İsmail Tarman’da hukuksuzluğa karşı mücadele sürüyor
Gerici kuşatmayı okullara yayan iktidarın pilot projelerinden olan İsmail Tarman Ortaokulundaki imam hatip dayatması mahkeme kararlarına rağmen sürüyor. 7 yıldır karara karşı toplanan veliler bugün de okul önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Açıklamada MEB’in en çok dava açılan kurum olduğu ifade edildi.
Oğulcan AYDIN
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından imam hatip statüsü getirilen İsmail Tarman Ortaokulu önünde dayanışma sürüyor. 2016’dan itibaren 7 yıldır her pazartesi okul önünde açıklamada bulunan İsmail Tarman Ortaokulu Velileri Konaklar Mahallesi Sakinleri, sömestr arasının ardından okul önünde basın açıklaması düzenledi.
SOL Parti İstanbul İl Başkanı Kemal Koç, DEM Parti Milletvekili Kezban Koyuncu, TKP, CHP, Halkevleri ve Eğitim-Sen temsilcileri alanda yer aldı. Düzenlenen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Biz bu 7 yılda 4 kez Mahkemelerce de kabul edilen haksızlığın, yanlışlığın, isabetsizliğin giderilmesi için uğraşıyoruz, hala mahkeme kararı uygulanmıyor, suç işlenmeye devam ediliyor. Bizler veliler olarak dayanışmaya devam edeceğiz.”
"DİNCİ POLİTİKALARA AYRICALIK TANINAMAZ"
İktidar eliyle okulsuzlaştırma politikaları uygulandığını ifade eden davanın avukatı Arzu Becerik şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hukuk yaşamın olmazsa olmazıdır. Uzmanlar yetiştirip mahkemeler kuruyorsunuz, biz hukuk kurallarının iyiye gitmesini tartışırken var olan hukuk kurallarının uygulanmasında sorun yaşıyoruz. Bu ülkede kimse oldubitti anlayışına razı olamaz. Yaşamımıza doğru etki ediyor hukuksuzluk. 6 Şubat depreminin birinci yıldönümüne geldik. Orada da denetimsizlik ve hukuksuzluğun sonuçları görünüyor.
İmam hatiplerin ve dini referansın hukuk kuralları karşısında bir ayrıcalığı yoktur. Eşitsizlik asla kabul edilemez. İmam hatipler de kurallara uyacak. Çağdaş eğitimi uygulamak zorundalar, tarikatlara teslim edilmeyecekler. Okullaşma çok önemli, imam hatip örtüsü altında boş kalan sınıflarla okulsuzlaştırmaya izin vermeyeceğiz.”
SOL Parti İstanbul İl Başkanı Kemal Koç ülkede eğitim dini referanslarla ilerliyor dedi. Koç şöyle devam etti:
"Tüm kamusal hizmetler dini referanslar üzerinden ilerliyor. İktidar ‘benden olmayan bu hizmete ulaşamaz’ diyor. Kendileri gibi olmayanları engelliyor. İnsanlar özel okullara mahkum ediliyor. Dayatmalarla karşı karşıyayız. Erdoğan, depremden etkilenmiş Hatay’a kamusal hizmet ulaştırılmadığını ifade etti. İsmail Tarman’daki durumu da özetleyen bir mesele bu. Yurttaşın talep ve katılımları yok sayılıyor.
İsmail Tarman’daki mücadele 7 yıldır ilmek ilmek örüldü. Bu mücadele bir örnektir. Anayasanın ortadan kaldırıldığı tüm hukuksuzluklara karşı ülkede bizi bir mücadele bekliyor. İsmail Tarman şu anlamda değerlidir, mahallelerden yerellerden büyüyecek bir mücadeledir. Bu mücadelenin sonuna dek arkasındayız."
"AMAÇ SORGULAMAYAN NESİL YARATMAK"
DEM Partili Kezban Koyuncu, mücadele edildiği takdirde bir şeylerin değişebileceğini ifade etti. Koyuncu, şunları aktardı:
“Mahkeme kararlarının uygulanmaması demek başka bir seviyede olduğumuzun kanıtıdır. Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılıyor. Bu keyfiyetçi iktidara karşı bir araya gelerek mücadele etmek gerekir. ÇEDES ve MESEM projeleri bağlantılıdır. ÇEDES ile itaatkar bir nesil yaratılmaya çalışılıyor, MESEM ile de o nesli ucuz iş gücü haline getirmeye çalışıyorlar. Bunun komplike bir süreç olması gerekiyor."
İktidarın dini eğitim uygulamalarını okullara soktuğunu ifade eden Eğitim Sen 3 No’lu Şube üyesi Cemal Bektaş ise şu ifadeleri kullandı:
“Sanki evrensel normlar ve lütuf gibi imam hatipleri hayatlarımıza soktular. ÇEDES adı altında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile okullara danışman atıyorlar. ÇEDES tarikatlarla protokol imzalandığının kanıtı, bu çocuklara fayda sağlamaz. Bir de MESEM uygulaması var. Meslek liselerinde 1 buçuk milyon öğrenci bu kapsamda çocuk işçi olarak çalıştırılıyor. Son 6 ayda 8 çocuk işçi öldü MESEM kapsamında. Bu sorunlar varken dindar ve kindar nesil yetiştiriliyor. Laik eğitim rafa kaldırılıyor.”