Aradan aylar geçmiş olmasına rağmen nihayet, ‘TBMM 15 Temmuz Hain FETÖ Darbesini Araştırma Komisyonu’ raporunu açıklandı.

16 Nisan Referandum öncesi bu raporun halkla paylaşılmasını iktidar istememişti.

Raporu gördükten sonra geciktirilmesinin “gerekçesi nedir?” diye sormaya gerek kalmadı!..

Rapor, “Hain FETÖ darbe girişiminin iktidarla olan ilişkisi yerine, ipe sapa gelmez bir sürü bilgiler” ışığında FETÖ’nün ustaca aklanması adına yazılan bir dosya olduğu izlenimini verdi!..

•••

Raporda; “ne hain darbe girişimi” gecesi ve öncesi gelişen olayların gerçek delilleri var, ne de darbe sabahı başta Adil Öküz olmak üzere, üzerinde sır örtüsü olan bir dizi gelişmeyle ilgili bir bilgi var!

•••

Darbe sonrasında ise, başta Cumhurbaşkanı RTE, Başbakan ve bakanların birbiriyle örtüşmeyen, hatta çelişen ifadelerinin açıklanmasıyla ilgili bir tek söz yok!..

“Enişteden öğrendim!” bilgisinin gerçekle ne denli ilişkili olduğu hâlâ bilinmiyor!.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın derdest edilme öyküsü de, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ‘darbe ihbarı’ sonrası neden Erdoğan ve Yıldırım’ı uyarmadığı ya da uyardıysa neler yapıldığına dair kamuoyunu rahatlatacak herhangi bir belge ve bilgi de bulunmuyor!..

•••

Koca Komisyon’un her türlü olanakla çalışarak ortaya sunduğu tek belge, ‘FETÖ’nün 1967 yılında İzmir CHP il örgütüne’ yaptığı sahte ‘bağış makbuzu!’

Darbenin içyüzü, kadrosu ve başındaki Fethullah Gülen’in ‘AKP ile ilişkisi’, yanı sıra “ne istediniz de vermedik!” sözünün açıklanması, kamudan atılan 120 bini aşkın memurun devlete nasıl yerleştirildiğine dair ciddi bir açıklama ise bu raporda yer almıyor!..

•••

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, askeri liseden harp okullarına varıncaya kadar sokulan FETÖ’cüler, önü açılan albaylar, seçilerek general ve amiral yapılanlar; dahası Cumhurbaşkanlığına, Genelkurmay Başkanlığına,
yurtdışındaki NATO karargâhına sokulan yaverler, subaylar ve askeri personelle ilgili doyurucu bir bilgi ise yer almamış..

Hulusi Akar ile Hakan Fidan dinlememiş bile!..

Yargıda yapılan pazarlıklara hiç değinilmemiş…

Oysa Akar ve Fidan konuşmadan bu darbenin çözülmesi, yargı ayağı ortaya çıkarılmadan devletin ele geçirilme öyküsünün öğrenilmesi mümkün olamaz!..

•••

Komisyon Başkanı; bu raporun 4 ay 15 günde bitirildiğini, 22 oturum yapıldığını ve 141 kişinin dinlenildiğini söylüyor.

TBMM’nin tarihinde ilk kez bombalandığı ve ülkede rejimin değiştirilmesine vesile olan bir ‘hain darbeyi’ bizzat yaşamış Meclis Komisyonu, sadece 22 oturumda bir araya gelebilmiş ve asıl bilgisine başvurulması gerekenler yerine, olayların çözülmesine hiçbir zaman katkısı olmayan kişileri dinleyerek vakit geçirmişse Komisyon zaten baştan bu hain darbeyi çözmek niyetinde olmamıştır!..

•••

Ayrıca sadece, CHP makbuzu basına malzeme olsun diyerek veriliyorsa bu Komisyon’un niyeti baştan kötüdür!..

Üstelik Komisyonca üretilmiş iddiasında bulunulan sahte bir kâğıt parçasıyla halkın önüne çıkılıyorsa burada bir art düşünce mutlaka vardır!..

Yalan yanlış belge ve ifadelerle aslında “her partinin FETÖ ile ilişkisi olmuştur” demek ve zorlama nedenlerle AKP’nin 2002’den beri olan FETÖ ortaklığını gizlemek, halkı aldatmakla eşdeğerdir!.

Bu beyhude çabalar, asıl suçlu olan AKP ve yönetimini gözlerden kaçıramaz, aksine daha da suçlanmasına neden olur!..

Görülen o ki; rapor gerçekleri ve FETÖ’nün yerli işbirlikçilerini saklama çabası içine girmiştir!..

•••

Korkarım ki bu girişim gelecekte gerçekleri aklayan bir rapor haline dönüşecektir!..

•••

Bakın;

FETÖ’nün ‘Hava Kuvvetleri İmamı’ olduğu öne sürülen, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin yönetildiği Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan kaçarken yakalanan Adil Öksüz’ün, serbest bırakılmasına dair hâlâ net bir bilgiye ulaşılamamıştır.

Onu kimin serbest bıraktığı ya da hâkimin önüne giderken dosyanın içini kimin boşalttığına dair soruların cevapları Darbe Komisyonu’nda verilmemiştir.

•••

Bilindiği gibi;16 Temmuz günü saat 15:00 sıralarında Adil Öksüz, Akıncı Üssü çevresinde kaçarken jandarma ekipleri tarafından yakalanmıştı.

Ancak bu aşamadan sonra Öksüz’ün serbest kalmasına neden olan garipliğin o gece rehin alınan ‘Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile rehine değişiminden kaynaklandığı’ iddia edilmişti.

Üstelik Adil Öksüz yurtdışına çıkana kadar beklenildiği, daha sonra “General Mehmet Dişli refakatında mevcutlu olarak helikopterle Çankaya Köşkü’ne getirilip Başbakan Yıldırım’a” teslim edildiği söylenmektedir... Bugün, helikopterin içerisinde bulunan General Dişli ve askeri personelin tamamı FETÖ’den tutuklanmıştır, Adil Öksüz’ün de o günden beri nerede olduğu bilinmemektedir.

Bu iddia vahimdir!

Bu iddiayı TBMM’de de sordum!..

Bugüne kadar bir cevap gelmedi…

Şayet bu vahim iddia doğru ise, TSK Genelkurmay Başkanı’nın bir avuç ‘darbeci teröristler’ ile değiştirilmesi, durumun ne denli vahim olduğunun açık ifadesidir…

•••

Üstelik Adil Öksüz’ün yakalandığı gibi serbest bırakılmasına dair; dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “Biz yakaladık, adalete teslim ettik. Bu sorunun cevabını Adalet Bakanı vermeli” demiş olması ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur!..

Oysa; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bugüne kadar, bu konuyu hep çelişkili ifadelerle geçiştirmiştir!..

•••

Kısaca TBMM’de kurulan 15 Temmuz Hain FETÖ Darbesini Araştırma Komisyonu’nun açıkladığı rapor sonucunda “dağ fare doğurmuştur!..”

Bu özdeyiş yerindedir!..

Yapılmak istenen de zaten budur!..

“Bir zamanlar aynı hedefe giden” yol arkadaşlarından, şimdilik farklı bir şey beklemek zaten ‘abesle iştigal’ olacaktır!..