İktidar depremzedeye 3 maymunu oynuyor
Ülke, tarihinin en büyük ve yıkıcı deprem felaketlerinden birini yaşadı. 11 kenti vuran Maraş merkezli iki büyük depremde on binlerce kişi yaşamını yitirdi. Göz göre göre gelen felaketin üzerinden aylar geçti ancak yıkımın acısı dinmedi. İktidar ise verdiği hiçbir sözü tutmadı.
Hazırlayan: İlayda KAYA
2023 yılı büyük bir felaketle başladı. 6 Şubat’ta Maraş merkezli peş peşe yaşanan depremlerin ardından binlerce bina yıkıldı. Göçük altında kalan yüz binlerce yurttaş yaralandı, yaklaşık 50 bin yurttaş ise yaşamını yitirdi. Depremin üzerinden 10 ay geçmesine karşın bölgedeki birçok soruna çözüm bulunmadı. Özellikle barınma ve konut krizi... AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mart ayında verdiği “650 bin yeni konut yaparak depremzedelere teslim edeceğiz” sözü hâlâ gündemde. Bölgedeki yurttaşlar Erdoğan’ın sözünü tutmasını ve evlerine kavuşmayı sabırsızlıkla bekliyor. Kış mevsiminin gelmesiyle afetzedelerin çadır ve konteynerleri her sağanak yağışın ya da fırtınanın ardından adeta harabeye dönüyor.
ADI RANTSAL DÖNÜŞÜM
İktidar depremin ardından bölgede kentsel dönüşüm değil sermaye için rantsal dönüşüm başlattı. TBMM Genel Kurulu'nda Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (6306) ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yasallaşmasına tepki yağdı. Evlerine kavuşmak için gün sayan yurttaşlar, bu kanun ve kararnameyle şimdi de ‘rezerv alan’ denilerek rant uğruna mülkiyet hakkı kaybı yaşayabilir. TMMOB yöneticileri, deprem bölgesinin rezerv alan ilan edilmesinin çok riskli olduğunu, mali gücü düşük depremzede yurttaşların ev sahibi olamayacağını söylüyor. Mühendisler, değişikliğin kent yapısına da zarar vereceğinin altını çiziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen aylarda depremden etkilenen kentlere giderek incelemelerde bulundu. Kentlerde konut sözü veren Erdoğan, verdiği sözleri yerine getirmedi. Kış aylarının da gelmesiyle geceleri havanın -10 derecelere kadar indiğini belirten depremzedeler evlerine kavuşmak istediğini söyledi. Ayrıca yurttaşlar, ısınmak için soba yakmanın çadırlarda hayati tehlike yarattığını da kaydetti. Birçok yurttaş soba gazından zehirlenerek yaşamını yitirdi. TMMOB’nin yıkılan binalara ilişkin hazırladığı son raporunda 11 kentte toplamda 36 bin 932 binanın yerle bir olduğu belirtildi.
HATAY’DA SADECE 62 BİN KONTEYNER VAR
TMMOB deprem bölgesinde yıkılan binalara ilişkin incelemeler yaptı. İncelemelerde kentlere yönelik hazırlanan raporlarda çok sayıda binanın ağır hasar aldığı ve yıkıldığı kaydedildi. Yüzlerce okul ve hastane de yerle bir oldu. Binaların durumuna ilişkin uzun vadede çözüm bulunmadğını söyleyen yurttaşlar, "Konteynerler uzun vadede kalınabilecek ortamlar değil. Hala tuvalet sorunu yaşıyoruz" dedi. Öte yandan ŞPO’nun BirGün ile paylaştığı Hatay’daki konteyner ve çadır kentlere ilişkin şu verilere yer verildi:
Çadır kent sayısı: 4
Konteyner kent sayısı: 171
Konteyner sayısı: 62.050
Konteyner kentlerde kalan afetzede sayısı: 49.940
Çadır kentte kalan yurttaş sayısı: 5.380
∗∗∗
MALZEMELER YETERSİZ
Bölgedeki binalar depremle yerle bir oldu. Yürütülen soruşturmalar kapsamında hazırlanan raporlarda binaların çoğunda kolonların kesildiği ya da malzeme çalındığı tespit edildi. Raporlardaki yetersiz malzemeler açılan davalar kapsamında hazırlanan iddianamelerde de yer aldı.
BU CEZASIZLIK POLİTİKASIDIR
Binalara ilişkin soruşturmalar açıldı. Soruşturma kapsamında birçok müteahhit tutuklandı. Müteahhitler ve bina sahipleri dışında yapıma onay veren hiçbir yetkililer ise görevden alınmadı. Tutuklanan müteahhitler görülen duruşmaların ardından tek tek serbest bırakıldı. Yıkılan binaların bazılarında sorumlular ceza almadı. Tutuklu sanık kalmayan bazı binalar şöyle:
• Antep’teki Tekin Apartmanı
• Osmaniye’deki Bilge Sitesi
• Malatya’daki Trend Garden Rezidans
KAÇAK MÜTEAHHİDİ AFETZEDE BULDU
Hatay’ın Antakya ilçesinde 370 kişinin hayatını kaybettiği Emlak Bank Konutları 1’inci kısımın müteahhidi Mehmet Özat, yakalama kararına rağmen aylarca bulunamamıştı. Özat, depremde ailesinden 9 kişiyi kaybeden Sinem Boyacı tarafından 10 Kasım’da Ankara’da bir AVM’de bulundu. Özat tutuklandı.
HİJYEN SIFIR
Bölgedeki hijyen, temiz su ve tuvalet sorunu ise felaketin ilk günlerinden bu yana çözülemeyen en büyük problem olarak kayda geçti. Depremzedelerin fiziksel ve psikolojik sağlıklarını korumak adına yeterli çalışmalar da yürütülmedi. Depremin ardından yakınlarını yitiren yurttaşlardan kendi hayatına son verenler oldu.
ÇOCUKLAR TARİKAT ELİNE DÜŞTÜ
Afetin ardından başta çocuklar olmak üzere birçok yurttaş kayboldu. Enkaz kaldırma çalışmalarında molozların arasından çıkmayan yurttaşların kaçırıldığı yönündeki ihtimaller dikkat çekti. Devlet kontrolünde olmayan çocukların cemaat ve tarikatlara verilmesi tepki çekti. Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada, iddialar doğrulandı. Gönüllü avukatlar sürecin takipçisi olduklarını söyleyerek suç duyurusunda bulundu.
AFETZEDE KADINLAR UNUTULDU
Kadınların üzerindeki baskı ve şiddet arttı. 10 Nisan’da Hatay Antakya’da bir baba kendi kızını çadırda silahla vurarak öldürdü. Yüzlerce kadın ise çadırda şiddete uğradı. Kadın dernekleri bölgede psikolojik başta olmak üzere her alanda destek oldu ancak iktidarın çalışmaları yetersiz kaldı. Yalnız yaşayan ya da boşanma aşamasındaki kadınlar kalacak yer bulamadı, Sokaklardaki güvenlik açığı ve ışıklandırma sisteminin eksikliği sebebiyle kadınlar ihtiyaçlarını gideremedi.