Halk hayat pahalılığı altında ezilirken, Şimşek yüksek enflasyonu ‘yüksek maaşlara’ bağladı ve çalışana düşük zam önerdi. “Otomobil ve konut almayın” diyen Erdoğan enflasyonla mücadele görevini halka verdi.

Kötü yönetimin faturası çalışana
Fotoğraf: AA

Ekonomi Servisi

AKP iktidarı, seçim ekonomisi ve yüksek enflasyonun faturasını çalışana kesmekte kararlı görünüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Yüksek maaş enflasyona yol açıyor" diyerek çalışanlara düşük zam öneriyor. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da "Otomobil ve konut satın almayın" diyerek enflasyonla mücadele görevini halka veriyor.

Bakan Şimşek, önceki gün yaptığı açıklamada, “Eğer enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye indireceksek, gelirler politikasının da bu hedeflere uygun olması lazım. Yüksek artışlar yüksek enflasyon ve burada kazanan yok, belirsizlik artıyor ve iş yapmak zorlaşıyor” ifadelerini kullandı. Şimşek, eylülde yaptığı açıklamada, “Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak” demişti. Şimşek, ücretlere, yılsonunda yaklaşık yüzde 70 olması beklenen “geçmiş enflasyona göre” değil, yüzde 33 olan 2024 sonu beklentisine göre bir zam yapılmasını gündeme getiriyor.

MAĞDUR KİM?

Sürekli çalışanların ücretlerini gündeme getiren Şimşek, son yıllarda servet ve gelir patlaması yaşayan kesimlere değinmiyor. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde emeğin milli gelirden aldığı payda yaşanan gerileme 2016’dan itibaren hızlandı. 2016’da yüzde 32 olan emek payı 6 yılda 8,3 puan geriledi. Emek payı 2016’daki yüzde 32’den 2022’de yüzde 23,7’ye düştü. Sermaye payını temsil eden net işletme artığı ise 2021’de yüzde 43,9 olurken 2022’de yüzde 46,9’a yükseldi. 2016’da yüzde 41,6 olan sermaye payı 6 yılda 5,3 puan yükselmiş oldu.

Sözcü'ye konuşan Prof. Dr. Ceyhun Elgin, enflasyonun mağduru olan ve milli gelirden aldığı payı azalan ücretli kesime “Haydi kemer sıkıyoruz” demenin “suçlusu olmadığı bir sürecin bedelini ödetmek” anlamına geleceğini söyledi. Dr. Cem Oyvat da ücretlere yüksek zamlar yapıldığı sözünün doğru olmadığını belirterek “Türkiye, bilakis ücretliler aleyhine, yakın dönemde görülmemiş bir bölüşüm şoku yaşadı” dedi. Ücret artışlarının da artan maliyetler üzerinden enflasyona bir etkisi olduğunu ancak bu etkinin sınırlı olduğunu öne süren Oyvat, “Dahası enflasyon bu kadar artmışken, ücretleri belli bir oranda artırmanız kaçınılmaz. Ücretlilerin boğazını daha fazla sıkamazsınız” dedi.

SATIN ALMAYIN

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, yüksek enflasyonla mücadele görevini yurttaşa havale etti. Erdoğan, "Ülkemizdeki hayat pahalılığı bazı alanlarda ne enflasyonla ne de döviz kuru ile izah edilemeyecek seviyelerde. Sadece belirsizlik ortamını fırsat bilip 3 kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar aslında kendi geleceklerini sabote ettiklerini bilmeliler. Milletimiz gerektiğinde malını satın almayarak bu fırsatçılara cevabı vermesini istiyorum. Otomobilden konuta kiraya kadar yapılanların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz" diye konuştu.