Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni'nde 9 işçinin toprak altında kaldığı çökmeyle ilgili içeride ve dışarıda oluşabilecek sorunlara değinen avukat İsmail Hakkı Atal, uluslararası hukukta da sorun yaşanabileceğini belirtti. Atal, sorunun Fırat nehri bağlantısı nedeniyle oluşabileceğini ifade etti.

İliç'teki maden faciası: "Uluslararası hukukta sorun yaratabilir"
Fotoğraf: AA

Yabancı ortaklı Anagold firması tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni'nde 13 Şubat günü yaşanan çökmede toprak altında kalan 9 işçiye halen ulaşılamazken, içeride ve dışarıda yaşanabilecek sorunlar da tartışma konusu oldu.

Ekonomim.com'da yer alan Mehmet Kaya imzalı habere göre, Erzincan İliç’te resmi soruşturma ve savcının iddianamesinin beklendiğini kaydeden avukat İsmail Hakkı Atal, Fırat nehri bağlantısı nedeniyle maden faciasının uluslararası hukukta da gelecekte sorun yaratması ihtimaline dikkat çekti.

Çöpler Atın Madeni'ne yönelik geçmişte de hukuki itirazlarda bulunan ve davalar açan Atal, mevcut görünüm, uluslararası hukuk ve madenciliğin, çevre, sağlık ve sosyal alandaki kamuya oluşturduğu toplam yükün incelendiği “toplumsal maliyet analizi” açısından yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Atal, Ekim 2022’de Çöpler Altın Madeni'ne yönelik olarak insan hayatını tehlikeye atması yönünden Haziran 2022’de atık yönetimindeki hata ve patlayan boru nedeniyle siyanürün çevreye yayıldığı gerekçesine dayalı olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurmuştu. Atal, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin siyasi konulardaki kuruluş gerekçesiyle davayı reddetse de verdiği resmi yanıtta açık kapı bıraktığı, ileride soruşturmaya konu olabilecek ihlaller için tekrar gözden geçirme ihtimali olduğu görüşünü savunuyor.

Atal, son gelişmeler ışığında yeniden mahkeme ile temasa geçip iddialarda bulunacaklarını belirtti. Atal’ın dikkat çektiği bir başka konu ise Türkiye’nin sınırı aşan sulara yönelik uluslararası sözleşmelere taraf olmasa da Bern Sözleşmesi'ne taraf olduğu, bu nedenle bitki ve hayvanları korumakla yükümlü olduğunu vurguluyor.           

"SORUŞTURMA GENİŞ KAPSAMLI OLMALI"

Atal, gerek İliç’te, gerekse madenlerdeki diğer davalarda, ana sorumlu olarak teknik personel ve idari personelin sorumlu tutulduğu bir sürecin yaşandığını ve bunun da caydırıcılığı önlediği görüşünü savunuyor.

Anagold İliç Maden faciasında da şirketin Türkiye ayağında teknik ve idari personelden gözaltı ve tutuklamalar olsa da, ana hissedarlar hakkında herhangi bir inceleme ya da soruşturma açıldığına dair herhangi bir bilgi verilmedi. ABD ve Kanada’da halka açık ana hissedar SSR Mining şirketi altın madenindeki faciayı borsaya bildirdikten sonra da hukuki sürece yönelik yeni bir açıklama yapmadı.

"ÇEVRE İZİN LİSANSI İPTALİ YETERLİ BİR ÖNLEM DEĞİL" 

Avukat Atal, Çöpler Altın Madeni'nin normal şartlar altında işletilmesinin artık mümkün olmadığı görüşünde ancak süreçte yaşananlar açısından geleceğe ilişkin “artık kapandı” diyemeyeceğini vurguladı.

Çevre izin lisansının iptal edildiğini hatırlatan Atal, bunun her an yenilenmesi mümkün basit bir idari izin prosedürü olduğunu kaydetti. Atal, facia öncesi kendilerinin açtığı ÇED raporu iptal davasının devam ettiğini, facia sonrası da çok sayıda ekoloji ile ilgili çevrelerin suç duyurularının bulunduğunu, işletme ruhsatı iptaline yönelik de dava açma süreci içinde bulunduklarını kaydetti.