Süreyya Operası’nda konser vermeye hazırlanan Arp sanatçısı Meriç Dönük, “Kalben tesirinde olduğumuz her müzikle tabii bir bağımız var. Ben de kendimce kurduğum bağları sazımın yardımıyla paylaşıyorum” diyor.

Kalbimin tesirini sazımdan duyun
Sanatçı, kasımda Cemal Reşit Rey’de ‘MusicAlly’ adlı trio projesiyle bir fuaye konseri gerçekleştirecek. (Fotoğraf: BirGün)

Şule USLUTEKİN

Arp sanatçısı Meriç Dönük, başarısını yurt içi ve yurt dışında çeşitli ödüllerle kanıtlamış bir isim. Katıldığı yarışmaların yanısıra İngiltere, Brezilya, Kanada, İskoçya, Singapur ve Malezya’da konserler verdi. Son olarak bir renk paleti gibi birbirine hiç benzemeyen, fakat ahenk içinde bir bütünlük oluşturan farklı kültürlerin ezgilerini arp ve keman ile buluşturan ‘MusicAlly’ albümüne imza attı. Dönük’e albümde Ertuğrul Erhan (keman) ve konuk olarak Bora Uymaz (vokal) eşlik etti.

Arpist Meriç Dönük yarın saat 18:00’de Kadıköy Süreyya Operası’nda sahne almaya hazırlanıyor. Fuaye konseri her yaştan katılımcı için ücretsiz gerçekleştirilecek. Konseri öncesinde Dönük ile bir araya geldik sorularımızı yönelttik.

‘MusicAlly, Ertuğrul Erhan ve Bora Uymaz ile beraber trio olarak kaydettiğiniz bir çalışma, ‘albüm için kemanın Doğulu tınılarıyla arpın Batılı ve mistik tavrını’ buluşturan proje denilmiş bir yorumda. Buna katılır mısınız?

MusicAlly, aslında bir müzik terimi. Aynı zamanda bu albüm çalışmasının fikir babası, her aşamasında emeği olan kıymetli sanatkâr dostumuz Bora Uymaz’ın aklına gelen, kelime oyunu barındıran bir isim. Hem Music ve Ally; yani müzik ve ittifak, el birliği kelimelerinden oluşmakta. Hem de bir müzik terimi olarak düşünülebilecek bir isim, kapsayıcı ve kuşatıcı. Repertuvarımız da yine Bora Bey’in yönlendirmeleriyle ortaya çıktı.

Müzik kültürümüze olan hâkimiyetinin yanı sıra çalgılarımızı çok iyi tanımasının da eser seçimlerine katkısı çok büyük. 2021 yılında bir albüm kaydı hazırlığı olarak başlayan ‘MusicAlly’ projesinin mesleki perspektiften sürekliliğini sağlayabilmenin bana hem solo, hem bir müzik topluluğu içindeki konumum gereği kazandırdıkları olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, bu zamana dek uluslararası arp repertuvarı icrasına dayanan performanslar ve müzikal etkileşimler, ‘MusicAlly’ ile bana müzik kültürümüzün çok çeşitliliğinden beslenen bir dağarcığın hem kapılarını açtı, hem de bir arpist olarak bu geleneği içselleştirmiş, onunla hemhal olmuş, ehil müzik insanlarıyla bir arada olabilme, müzik kimliklerine yansıyan izleri ve birikimlerini son derece dostane, paylaşımcı bir zeminde tanıma imkanı sağladı, sağlıyor.

Bu projenin yaşantıma getirdiği coşku ve memnuniyetten ötürü yeni dönemde en büyük arzum MusicAlly’nin sahne performanslarına ağırlık vererek, dijital platformların yanı sıra akustik ve canlı performanslarla dinleyicisine ulaştırabilmek olur.

Siz performans sanatçılığınız dışında aynı zamanda bir akademisyensiniz, Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi’nde doktora yapıyorsunuz. bu konuya dair neler söylemek istersiniz? 

Hali hazırda devam ettiğim doktora öğrenimim bana uzun yıllar sonra sanatta disiplinlerarası bir yaklaşımın da tekrar içinde olabilme fırsatı sundu. Müziğin önemli bir unsur olarak yer aldığı dans, sinema, tiyatro v.b. sahne sanatlarına yönelik okumalar ve performanslarla zenginleşen bir döneme girdim. Bunun yanı sıra arp üzerine sürdürdüğüm eğitimler çeşitlilik kazandı. Ses kayıt teknolojileri, kompozisyon v.b. alanlarda öğrenim gören öğrencilerimizin enstruman olarak arpı yakından tanıması amacıyla düzenlediğimiz seçmeli dersler genç müzisyenlerimizde olduğu kadar -  hatta belki daha fazla - benim için de keyifli ve yeni bir keşif yolculuğunu başlattı.

Arp klasik müzikle icrası daha yakın bilinen bir alet ancak siz bu konuda daha geniş bir repertuvar icra ediyorsunuz, klasikten geleneksele, veya kelt müziğine dek farklı kaynakları performansınızda buluşturuyorsunuz?

Kalben tesirinde olduğumuz her müzikle tabii bir bağımız var. Ben de kendimce kurduğum bağları sazımın yardımıyla paylaşmaya çalışıyorum.

Uzun yıllar yurt içinde ve yurt dışında konserler ve eğitimler içindesiniz. Şimdilerde yakın zamanda çıkan albümünüz, akademisyenlik ve yaklaşan konserlerinizle yoğun bir dönem içindesiniz. Başka yeni gelişme ve projeler var mı?

Bunun haricinde bu dönem geleneksel Kelt, Avrupa esintilerinin yanı sıra Uzak Doğu, Güney Asya gibi kilometrelerin fazla, ama müziğin mesafeleri ortadan kaldırdığı bölgelere uzanmak, düzenlemelerimize de bu tür sıcak, parlak, canlı renklerle zenginlik katma arzumuz var. Aynı niyet haliyle solo çalışmalarım için de söz konusu.