KESK Ankara Şubeler Platformu, AKP’li Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, üniversite yöneticilerinin siyasal sadakate göre değil, liyakata göre belirlenmesi gerektiği vurgulanarak, “Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin yanındayız” denildi.

KESK Ankara Şubeler Platformu: Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin yanındayız

BİRGÜN/ ANKARA

KESK Ankara Şubeler Platformu, AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasına ilişkin açıklama yaptı. Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube önünde yapılan açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi Bileşenlerinin yanındayız. Birlikte güçlüyüz” denildi.

KESK Ankara Şubeler Platformu’nın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek için yaptığı açıklamayı, Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Mutlu Arslan okudu. Arslan, Bulu’nun atamasına ilişkin tepkilerin büyüyerek devam ettiğini vurgulayarak, üniversitelerinin demokratik geleneğine sahip çıkan, akademinin üzerine iktidar gölgesi düşmemesi için mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin bu haklı mücadelesinin yanındayız” dedi.

BİATÇI VE TAHAKKÜMCÜ ANLAYIŞ

Açıklamada, üniversite yöneticilerinin akademik liyakate göre değil, siyasal sadakate göre belirlenmesinin kabul edilemez olduğunu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“Yıllardır uyguladığı sistematik politikalarla üniversitelerimizin içten içe çürümesine neden olan siyasi iktidar, şimdi de partili rektörler aracılığıyla bu üniversiteleri kendisine doğrudan bağlamak istemektedir. Günlerdir kampüslerde, sokaklarda ve sosyal medyada başta Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri olmak üzere tüm toplum kesimlerinin itiraz ettiği asıl mesele, bu biatçı ve tahakkümcü anlayıştır.”

ÜNİVERSİTENİN KAPISINA KELEPÇE VURULDU

KESK Ankara Şubeler Platformu adına yapılan açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

“Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin haklı itirazlarına karşı siyasi iktidarın ilk tepkisi, her zaman olduğu gibi, baskı ve zorbalık oldu. Öğrenciler giremesin diye üniversitenin kapısına kelepçe vuruldu. Kampüs kapısında toplanan öğrencilere biber gazı ve plastik mermilerle saldırıldı. Protestoya katılan öğrencilerin evlerine polis operasyonları düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, akademisyenleri ve mezunları yandaş medya tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.

Bugün Türkiye’de iki ayrı Üniversite tahayyülünün mücadelesi verilmektedir. Bir yanda cübbeleri polis postalları altına alan, üniversite kapılarına kelepçe vuran, rektörleri iktidar karşısında el pençe durmaya zorlayan, muhalif akademisyenleri ihraç eden, kampüsleri karakollara çeviren AKP iktidarının üniversite tahayyülü, diğer yanda ise üniversiteleri bilimin, özgürlüğün ve akademik üretimin yuvası olarak gören bizlerin üniversite tahayyülü. Eğitim Sen olarak bizler, siyasi iktidarın karanlık anlayışının üniversitelerimizi tümüyle zapturapt altına almasına asla izin vermeyeceğiz.”