Bu köşe yazılarını takip edenler hatırlayacaklardır, 16 Ekim 2016 yılında yazdığım “Lozan’a bir de bu yandan bakın!” başlıklı yazımda dehşet verici bir gerçekle karşılaştığımızı açıklamıştım. Halkın bilgisi, izni olmadan ve TBMM’ de karar alınmadan AKP İktidarı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez ülke topraklarını Yunanlılara terk etmişti! Bu dehşet verici bilgiyi, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Kurmay […]

Bu köşe yazılarını takip edenler hatırlayacaklardır, 16 Ekim 2016 yılında yazdığım “Lozan’a bir de bu yandan bakın!” başlıklı yazımda dehşet verici bir gerçekle karşılaştığımızı açıklamıştım. Halkın bilgisi, izni olmadan ve TBMM’ de karar alınmadan AKP İktidarı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez ülke topraklarını Yunanlılara terk etmişti! Bu dehşet verici bilgiyi, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım vermişti

***

Yalım, AKP iktidarının İzmir, Aydın ve Muğla sınırlarındaki 17 ada ve bir kayalığın Yunanistan’a terk edildiğini ve bu adalarda şimdi Yunan askeri güçleri bulunduğunu kamuyla paylaşmıştı. Ümit Yalım; üstelik “bu adaların Yunan Belediyeleri tarafından yönetildiğini iktidar da biliyor!” diyerek adaların fotoğraflarını halka sunmuştu. Hatta dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın, o adalardan birine pasaportla gittiği anlaşılmış, skandalın boyutu iyice büyümüştü! Dudak uçuklatan iddialarına Yalım şöyle devam etmişti; ”2004’ten itibaren Erdoğan ve AKP hükümetleri, vatan topraklarını Yunan askerine teslim ettiler. İşgal 2004’te başladı. Bunun o dönemde AB’den müzakere tarihi alabilmek için verilen bir taviz olduğu söyleniyor! “ diyerek noktayı koymuştu.

***

Bu iddialar üzerine konu Meclise getirilmişti.  CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt bu konuda TBMM kürsüsünden defalarca konuşmalar yapmış, her defasında iktidar daha suskun kalmıştı… Cumhuriyet tarihimizde rastlanmayan bu olay için benim gibi pek çok milletvekili, yazar, aydın yazılar yazmış, sorular sormuş, açıklamalar yapmış ancak bir tek AKP’li yetkiliden ses çıkmamıştı.  Belgeler, resimler ortaya konulmasına rağmen iktidar bu vahşi gerçeği hep geçiştirmeye çalışmıştı!.. Aslında egemenliğimizi ihlal eden bu karar yargı tarafından,  iktidarın ülkeye ihaneti olarak değerlendirilmeliydi!

***

Şimdi; Ümit Yalım, AKP iktidarının ülkemize yaptığı bir başka kötülüğü gündeme getiriyor. Birleşmiş Milletler Daimi Delegesi Feridun Sinirlioğlu’nun imzasıyla BM sunulan bir mektupla ; “1923 Lozan Antlaşması’na göre Türkiye’ye ait olan 92 bin km2’lik Türk Kıta Sahanlığı (Petrol ve Doğalgaz Havzası) ve 5 Türk Adası resmen Yunanistan’a terk edildiği” açıklanıyor…

***

Bu olay, 18 adanın Yunanistan’a verilmesi kadar vahimdir!  Bilindiği gibi; 30 Mayıs 1913 Londra Antlaşmasının 4. V 5. Maddeleri ile 14 Kasım 1913 Atina Antlaşmasının 15. Maddesine göre GİRİT Adasının sadece ¼’i Yunanistan’a verilmiştir. Girit Adasının etrafında bulunan 14 ada ile adacıklar ve kayalıklar Türk Egemenliğine bırakılmıştı. Bu durum 24 Temmuz 1923 LOZAN Antlaşmasının 12. Maddesiyle aynen teyit edilmiştir.

Oysa şimdi BM’ye gönderilen bu mektupla AKP iktidarı, Ege ve Akdeniz’de ilgili devletlerle önceden belirlenmiş kıta sahanlığı sınırları ile  Londra, Atina ve Lozan antlaşmalarıyla Türkiye’nin olan Gavdos, Gaidhouronisi, Koufonisi,Dhia,ve Dionisades adalarından kaynaklanan 5 boylamlık Türk kıta sahanlığı hakkını Yunanistan’a bırakıyor!..

***

Yapılan bu basiretsizlikle sadece toprak kaybetmiyoruz, aynı zamanda bu gün dünyanın gözü üstünde olan en büyük enerji havzasındaki hakkımızı da kaybediyoruz. Bizim olan yer altı zenginliğimizi bilerek başkalarına peşkeş çekiyoruz!.Bu anlaşılması güç bir karardır!..  Kötülükten öte gelecek kuşaklara yapılan hainliktir!.. Türkiye’nin geleceği yok edilmektedir! Sunulan hangi çıkar böyle ahlaksız karara gerekçe olabilir?!. Açıklanmalıdır!

***

Cumhuriyet tarihimizde ikinci kez toprak parçası Yunanistan’a veriliyor! Sadece toprak değil, Türkiye’nin ekonomik, siyasal ve sosyal gelişmesine neden olacak, varlığı belli denizaltı zenginlikleri de peşkeş çekiliyor!! Neden yurttaşlarımızın refah ve barış içinde yaşayabilmesi için gerekli olan bu şansı tepiyoruz?!!

Hakka ,hukuka ve vicdana sığmayan bu gayrimeşru karar nasıl verilebiliyor?!

***

İddia odur ki; Girit’in güneyindeki Türk Kıta Sahanlığında petrol aramak için Yunanistan ile anlaşma imzalayan Amerikan Exxon Mobil ve ortağı Qatar Petroleum şirketlerinin önünü açmak için!

Boşuna mı Trup bizimkileri Hollywood figüranlarına benzetiyor!?!