“Paye vereceksin, yazma” diyor bir ses… Omzundaki şeytan, “Nef’i’ye uy” diye bağırıyor. Nefi, IV. Murat döneminin boğdurulan yergi ustası. “yazmanın şehveti” denilen şeyden söz ediyor. E işte böyle oluyor. Kalem durmuyor.

Yani…

Yahu kardeşim…

Gazetecisin; gittin ağaçla konuştun, bir kere kesmedi iki kere dertleştin… “Kızılağaç dedin”, konuşmayı tırnak içinde verdin…

• • •

Kızma da “bacım”…

Fantezi dünyanı tam sayfaya döktün! Tekmil fotoroman gibi evlere şenlik bir resim çıkarttın. Deri eldivenli, deri donlu adamları organize bir halde sokaklarda yürüttün. Çanak tutan çok oldu. Arkadaşların işte... Tam listeyi, internet de veriyor biliyorsun. Kimisi özür diliyor ama… Google bunu yemiyor!

• • •

Darılma arkadaşım…

“Paraları polis koydu” diye tam sayfa haber yaptın. Paralar iade edilirken, tam sayfayı, yarım sayfayı bir kenara bırak kutu bile yapmadın!

• • •

Manşete keşke böyle yüklenmeseydin…

Kese kâğıdına, tükenmezle yazıp, üstüne bardakaltıyla mühür vurdun. “Asırlık arşiv”, “masonik belge” diye kakalamaya kalktın!

Sen ne yaptın biraderim?

Can havliyle, camiye sığınmış insanların, gizli gizli fotoğrafını çekip, “ayakkabılarıyla ibadethaneye girdiler” diye yazmayı nasıl içine sindirdin? Yetmedi, caminin içine, can telaşına tezat bira kutuları da montajladın!

• • •

Montaj diyince, işte onda sınır tanımadın!

Misal, Kazlıçeşme’nin metre karesine 20 insan düşürdün. Dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir olayın nasıl çarpıtılabileceği konusunda ders verdin. 69. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Obama’nın konuştuğu dolu salon görüntüsünün üzerine Erdoğan’ın fotoğrafını bindirip; “yüzlerine haykırdı” başlığını çıkardın. Oysa Salon da Erdoğan da boştu!

Yandaşlığın da bir haddi vardı ya…

İnsan yaktılar be kardeşim… İki gün önce işte… Tuttun, haberi, “Terör örgütü propagandasına sert tepki” diye gördün… Saymak da yetmiyor, saymakla da bitmiyor…

• • •

“Paye vereceksin, yazma” diyor bir ses… Omzundaki şeytan, “Nef’i’ye uy” diye bağırıyor.

Şimdi; bana “terbiyesiz” diyeceksin. Öptüm başıma koydum… Onursuzluktan iyidir!

HDP’nin baraj korkusu sardı ya… Biliyorsun ki AKP çökerse artık sen de nemalanamayacaksın!

Montajdı, kuntajdı, yalandı dolandı derken, telaştan ne yapacağını şaşırıp akılsızlığın da dibine vurdun!

HDP logosundan, sübliminal mesaj çıkarıp “PKK” yaptın. Gazetenin “kapağına” koymaya da utanmadın!

62’den tavşan mucizesisin sen!

Şimdi… Biraz daha zorla! Logonun orijinal haline bakıp, gözlerini kapa ve onun yapraklarla birleşince ortaya çıkan halini düşün. 30 saniye yeter. Süre dolduysa aç gözlerini! Ortaya çıkan mesaj ne? Bravo gördün:

“Ebenin!”

Bu da size…

***
Büyük kara delik

IŞİD vahşetinden kaçanlar Türkiye’ye sığınmaya çalışıyor. Kanlı örgüt, Türkiye sınırına dayanmış durumda. Orta Doğu ve Türkiye’nin kaderi trajik bir kopya kağıdına benziyor. Mağdur insanlar, yardım beklerken, ülke yeni bir göç dalgasına muhatap olacak gibi görünüyor. Orta Doğu’nun sadece bir bataklık olduğundan söz etmek mümkün değil! Bu çukur, AKP tarafından açılan ve uzun yıllar boyunca doldurulması mümkün olmayacak bir kara delik gibi. Geçen hafta İstanbul’un orta yerinde bir cihatçı ile yaptığımız görüşme, derinliği net bir şekilde gözler önüne seriyor. Elini kolunu sallayarak gezen cihatçılar, uyuyan terör yuvaları ve değişen şehir profilleri... AKP, bugün gitse bile, uzun yıllar onun ülkenin başına açtığı belâlarla uğraşacağımız kesin!

***

Estetik düzeyi

Elbette estetik seviyesini TOKİ düzeyinde yaşadığınız, elbette simitçiyi, martıyı hesaba katmadığınız için yeni vapurlarınız da böyle olacaktı! Yekten söyleyelim; olmamış! Şehircilik anlayışını, plaza ve inşaat düzeyine sıkıştıran bir anlayıştan da bu beklenirdi. Vapur diye yüzen ve sayısı üçten dörde çıkarılması beklenen şey; devasa bir düdüklü tencere ya da TOKİ binası şeklinde! Şimdi, Kızkulesi’nin boynu bükük, Orhan Veli şiirleri daha hüzünlüyken, Şehir Hatları’ndan gelen açıklama ise komik: “Konu güvenlik, martılara simit atacak yer de var!”

KARTAL HESABI - 240 KARAKTER
Davutoğlu referans ile açıkladı: “Allah da şahit o TIR’lar Türkmenlere gidiyordu.” Sonunda MİT ve Din işlerinin de birbirine karıştığına aldırmayın. Açıklamalar çok ikna edici! Kurcalamaya devam eden “duble vatan hainidir”, haydi dağılalım!