Düşünebilen robot çağında, çocukların neden tecavüzcüleri tarafından evlendirilmemesi gerektiğini anlatmak zorunda kaldık. Yüz yüze baktığımız pek çok melanet gibi bununla da öfke dolduk. AKP-MHP koalisyonunun Suruç katliamı için gerekli görmediği Meclis araştırma komisyonu, konu ‘boşanmalar’ olunca kabul görmüş ve 2016’nın Mayıs ayında, içinden “5 yıl boyunca tecavüzcüsüyle çocuğun evliliği ‘sorunsuz’ ve ‘başarılı’ sürerse, tecavüzcü denetimli serbestlikten yararlansın” fikri çıkmıştı. Tabii, evlilik öncesi yaşanan tecavüzü, evlilik sonrası cinsel ilişkiye dönüştürüp, suçun aile kurumu içinde eritilmesine bir fikir denebilirse... Aklını ve vicdanı hizalı tutabilmiş insanların tepkisiyle nadasa bırakılan ‘fikir’, 2016’nın kasım ayında, AKP’li vekillerin sunduğu yeni bir önergeyle tekrar gündeme geldi. Tecavüzcünün mağdurla evlenmesi durumunda cezasının ertelenmesini öngören teklif, yine ‘başkaları adına utanmak’ başlıklı tezle Türkiye’nin yakın tarihinde mezun ettiği pek çok insanın aklını kaçırttı. İnsan denen, utanabilir olmalı çünkü. Ar duygusunu insanlığının kanıtı olarak hep yanında taşımalı.

•••

2 ay önce Aladağ’da Süleymancılara ait yurtta çıkan yangında 10’lu yaşlarda 11 öğrenci yanarak can verdi. Öldüler, çünkü bir yıl önce Kulp’ta müftülüğe ait Kuran kursunda çıkan yangında 6 çocuk ölmüş ve kimse cezalandırılmamıştı. Öldüler, çünkü 8 yıl önce Taşkent’te yine Süleymancılara ait ruhsatsız Kuran kursunda meydana gelen patlamada 17 öğrenci ölmüş ve tek bir kamu görevlisi dahi yargılanmamıştı. Sorumlusu olmayan cinayetler, kendinden öncekinden ilhamla içimizi yakmaya devam ediyor. Bugün Aladağ’daki yangınla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında müdür ve yardımcısı dışında tutuklu kimse yok. Yangının çıkış nedeni olan elektrik tesisatının bakımından, yangın merdiveni kapılarının plastik olmasından ve bunu yenilemesi gereken ne yurdun bağlı olduğu dernek ne de denetlemesi gereken devlet kurumlarından, ortada tek bir sorumlu yok. İlkokul çağındaki çocukların özel yurt yönetmeliğine göre yasak olmasına rağmen nasıl yasadışı bir şekilde cemaat yurdunda kalabildiğini bize anlatabilecek bir bakan, bir başbakan da yok. Çocuklar yerine ‘kullanışlı’ kurumların yaşatıldığı ülkemizde bir diğer örnek dava da Konya’dan.. Karaman’da, Ensar Vakfı ve KAİMDER’e ait yurtlarda 8-10 yaşlarındaki 10 öğrenciye tecavüz ettiği ortaya çıkan öğretmen ceza alırken, görevi kötüye kullanma, çocuğun istismarı suçunu bildirmeme, vakıflar ve dernekler kanununa aykırılık suçlarından yargılanan Ensar, KAİMDER ve kamu görevlileri için soruşturmaya yer olmadığına karar verildi.

•••

Bebeklerin, çocukların, gençlerin can güvenliğini, ruh sağlığını koruyamayan; bugünden yarına onlar için umutlu bir gelecek ve gelişmiş bir refah vadetmeyen; onları kendi eliyle mutsuz, acı dolu bir hayata iten; eğitimden sağlığa hiçbir temel gereksinimi doğru ve eşit sunmayan; bir çocuğun renkli doğasını kin ve nefretle karartan; cezaevlerinde, işkenceden tecavüze her türlü insanlık dışı muameleyle onları baş başa bırakan; güvencesiz yurtlarda ölümle kol kola yaşamalarına göz yuman bir anlayışla yönetilen ülke nasıl büyük ve güçlü olabilir? Gencine umut olmayan ülkeden bir halt olmaz. İleriye ancak, 38 günlük bebeğe tecavüzden, 5 yaşındaki torununa cinsel istismarda bulunan dedeye; aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 24 kişinin 13 yaşındaki kız çocuğuna yıllarca tecavüzünden, denetimsiz tarikat yurtlarında cayır cayır yanıp ölen çocuklara; cezaevlerinde, müdür ve savcının gözü önünde işkence ve tecavüze uğrayan çocukların haberleriyle dolu bir geçmiş taşır.

•••

Çocukların korunması konusunda ortak sorumluluk bilincine sahip bir toplum olmanın fersah fersah uzağındayız. Pedofiliyle değil birlikte mücadele edebilmek, ne olduğuyla ilgili fikir birliğine bile varamıyoruz. İktidarın sözüne itimat ettiği adamlar, televizyonlarda adet gören 12 yaşındaki kız çocuklarının evliliğe hazır olduğundan bahsediyor. Bu, uzun yıllar aktarılacak ve omuzlarda taşınamayacak kadar büyük bir utanç olarak tarihteki yerini aldı. Müdüründen valisine, vekilinden bakanına çocukların can ve ruh sağlığıyla ilgili kimsenin sorumluluk taşımadığı, 11 çocuğun 100 liralık kaçak akım rölesi konmadığı için öldüğü ve işlerin bir şey olmamış gibi sürüp gittiği bir ülkenin ancak hapishaneleri ve mezarlıkları büyük olur, kendisi değil.