Gerici çevreler konserleri, sergileri halkın talebiymiş gibi hedef gösterirken yargı, emniyet ve valilikler de gereğini hemen yapıyor. Hedef gösterilen İBB’nin "Ortadan Başlamak" sergisine soruşturma açıldı. Sanatçı ve akademisyenler “Bir yol ayrımındayız” diyor.

Geleceğimiz için yol ayrımındayız
Fotoğraf: İBB Haber

Mehmet Emin KURNAZ

Sosyal yaşamdan kültür ve sanat etkinliklerine dek her alan gerici çevrelerin kuşatması altında. Tarikatlar, gerici dernek ve vakıflar beğenmedikleri, karşı oldukları, istemedikleri her şeyi toplumun genelinin talebiymiş gibi organize biçimde hedef gösteriyor. Ardından yargı, emniyet güçleri ya da valilikler devreye giriyor. Konserler yasaklanırken, kamuya açık yerlerde içki içilmesi yasaklanıyor. Gericilerin saldırısına maruz kalan sergiler hakkında soruşturma başlatılıyor.

Son olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Artİstanbul Feshane'de açtığı ‘Ortadan Başlamak' adlı sergiye "halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan" soruşturma başlattı. Gericilerin organize biçimde hedef aldığı, iki kez saldırı girişiminde bulunduğu sergiye ilişkin savcılık, serginin organizasyon ve düzenlenmesinden sorumlu kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek ivedilikle savcılığa bildirilmesini istedi.

Başsavcılıkça, "halkı kin düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında, İBB Kültür A.Ş'den bir yetkilinin ifadesine başvuruldu. Bu kişinin ifadesinde sorumlu kişinin kendisi olmadığını söylemesi üzerine savcılık, İBB Başkanlığı Genel Sekreterliğine yazı yazarak, sergideki resimlerle ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi. İBB'nin sorumluları bildirmesinin ardından savcılığın bu isimlerin ifadesine başvurulacağı belirtildi. Soruşturmaya tepki gösteren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise "Utanç verici! Demokrasi adına bir kepazelik. Aklı başında insanları göreve davet ediyorum" dedi. Soruşturmaya ayrıca gerek sosyal medyada gerekse sanat ve siyaset camiasından da tepki yağdı.

ÇEMBER GENİŞLİYOR

Soruşturmayı BirGün’e değerlendiren Ortadan Başlamak sergisini koordinatörü Feyyaz Yaman “Bu durum sadece bu sergi kapsamında olan bir şey değil. Yaşam biçimlerine müdahale olarak toplumun her alanına yayılan bir tavır olarak yaygınlık kazandı” dedi. Türkiye’nin bu anlamıyla demokrasi mi, demokrasi dışı mı? Arasında bir çizginin yol ayrımında olduğunu vurgulayan Yaman, “Birtakım şeyler çok netleşmeye başladı. Müdahale sadece sanata ve resme değil; gündelik yaşama, giyim-kuşama, davranışa, konuşma biçimine, bütün sanat dallarındaki ifade biçimlerine, sanatçılardan başlayıp tiyatroculara, performans sanatlarına… Kısacası bütün hak ve özgürlük arayışlarına doğru giderek yayılan bir çember söz konusu. Bu toplumun her alanında tetikleniyor ve iktidarın siyasi stratejisine paralel olarak yürütülüyor. Onun için bu konuda hepimizin mağduriyeti ortaktır. Bu nedenle bizim sergimizi bir ayrıcalık olarak tanımlamak istemiyorum. Hak ve özgürlük mücadelesi, demokrasi mücadelesi bu. Böyle devam eder” diye konuştu.

Yaman, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Saldırıda bulunulan eserler ve sanatçılarımızın hepsi dünya ve çağdaş sanatın ortak dilleri içerisinde hareket eden, ortak sorumluluk içerisinde, eleştirel dili kullanmayı sanatının temeli olarak gören insanlar. Uluslararası nitelikte işler. Savcılığın iddianamesini nasıl düzenleyeceğini bilmiyorum ama epey dolambaçlı bir yolda ilerleyeceğiz.”

Akademisyen Cangül Örnek ise, “İktidarın içerisinde olduğu bir planlı bir süreç işliyor Türkiye'de. Bu sürecin yürütücüleri de az çok belli. İletişim Başkanlığı bu süreçte çok kritik bir rol oynuyor gibi ve önümüze gelecek Anayasa sürecine hazırlanıyorlar” dedi. Özellikle tarikatlar üzerinden gericiliğin tabanda toplumsallaşma ihtimalinin de olduğunun görmezden gelinemeyceğini söyleyen Örnek, “Ama bu gericilerin sesinin böyle gür çıkmasını, kalabalıklaşmalarına değil seçim öncesine kıyasla daha örgütlü ve devlet kaynaklarıyla ve iktidar önderliğinde hareket etmesine bağlıyorum” diye konuştu.

UMUTSUZ OLUNMAMALI

Gericilerin tepkilerinin son derece örgütlü olduğuna vurgu yapan Örnek, “Herhangi bir sanatçı, bir konser, etkinlik hedef alınacaksa bunun son derece planlı bir şekilde işlediği görülüyor. Bu durum da anayasada yapılacak kalıcı değişiklikler için bir tür toplumsal psikoloji hazırlama çabası olarak görüyorum. Buna karşı CHP’nin laiklik konusunda yoldan saptığını görüyoruz. Gerici danışman meselesinde şahit olduğumuz haliyle bu kuşatmayı aşması mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“İslamcı kitleleri küstürmeme iddiasıyla hareket ederseniz ideolojik mücadele veremezsiniz” diyen Örnek sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü hem kadınların hem de çocukların hakları üzerinden çok büyük bir saldırı dalgası geliyor. Aslında çok da zor değil bu çevreleri susturmak. Ama şu an örgütsüz, kendisini çaresiz hisseden bir halk kitlesi var. Bu kitlenin sesi belki yeterince çıkmıyor. Yoksa sayıca da toplumsal etki açısından da bu gericilik noktasında örgütlenmiş kitleden daha zayıf değiller. Bu anlamda laikliği savunacak kesimler, bizlerin umutsuzluğa düşmesini gerektirmeyecek kadar geniş.”

Gericiler hedef göstermişti

İBB’nin 23 Haziran’da açılışını yaptığı Art İstanbul Feshane’deki “Ortadan Başlamak” isimli sergi hedef gösterilmişti. LGBTİ propagandası, cinsel içerikli tabloların bulunduğunu iddia eden bir grup gerici Feshane’de açıklama yapmıştı. Grup üyeleri güvenlik önlemi alan polis engelini aşarak içeri girmek istemiş, kısa süreli arbede yaşanmıştı.

HÜDA PAR yasak istedi

İstanbul Valiliği’nin “alkol genelgesi”nin tüm ülkeye yayılmasını istediklerini söyleyen HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu bununla da yetinmedi. Emiroğlu “umuma açık alanlarda ruhsatlı işletmelerin de alkollü içki satışının yasaklanması” gerektiğini savundu.