışmacı ve saldırgan bir politika izledi!
Böylece bölgedeki komşular ve çevredeki ülkelerle aramızdaki yapıcı ilişkilerin bozulmasına neden oldu!
Diplomasideki zayıflama, Türkiye’nin yeni dünya düzeninde var olmasını engelledi!

***
Rusya ve ABD arasına sıkışan AKP, Türkiye’yi zor bir çıkmaza taşıdı!
Düşürülen uçağa diyet olan ve 2,5 milyar dolar verilerek alınan ancak kullanılamayan S-400’ler yüzünden, hem 2.5 milyar doları ödenmiş olmasına rağmen F35 uçaklarını alamadık, hem de bu projeden beklediğimiz yaklaşık 7.5 milyar dolarlık geliri de kaybettik!
Ruslara AKKUYU’da liman verdik, ABD’ye şirin gözükmek için Türkiye’nin temel antlaşması olan Montrö’den bile vazgeçebileceğini söyledik! Fayda etmedi!
İstanbul’u yok edeceği bilinmesine rağmen Kanal İstanbul, ABD gemilerinin Karadeniz’e girmesi için yapılmaya çalışılıyor. Üstelik halkın inadına!!
Kısaca, ABD de Rusya da kendi çıkarları için Türkiye’yi kullanıyor!!!!.
AKP İktidarı ya bunun farkında değil! Ya da bu durum işine geliyor!
Şayet bilerek bunları uyguluyorsa geliyorsa bu ülke artık yok olmak üzeredir!

***
Ermeni Diasporası’nın iddia ettiği gibi bir soykırım yapılmış mıdır?
Bunu siyasetçiler belirleyemez! Tarihçiler ve hukukçuların işidir!
Soykırım vardır demek hukuki karar gerektirir.
Biden’ın kararı da yetmez!
Evet,1. Dünya Savaşı sırasında Ermeni Taşnak ve Hınçak örgütlerinin Savaşan Osmanlı askerleri ve sivillerini arkadan vurmaları nedeniyle Ermeniler zor ve meşakkatli bir tehcire tabi tutulmuşlardır.
Doğrudur, göçler sürecinde karşılıklı katliamlar yapılmış, insan hakları ihlal edilmiştir.
Ama bu, sistematik şekilde bir ırkın yok edilmesi değildir!
Nitekim Ermenistan’ın ilk başbakanı Ohannes Kaçaznuni’nin 1923 raporu, Ermeni tarafının gerçekleri anlatması adına önem taşımaktadır!
Kaçaznuni özetle “Denizden denize Ermenistan projesi’ gibi emperyalist bir talebe kapıldıklarını, bu yönde kışkırtıldıklarını”, bu hedefle “Ermenilerin, Müslüman nüfusu katlettiğini” ve bu nedenle “Türklerin aldığı tehcir kararının doğru ve uygun olduğunu” belirtiyor.

***

Gerçekleri tam bilinmeyen bir siyasi iddia nedeniyle Türk diplomatlara karşı Ermeni kökenli ırkçı örgütler tarafından 110 terör eylemi gerçekleştirildi.

Türk diplomasisi ASALA tarafından katledilen 42 şehit verdi.

Bu olayların arkasında emperyalistlerin olduğu açık!.

Çünkü Paris Orly Katliamı sonrası ASALA Fransa’nın isteğiyle kapatıldı!

***

Biden’ın soykırım sözleriyle yeni dönem başlıyor!

Bu dönemin Türkiye’nin aleyhine olmaması için kişilikli Diplomasi misliyle uygulanmalı, eyyamcılıktan vazgeçilmelidir!