Çalışan Gazeteciler Günü basın özgürlüğüne vurulan kilitle karşılandı. Gazetecilerin cezaevinde olduğu, işsiz bırakıldığı ülkede, çalışan gazeteciler ise kötü çalışma koşulları ve ekonomik krizle de karşı karşıya.

Kutlanacak bir gün bırakmadılar: Baskılar, cezalar koşullar yıldıramaz
Gazeteciler, baskı ve sansüre karşı eylem yapmıştı. (Fotoğraf: TGS)

Deniz GÜNGÖR

Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Ancak gazeteciler bugüne baskı, sansür, gözaltı ve yaptıkları haberler nedeniyle cezaevinde giriyor. 1961'de gazetecilerin özlük haklarını gasp etmeye çalışan patronlara karşı verdikleri mücadele sonucunda tarihteki yerini alan Gazeteciler Günü, iktidarın baskı ve dayatmaları nedeniyle kutlanacak bir gün olmaktan çıktı. İktidarın gazetecilere yönelik baskıyı artırdığı "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasına neden olan Dezenformasyon Yasası ise hâlâ yürürlükte.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yayımladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye geçen yıla göre 16 sıra gerileyerek 180 ülke içerisinde 165’inci sırada yer aldı. 2023’de 43 gazetecinin ise yolu cezaevlerinden geçti. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından yapılan açıklamaya göre, yazdıkları ve söyledikleri nedeniyle 14 gazetecinin cezaevinde tutuklu bulunuyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yapılan açıklamada, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından televizyon kanallarına toplamda 59 kere 67 milyon 850 bin liralık para cezası verildi.

KELLE KOLTUKTA HABER YAPIYORUZ

Gerçek Gündem editörü Furkan Karabay, mahkeme tutanaklarını haberleştirmesi nedeniyle “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” iddiasıyla tutuklanırken önceki gün serbest bırakıldı. Gazetecilerin hakikatin peşinde koşmasının sonuçlarının ağır olduğuna dikkat çeken Karabay, “Gazeteci, insan hakları için mücadele edip kamu görevi icra eder, maalesef bunun bedelinin ağır olduğu anlar da oluyor. Evrensel Gazetesi muhabiri Gazeteci Metin Göktepe de bu uğurda hayatını kaybedenlerden biri oldu. Gazetecilere yönelik baskının hat safhada olduğu Türkiye’de, adeta kelle koltukta halkın haber alması için çalışıyoruz. 10 gün de olsa hapsedildim ancak yaşadıklarım memleket için verdiğim mücadele hırsımı daha da artırdı” ifadelerini kullandı.

GÜVENCEMİZ OLMADAN ÇALIŞIYORUZ

Freelance çalışan gazetecilerin yaşadıkları sorunlarından birinin güvencesiz çalışma şartları olduğuna dikkat çeken freelance gazeteci Ezgi Bulut, uzun süreli freelance çalışmanın mümkün olmadığını söyledi. Bulut, “Fırsatım olursa bir kurumda kadrolu çalışmayı isterim. Her gün bir haber dahi yapmış olsam asgari ücretten daha düşük bir ücret alınıyor. Ben her gün özel bir haber göndermiyorum bu nedenle gelir açısından bir insanın geçinmesinin mümkün olmadığı bir kazanç elde ediyorum” dedi.

Bulut son olarak şunları söyledi: “Ailemle yaşadığım için giderlerimi sağlıyorum ancak yalnız yaşasaydım freelance habercilik yaparak geçinmem mümkün olmayacaktı. Gazetecilik bir kamu işi ama kamu işi yapmanın her zaman bir karşılığı olmalı. Freelance çalışmak bizlere bir kapı açıyor ancak o kapı bizim hayatta kalmamızı sürdürebileceğimiz bir kapı değil.”

EKONOMİK KRİZLE BAŞ BAŞAYIZ

Anayasal haklarını kullanarak Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda (TGS) örgütlenmeleri üzerine Sputnik Türkiye’de işten çıkarılan ve greve çıkan gazeteci Özde Çelikbilek, gazetecilerin karşı karşıya kaldığı sorunları dile getirdi. Çelikbilek, “Medya sektöründe çalışanların iş yükü güvencesizlikle birlikte hiç olmadığı kadar fazla. Gazeteciler, davalarla ve birçok baskı unsuruyla boğuşmak zorunda. Bu nedenle ağır ve uzun çalışma koşulları altında aynı zamanda hem ekonomik krizle karşı karşıya bırakılıyoruz. Kira öderken, marketten bir şey alırken dahi zorlanıyoruz” dedi.

Sendikal örgütlenme haklarını kullandıkları için işten çıkarıldıklarını ifade eden Çelikbilek, “Birçok meslektaşım benim gibi şu an işsiz ve bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor. Sputnik grevcilerinden biri olarak işimizi geri istediğimizi ve bunun için mücadele edeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı.

MEDYA SEKTÖRÜNDE KAYITDIŞI ÇALIŞMA ARTTI

10 Çalışan Gazeteciler Günü’nün gazetecilik tarihi için gurur dolu bir gün olduğunu ifade eden Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, işsizlik ve güvencesiz çalışmanın gazetecilerin en önemli sorunlarının başında geldiğini söyledi. Durmuş şunları söyledi: “Gazetecilik mezunları en yüksek işsizlik yaşayan üçüncü kesim olmayı sürdürüyor. Daralan medya sektöründe kayıtdışı çalışma hızla arttı. Düşük ücret politikaları, itibarsızlaştırma ve basın özgürlüğüne yönelik saldırılar, gazeteciliğin yapılması zor meslekler arasında hızla yükselmesine neden oldu.”

KUTLANACAK BİR GÜN DEĞİL

DİSK Basın-İş Sendikası Başkanı Turgut Dedeoğlu, Türkiye’nin basın özgürlüğünde sıralamalarında en son sıralarda yer aldığını söyledi. Dedeoğlu, “Biz gazetecilerin başına Türk Ceza Kanunu’nda bir sürü madde eklerken ayrıca Dezenformasyon Yasası ile adeta Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallanan bir ceza yasası çıkarttılar” diye konuştu. Dedeoğlu şöyle konuştu: “İletişim Daire Başkanlığı, her hafta dezenformasyon belgesi yayınlıyor. Doğru olarak yaptığınız haberler devlet tarafından yalanlanıyor. Türkiye’de Kürt ve muhalif gazetecilere karşı işlenen kıyım hem sansür hem de otosansür olarak devam ediyor. 100’ü aşkın gazetecinin öldürüldüğü, cezaevinde olduğu, davaların açıldığı bir ülkede 10 Ocak kutlanacak bir gün değil.”

GAZETECİLER İŞSİZ BIRAKILIYOR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından yapılan açıklamada medyanın yüzde 95’inin iktidar kontrolünde olduğuna ve her üç gazeteciden birinin işsiz bırakıldığına dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gazetecilerin çoğunluğu Basın İş Yasası ile çalıştırılmıyor. Uygulanan birçok kurumda ise işten çıkarmalar söz konusu olduğunda gazetecilerin kıdem tazminatları ödenmiyor. Sendikalı olan gazetecilerin ise grev hakkı engelleniyor. Gazetecilerin gerçekleri halka iletmesinin engellenmesi için sürekli suç uyduruluyor, haksız gözaltı ve tutuklamalarla gazeteciler baskı altına alınmaya çalışılıyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu, Basın İlan Kurumu ise yayın durdurma, resmi ilan kesintileri ve para cezalarıyla yurttaşların haber alma, gerçeğe erişim ve bilgilenme hakkını engellemeye devam ediyor.”

∗∗

GAZETECİLİK YARGILANIYOR

Bugün, Çalışan Gazeteciler Günü’nde toplamda 5 gazetecilik davası görülecek. Davalar şu şekilde:

Turkuaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Albayrak’ın, akademisyen Ceren Sözeri ve Evrensel Gazetesi’ne açtığı dava saat 09.35’de İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülecek.

Karar Gazetesi yazarı Aktif Beki’ye “hakaret” iddiasıyla açılan davanın Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde saat 11.30 yargılanmasına başlanacak.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 15 kamu görevlisinin yargılandığı dava saat 10.10’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Diyarbakır ve Ankara’da gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto eden 6 gazeteci hakkında açılan dava İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde saat 11.30’da görülecek.

Gazeteci Ercan Aktaş hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan dava saat 11.45’te İstanbul Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.