Emine Erdoğan’ın takipçisi olduğu göl, rant kıskacında! Ekonomiyi inşaat ve peşkeşe dayandıran AKP, krizle beraber talanı hızlandırdı. İktidarın göz diktiği yerlerden biri de Burdur Yeşilova’ya 4 kilometre uzaklıktaki, orman, kayalık araziler ve küçük ovalarla çevrili tuz gölü karakteri taşıyan Salda.

Derinliği 185 metre. Ülkenin en derin, dünyanın 3’üncü derin gölü. ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak anılıyor, ayrıca şifalı. Yıllardır üzerinde araştırma yapan İskoçya, Glasgow Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mike Russel’e göre 44 kilometrekareye yayılan Salda, Kanada’nın kuzeyindeki bir göl ile birlikte, dünyada Mars yüzeyi özelliğini taşıyan iki gölden biri.

Sit alanına millet bahçesi

Çevresinde yürünmesi bile doğru olmayan göle, millet bahçesi yapılacak! Bu fikir, Erdoğan tarafından, kentlerde nefes alınacak alanlar yaratma gerekçesi ile ortaya atıldı. Ancak kimse, nefes alınabilen, doğal koruma alanı ilan edilmiş yerlere millet bahçesi yapılmasını beklemiyordu. Salda emsal!

Plan, 31 Mart seçimleri öncesi olgunlaştırıldı. 15 Mart’ta 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldı. Resmi Gazete’de yayımlandı ve Salda Gölü, ‘Çevre Koruma Bölgesi’ ilan edildi. Belli ki karar çok önce verilmişti. Lavanta bahçeleri, Salda Gölü turları ile yerli ve yabancı ziyaretçi akınına uğrayan alanın yükselen popülaritesi rant iştahını kabarttı.

Millet bahçesi değil mescit inşası!

Millet bahçesi planında büfe, giyinme-soyunma kabinleri, kafe, kıraathane, sağlık birimi, tuvalet, mutfak, bulaşıkhane, oturma yeri, yönetim, büyük ve küçük satış birimleri var. 3 mescit olması planlanıyor. Proje alanı 4 bin 413 metrekare. 376 bin 80 metreye yayılan 3 mescit alanı ise neredeyse projenin yüzde 10’unu kapsıyor.

Amaç yapılaşmaya açmak

Ancak planlamaya dahil alan, toplamda 158 bin 038 metrekare. Birinci derece sit alanı, özel orman ve sulak alanı kapsayan plana, 0.20 yapı emsali verildi. Bu, 31 bin 607 metrekare inşaat demek. Toplam planlama alanından 4 bin 413 metrekarelik millet bahçesi projesi çıkarılınca geriye, nereye peşkeş çekileceği belirsiz 27 bin 194 metrekarelik bir yapılaşma alanı kalıyor.

Yeşilova’da, geçimini tarım ve balıkçılıkla sağlayan Salda, Kayadibi, Doğanbaba, Niyazlar ve Düden köyleri var. Bölge yüzyıllardır özenle korundu ama şimdi göl gibi, tarım alanları, kuşlar ve balıklar da risk altında. Yöre halkı, çevreciler ve meslek odaları tepkili.

Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu Sözcüsü, mimar ve ekolojist Birsen Tanyeri, “Uzungöl endişesi taşıyoruz. Buranın Suudi Arabistanlılara devredileceğine ilişkin iddialar yoğun” diyor: “Zaten göl yıllardır ziyaretçi akınına uğruyor, Arap trafiği var. Mangalcılar, piknikçiler eksik olmuyor. Bu hali ile bile korunamıyor.”

Tanyeri, sürecin alelacele işlediğini söylüyor: “10 Temmuz’da imar planları askıya çıkarıldı. 10 Ağustos’ta bitecek süreden önce, proje yapılarak ihaleye çıkıldı. 31 Temmuz’da, İstanbul’daki ihalede 7 firma teklif vermiş, kimin kazandığı önümüzdeki hafta netleşecek. 29 Temmuz’da usulsüzlükle ilgili dava açıldı.”

Mimar Tanyeri, “Plana göre alan, turizm gelişim bölgesi ilan edilmiş” diyor: “Böyle de korunabilir ama hükümlere baktığımızda, maalesef yapılaşma niyeti görüyoruz. 2872 sayılı ‘Çevre Koruma Kanunu’na da, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası ‘Sulak Alan Sözleşmesi’ne de, 2863 Sayılı Doğal ve Kültür Varlıkları Yasası’na da aykırı. Planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üstüne almış, Burdur ve alt belediyelerine de danışmamış.”

Nesli tükenen canlılar korunmalı, göl rehabilite edilmeliyken, kurnaz hesaplarla peşkeşe çalışılıyor. AKP, artık kimseye hesap da vermiyor. Tanyeri, “4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Burdur Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuranlar oldu. “Önce böyle bir planın olmadığı söylendi, ardından ‘paylaşabiliriz’ denip yeniden inkâr edildi” diyor: “Şu anda Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu da yok.”